Eğitimden Tasarruf Olur mu Hiç?

“Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” nin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından kamuoyuna açıklanmasıyla beraberinde tartışmalarıda getirdi.

Geçmiş yıllarda yapılan IMF programlarını anımsatan tasarruf paketi kapsamında, kamuda istihdamın sınırlandırılması ve kamuda çalışan emekçilerin haklarının tasarruf tedbirleri kapsamına alınmış olması gerçekten şaşırtıcı.

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, resmi öğretmen açığının 68 bin olduğu ve acil olarak en az 100 bin öğretmenin istihdam edilmesi gerektiği koşullarda öğretmen alımının kısıtlanması ve emekli öğretmen sayısı ile oranlanması hangi aklın ürünü gerçekten merak ediyoruz.

Tasarruf tedbirleri kapsamında kurumlara artık usta öğretici verilmeyeceği, hobi kursları açılmayacağı ve sadece özel eğitim, istihdama yönelik kurslar halk eğitimin kendi bünyesinde olacağı belirtilmiş.

Şehir şehir ders saati kotası getirilirken, binlerce mevcut aktif kurs saati 4/1 oranında düşürülmüş.

Usta öğreticilerin maaşlarında aksamalar olduğuda bana gelen bilgiler arasında.

Peki itibardan yapamadığımız o tasarrufu şimdi kalkıpta eğitimden mi yapacağız ?

Her açılışa,her ziyarete harcanan o dev bütçeler eğitime mi gelince yok oluyor..?

Okullara hizmetli, güvenlik görevlisi temin etmek, okulun aksaklık ve eksiklerini gidermek velilerin görevi mi ? Devletimizin mi ?

Biz tabiki vatandaş olarak görevlerimizi yerine getiriyoruz...

Aldığımız geçime bile yetmeyen ücretin bile vergisini ödüyoruz, bu vergilerin karşılığınıda beklemek bir nebze olsa hakkımız değil mi?

Milli Eğitim bakanlığımızın bu tedbirleri yeniden gözden geçirmesini ümit ediyorum.

Binlerce atanamayan, açıkta kalmış işsiz genç buralardan ekmek yiyor..!

Sıkıntılara ses olmak bizden çözüm sizden...