SON DAKİKA
SON DAKİKA


Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır
24.06.2020

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda Amasya Genelgesi’nin başlangıç olduğu gerçeğinden yola çıkarak, Cengiz Öksüz’ün sayfasında bu genelge ile ilgili yazılanlar dikkat çekicidir. 2122 Haziran 1919’da yayımlanan Amasya Genelgesi’nde bakın ne diyor. “Bu, Osmanlı padişahına ve işgalci güçlere karşı yazılmış bir ihtilal bildirisidir. Bildiri padişaha karşıdır, çünkü millet kendi bağımsızlığını eline almıştır, bağımsızlığa giden yolda kendi kararıyla ve çabasıyla, azmiyle, gayretiyle yürüyecektir, denmiştir. Bu metin ne yazık ki içeriği iyi açıklanmadan okullarda maddeleri ezberletilerek okutulduğundan öğrencilere kavratılamıyor. Amasya Genelgesi diyor ki: "Ey Padişah! Şimdiye dek millet adına sen karar veriyordun, millet senin kararın ile savaşa gidiyordu, senin için cephelerde canını veriyordu; bundan sonra sana danışmadan, senin kararını dikkate almadan kendi bağımsızlığı için çarpışacaktır." Amasya Genelgesi işgalcilere karşı yazılmış ayaklanma, karşı duruş ve bağımsızlık bildirisidir. Vatanın tamamı tehlikededir, merkezi hükümet görevini yapmıyor, bu durum milletin yok sayılmasına neden oluyor; millet, en kısa zamanda Sivas'ta bir kongre toplayarak kendi yolunu çizecektir, diyor. Amasya Genelgesi'nin içeriğinin tam olarak açıklanmadan okullarda maddeler halinde ezberletilmesi, bildirinin cumhuriyet yönetimine gidişte başlangıç olduğu gerçeği de öğrenciler tarafından iyi kavranamıyor; daha doğrusu öğrenci, neden- sonuç ilişkisini kurmakta zorlanıyor. Halbuki yabancılar Erzurum Kongresi hazırlığının yapıldığı günlerde ‘Mustafa Kemal Paşa cumhuriyete gidiyor’, diyorlar. Bu gerçeği padişah da seziyor. 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılması, "Millet Meclisi" ile yetinilmeyip bir de başına "büyük" sıfatının getirilmesi, Meclis'in duvarına "Egemenlik Milletindir." yazısının yazılması ve 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilmesi Amasya Genelgesi'ne dayanır. Türkiye Cumhuriyeti iç ve dış düşmanlara karşı savaşılarak kurulmuştur. Önce işgalciler yurttan atılmış, sonra da padişah ve halife düzeni yıkılmıştır. Millet Amasya'da eline aldığı yetkiyi sonuna dek kullanmış ve kendi yönetim biçimini kurmuştur.

Amasya Genelgesi cumhuriyete giden yolda başlangıç noktasıdır.”

BAROLARIN DURUŞU

Bugün baroların yürüyüşü engelleniyor, hazırlanan taslakta kendilerinin de söz sahibi olmaları isteniyor, yapılacak değişikliğin, hak, hukuk ve adalet adına olması için mücadele ediliyor. İktidara şirinleri oynayıp laf üretenlerin söylemleri ise inandırıcı gelmiyor. Baro başkanları yürüyor bu yürüyüşe polislerimizle engel olunuyor. Anayasa’nın toplantı ve gösteri yürüyüşü ile ilgili 34. Maddesinde, “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız top

lantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir" ifadelerine yer verilmiş. Yürümek kimseye zarar vermez aslında sağlık adına önemlidir. Sağlıklı olmak, sağlıklı taslaklar hazırlamak içinde yürümek iyidir. Baroların elinde taslağa karşı metin yok deniliyor, Baroların ve avukatların yapısını değiştirecek taslak var ortada, bu taslağın yanlış olduğuna tepki var. İşi sulandırmamak gerek. Ben, biz yaptık oldu düşüncesinin yerine hep birlikte yaptık anlayışını hakim kılma adına baroların bu isteklerini dinleyip el ele vererek sadece baro ve avukatları değil, milleti rahatlatacak bir taslağı hazırlayıp kabule sunmak gerek. Dayatmalarla yapılan icraatlar bir gün geri tepeceğini unutmadan ülkemizin gündeminden savunmanın sesi olanlar ile yaşanan sorun ortadan kaldırılmalı. Baroların sesikesilirse halkın nefesi kesilir, bu hiç unutulmamalı.

 MASKESİZE CEZA ARTIRILSIN

Salgın denilen illet ile millet olarak boğuşuyoruz. Virüs bulaşmaması için sosyal mesafe, maske ve hijyen konularına dikkat edilmesi için uyarıda bulunmayan kalmadı. Gelin görün ki bu uyarılara kulak asmayanların sayesinde virüs yayılmaya insanlar ölmeye devam ediyor. Hangi çağda yaşıyoruz, laftan anlamayan insanlar hala ortalıkta cirit atıyor. Dolmuşa biniyorsun maskesiz tiplere rastlıyorsun, şoför uyarıyor utanmadan itiraz ediyor, yolcu uyarıyor tepki gösteriyorlar. Maske takmayan şoförü uyarmadan arabadan atılıyor, nasıl anlayış bu Allah aşkına! Bunlara insan demek mümkün mü? Burası dağ başı mı arkadaş, taksan maskeni incilerin mi dökülür be vicdansız! Kendi sağlığın, toplum sağlığı için uyarıları dikkate kim almıyorsa onun insanlığından şüphe etmeye başladım. Maskesiz sokağa çıkmanın cezası 900 lira bence bu rakamı daha da arttırmak gerek, uyarılara kulak asmayanın cezası yüksek olsun ki aklı başına gelsin.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap