Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’a ile ilgili yazdığım yazıya karşı verilen tepkilere bakınca  aklı selim Trabzonspor camiası ve taraftarları arasında Yılmaz’a karşı vefanın bitmeyeceğini gördüm.. 

Üç gündür yazıya ve uyarıya karşı her kesimden son derece anlamlı ve önemli yorumlar yapılırken halen de yapılmaya devam etmesi  Onursal Başkan Yılmaz’ın yaptığı hizmetlerin asla unutulamayacağı  gerçeğini ortaya çıkıyor...

O nedenle Mehmet Ali Yılmaz isminin kim ne derse desin Trabzonspor gibi Türk sporunda da unutulmaz bir marka olduğu bir gerçektir!... 

Türkiye’nin hangi köşesine giderseniz gidin ’M. Ali Yılmaz’ dediğiniz zaman anında akla  Trabzonspor’un gelmesi onun değerini iyi anlatıyor.. 

Baktığımız zaman Türk sporunda hem dik duruşu hem  adamlığı  hem de icraatları ile  sadece tek bir Mehmet Ali Yılmaz olduğu tescillidir... 

Ah yeni nesile Trabzonspor’a ve Türk sporuna yaptığı hizmetler bir anlatılsa!.. 

Yazımda belirttiğim gibi kulübün beş kuruş geliri olmadığı, başını sokacak tesisi dahi yokken genç yaşta İstanbul’dan gelip başkan olup uzun yıllar  kulübün maddi ve manevi yükünü sırtlanmak öyle  her babayiğidin harcı değildi!.. 

Rahmetli İbrahim Cevahir’in “Benim de çok param var. Ama ben veremem işte size verecek adam” diye Trabzonspor ile buluşmasına vesile olduğu Mehmet Ali Yılmaz’ı inkar etmenin Trabzonspor’a ihanet olduğunu anlattım.. 

O nedenle böyle değerleri küstürmek yerine sahiplenmek, onore etmek başta Trabzonspor’u yönetenler olmak üzere hepimizin görevidir.   

Yoksa resmini, ismini sinevizyon gösterisine koysanız ne olur koymasanız ne olur!.. 

Tarihin silinmez altın sayfalarında yerini almış bir adam için ne önemi var!.. 

Bakın yazım için arayıp teşekkür eden kulübün duayen isimlerinden Mümtaz Karanis büyüğümüz ne dedi. 

“Osman Bey kardeşim duyarlılığın için teşekkür ederim.

Bak o başkan olmadan önce kulüp ne hale gelmişti.

“Mehmet Ali Yılmaz vermedi” demek ayıp olur. Onu yok saymak ihanet olur.

Bakın ilk Başkan olduğu zaman kulübün 1860 nolu telefonu borcu nedeni ile hacizliydi.

Ziyabey’deki kulüp lokalindeki sandalyelere haciz gelmişti.

Kimse o telefon borcunu dahi Trabzon’da ödemedi. 

Biri gelsin ödesin diye beklediler.

O geldi bütün borçları sıfırladı. Öyle paralar verdi ki dudak uçuklattı. 

O nedenle gerçekler bilinmeli.

Ama o günleri yaşayan yönetici arkadaşları neden anlatmazlar.  Bu insanları küstürmeyelim” 

Ne kadar anlamlı değil mi?  

İşte vefa bu!.. 

Ah merhum Ali Özbak abimiz olsa da M. Ali Yılmaz’ın ilk başkan olduğu zaman ilk yönetim kurulu toplantısında kulübün bütün borçlarının silinmesi için yazdığı çekin miktarını gördüğü an nasıl bayıldığını anlatsa!.. 

Söyleyeceğim şu... 

Amacımız birilerini karalamak, hedef göstermek değil.

Değerlere sahip çıkmalarını istemektir, Trabzonspor’un kendi içeresinde bir bütün olmasını arzulamaktır.

Yaşayan efsaneleri ile buluşmalıdır.. 

Öte yandan Facebook’taki yazımdan dolayı şaşıranlar olmuş! 

Cevabım şudur; 

30 yıldır çok iyi tanıdığım bir baba gibi gördüğüm, şehrim adına ne kadar değerli bir adam olduğuna gittiğim her yerde şahit olduğum, ismi gündeme geldiği zaman övgü dolu sözlerle bahsedilen M. Ali Yılmaz sevgimizin, saygımızın ölçüsü hiçbir zaman makam ve mevki ile olmamıştır. 

Koltuk için değil kalben ona yakın olmak benim için her zaman önemli olmuştur. 

İlelebet de öyle olacak.. 

Önemli olan böylesine değerlerin Trabzon şehri ve insanı için varlığı ile verdiği manevi güçtür.. 

Yoksa bizlere, dostlarına kızar da, sever de!  

Ama bu sevgimizi ve saygımızı  asla etkilemez... 

Hep öyle olmuştur... 

Önemli olan onu anlayabilmek ve vefalı olabilmektir.. 

Hatırlatmak istedim. 

O nedenle  hep baba gibi gördüğüm, kocaman yürekli adam gibi adamı  bilinçli veya bilinçsiz olarak unutturmak isteyenlere ikaz etmek görevimizdir.. 

Sadece Trabzon’da değil bu ülkede Mehmet Ali Yılmaz gibi mert adamlar kolay yetişmiyor. 

Değerlerini lütfen bilelim...  

Allah sağlıklı uzun ömürler versin...        

Son söz ; 

Yazıma karşı yapılan yorumlar arasında yer alan Ayhan Ustaoğlu kardeşimizin yorumlar kısmındaki şu duygusunu paylaşmadan yazımı noktalamak istemiyorum. 

Çünkü Trabzonspor’un o günlerini yaşayan gerçek sahibi taraftarlarının Mehmet Ali Yılmaz sevgisi adına çok şey anlatıyor o da...  

Bakın ne diyor. 

“Osman abi korner direklerinin olduğu yerde cami hoparlörleri vardı. İstanbul takımlarının ses sistemine imrenirdik baba geldi ses sistemini, skorboardu değiştirmişti. 

Deneme turu atarken tam körüğün önünde elinde sigarası asil duruşuyla hele o harbi Babacan tavrıyla çocuklar olmuş mu deyip başımı okşaması daha dün gibi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ülke üstündeki kabuğu kırmıştır

Yılmaz da Türk futbolu ve de Trabzonspor’un üzerindeki tozu silkelemiş kabuğu da kırmıştır. 

Trabzon erkeğinin bugün bir yürüyüşü duruşu varsa askerde angaryadan sıyrılıp hemen onbaşılığa zıplamasında Trabzonspor ve  Mehmet Ali YILMAZ başkanımızın büyük payı vardır.

Daha söylenecek çok şey var baba için ama neyse. 

Selam imkanınız olursa canı gönülden selamlar olsun” 

Fazla söze gerek var mı? 

İşte Trabzon insanı bu!.. 

1. Ali Yılmaz gerçeğini bilmeyen yeni neslin hatası yok bu gerçeği anlatmayanların vefasızlığı var.. 

Trabzonspor Başkanı Usta’nın kulübün resmi sayfasındaki sinevizyon gösterisindeki eksikliği  gidermesine ‘Olması gereken buydu’diyerek sayın Usta’ya  teşekkür ediyoruz