Rakip takım Akhisar Belediyespor. Trabzon sahasında, Trabzonspor’u destekleyen kalabalık seyircisi karşısında dahi sahanın ağırbasan takımı Akhisar idi. Savunması son derece kendinden emin, orta sahasına çıkardığı toplarla Trabzonspor forvetine oyun oynama imkânı vermedi.

Ayrıca orta sahanın kısa ve çabuk paslar yerine uzun fakat derinlemesine kullandığı paslarla Trabzonspor savunmasını adam akıllı karıştırıyorlardı. “Trabzonspor savunması” dedim ama gerçekte savunmayı gösteren bir tarz ve oyun şeklini hiç bir zaman göstermediler. Ha bunda elbette dün orta bekte oynayan iki adamın da bu yerlerin yabancısı olduğu biliniyorken, yapılacak hiçbir şeyin olmadığı, eldeki mevcut kadroya baktığımızda hemen anlaşılıyordu. Trabzonspor ne yazık ki bir final maçını oynayan takım görüntüsünden çok uzak bir oyun şekli ile sahada gözüktü.

Akhisar tüm hatları ile sahada oturaklı bir takım görüntüsünde iken, bizim takımın dağınıklığını görmek için futbol uleması olmaya gerek var mı? Ne etkili bir akın, ne göze ve dişe gelir bir pozisyon, ne de rakibi bunaltıp, şaşırtıp, panikletip, açık verdirecek oyun kombinasyonuna sahipti. Tüm ikbalini ve umudunu savunmada yeni transferi Güray’a, forvette de artık kendisinin hayhayı gitmiş bir Cardozo’nun yanına alınarak, belki çift santrafor olarak bir meyve verir diye Muhammet’ten bir verim alamadı.

Olmaz dostum olmaz. Bu oyunun adı futboldur.  Bu oyun süreklilik, bir arada oynama, istikrarlı bir kadro yapısı isteyen oyundur. Rakip Akhisar takımı işte böyle bir ekipti. Ben her zaman demişimdir. Şu Kadir Keleş’i neden verdiniz? Bu adam Trabzonspor’da iki yıl daha oynasa idi hayatta sol beke adam aramazdınız. Bakın ondan sonra bu mevkiye bir adam bulup koyamadık. Ha, bunu söylemiş iken yine tekrarlayacağım.

Trabzonspor takımı iki buçuk yılda yetmiş oyuncu ile yedi hoca değişmiş. Ne bir istikrar, ne bir denge, ne de bir sistem sahibi olamadık. Bu takımdan (ister beğenin ister beğenmeyin) olacak olan bu kadardır. İki ileri bir geri. Oynanan oyun ortada, var mı başka diyecek bir şeyiniz? Rakibin oyunu ile bizim takımın oyununu bir daha hatırlayın bakın, ne denli doğru söylediğimi anlarsınız. Sabır... Yapacak başka bir şeyimiz de yok yani. Galip gelsek ne olur, elensek ne olacak?