Asgari Ücret Bakın Neden Düşük Verilmiş?

Yani gerçekten ne söylesek az bu yaşanılanlara… Asgari ücret açıklamasından sonra gelen yoğun tepkilere, hükümete yakın gazeteci arkadaşlarımız öyle kulplar buldular ki sormayın.

Canlı yayında hükümete yakın isimlerden bir gazeteci,
“Cumhurbaşkanı asgari ücrete müdahale etmez, zaten ona sorulmuştur. Verilen asgari ücret Anadolu’da yaşayanlara az gelebilir ama büyükşehirlerde zaten asgari ücrete çalışan yok denecek kadar az. Enflasyonu düşürmek için zam az verildi. Mühim olan fiyatların artmaması. Verebiliyorlarsa patronlar daha fazlasını versin.”
sözleriyle zam oranını savundu.

Ya sevgili meslektaşım, sana ağız dolusu güzel dileklerimi iletmek isterim…

Sen asgari ücret zammı ile enflasyonu nasıl aynı kefeye koyuyorsun?
Bu nasıl bir zihniyet? Siz milyonlarca çalışan vatandaşı salak mı sanıyorsunuz?

Ev sahibimize söyleyeyim de zam yaparken, sevgili gazeteci arkadaşımızın deyimiyle “taşın altına elini koysun.” Zam yaparken çok da umrundaydı…

Hayat pahalılığı diyecek, yapıştıracak en az %60–%70’i; o da iyi niyetliyse…

Mazot alırken akaryakıt istasyonu patronuna da diyeyim, taşın altına elini koysun…
Malum, geçen zamda 39 TL idi mazot, şimdi 55 TL’yi geçti. O da bir el atsın duruma.

Gıda zaten hiç konuşmuyorum; iğneden ipliğe nereye geldiği ortada.

Pahalılığı iliklerimize kadar hissettiğimiz şu günlerde kimse bize “enflasyon düşüyor” propagandası yapmasın.

Enflasyonun asgari ücretliyi nasıl etkilediğini merak eden varsa, gerçekten bir ücret belirlenip planlanıyorsa, bu ücreti belirleyecek arkadaşlara bu parayı verip boş bir evde, giderleriyle birlikte bir ay yaşamasını sağlasınlar bakalım…

Çıkınca hâlâ yüzü tutuyor mu o sözleri söylemeye?

Şimdi kitabın ortasından konuşalım…
Bu yaz seçim olacak olsa sen bu zammı verebilir miydin?

Cevabı biz biliyoruz, siz de biliyorsunuz..!

Kalkmış yok efendim, “Ülkenin büyük çoğunluğu zaten asgari ücret almıyor.”

Arkadaşım, sen vatandaşla alay mı ediyorsun?
Özel sektörde adam zammı neye göre belirliyor? Senin verdiğin rakama göre değil mi?

Aaa, son cümlesini de unutmayayım:
“İşverenin elini kimse tutmuyor, onlar hak ettiğini versin elemanına.” diyor.

Yapma ya paşam… Nasıl da akıl ettin onu sen…

O zaman vergiyi de öyle toplasana işverenden.
Gönlünden ne geçiyorsa onu versin sana vergi olarak…

Son Söz Hesiodos'dan :

İnsanlar kötülüğe yığınla akın eder; çünkü yol düz ve kısadır. Fakat iyiliğin önüne Allah alın terini koymuştur.