Trabzonspor’un kuruluş yıl dönümü için hazırlanan sinevizyon gösterisini izledim. Bakıyorum kimsenin sesi çıkmıyor. Ama biz sessiz kalamayız. Çünkü üzülmemesi mümkün olmayan bir vefasızlık ortada.

Trabzonspor’a hiçbir geliri olmadığı dönemde Türkiye vergi rekortmeni olduğu genç yaşlarda başkan seçilen, kulübün tek kuruş geliri olmadığı anda bütün borçlarını silen, maddi ve manevi olarak kulübü omuzlayan, bu ülkede İstanbul takımları da dahil hiçbir kulübün tesisi yokken kendi cebinden, evet kendi cebinden paraları akıtarak adının verildiği tesisleri kazandıran, Kartal’daki tesisleri zamanın Büyükşehir belediye başkanı şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile görüşüp katkısı ve desteğini alarak kulübe kazandıran, son şampiyonluğun başkanı olarak (Tabi bu arada 2010-2011 sezonunun şampiyonu da Trabzonspor) yaptığı unutulmaz hizmetler nedeniyle büyük kongre tarafından ‘Onursal Başkanlık’ unvanı verilen, öte yandan spor bakanlığını tarih yazarak futbola özerkliği getirerek yapan Mehmet Ali Yılmaz'ın ömrünü verdiği kulübün kuruluş yıl dönümü için hazırlanan sinevizyon gösterisinde herkes yer alırken onun unutulmasını mı yoksa konulmaması mı ne derseniz deyin kınıyorum.

Bu nasıl vefasızlık, bu nasıl anlayış? Ama ne yaparsanız yapın Mehmet Ali Yılmaz gerçeği Trabzonspor tarihinde altın harflerle yerini almıştır.

Siz unutsanız ve unutturmaya çalışsanız da bu millet asla unutmaz. Biliniz ki havuz geliri çıktığı zaman İstanbul takımları Trabzonspor'u Anadolu takımı sınıfına koymaya çalışırken "BİZ DE BÜYÜĞÜZ" diye resti çekip gelirleri onların seviyesine çıkaran adam da Mehmet Ali Yılmaz'dı.

Şunu bilin ki Mehmet Ali Yılmaz’lar almadı, hep verdi, ya sizler ne yaptınız? Hala o yaptığı tesisleri bankalara teminat gösterip kredi alıp ekonomiyi yürütüyorsunuz.

O nedenle, Mehmet Ali Yılmaz sahipsiz değildir. Çünkü bu ülkeye bir daha Mehmet Ali Yılmaz gibi adam gibi adamlar gelmiyor. Nesli tükenen adam o. Konuştuğu zaman ses getiren, karşısında kim olursa olsun doğru bildiğini söylemekten asla çekinmeyen, öleceğini bilse eğilmeyen, bükülmeyen, kimseye minnet etmeyen, Allah’tan başka kimseden korkmayan bir adam olduğunu bu ülkede bilmeyen var mı? ‘Aynı zamanda iyilik yapmadığı kim var?’ diye hep merak ederim! Ahh bir anlatsa!

O nedenle, efsane olan M.Ali Yılmaz gerçeğini kimse silemez ve inkâr edemez. Hala spor bakanlığı dönemi Ankara'da övgü dolu sözlerle konuşulan bir adam. Ne nankör, ne vefasız insanlarsınız ya! Siz ne anlarsınız Mehmet Ali Yılmaz’ların değerinden!

Ama bu bir uyarı: Sakın Akyazı'ya taşınırız, adının verildiği tesisleri satarız, böylelikle adı kalkar diye düşünmeyin. İşte buna gücünüz yetmez. Trabzonspor Başkanı yapılandan dolayı özür dileyip Onursal Başkan’ın gönlünü mutlaka almalıdır.