SON DAKİKA
SON DAKİKA


Yoksulluk denizinde balık-karınca denklemi
31.07.2024
Türkiye ne heybetli, heyhat!
Mutluluğu da heybetli, üzüntüsü de...
Sistemi de heybetli, sistemsizliği de...
Bugün ülkemizin içinde yaşadığı sorun sistem sorunu değil düzen sorunudur.
Halkını ezen bu düzen ana hatlarıyla ayakta kaldıkça, toplumsal enkazın altında kalan insani değerlerdir. Çok tiksindirici bir servet yığınağı ile infial uyandıran garip bir yoksulluk denizinde yaşıyoruz.
Allah aşkına zengin-fakir, köylü-kentli,
Doğulu-Batılı, Sünni-Alevi hep birlikte boğuluyoruz ve elimizden tutup bu girdaptan bizi kurtaran da yok. Ama bizi bu hale kim, kimler nasıl getirdi?
Bizim eğitim yapımız mı?
Baskıcı kamu yönetimi mi?
Yüzyılların aydınlanma açığı mı?
Birey ve toplum olarak ekonomik bağımsızlığımızın olmayışı mı?
Belki hepsi birden!
Ülkemizde köy enstitülerinin kapatılması...
Toprak reformunun akamete uğratılması....
Siyasetçilerin her seçim öncesi ‘Mülakatı kaldıracağız’ diyerek seçimden bir gün sonra ‘Kim dedi?
Öyle bir söz vermedik’ demesi...
‘Stajyerlerin staj yaptıkları dönemleri emeklilikten sayılacak’ denmesi ancak sayılmaması...
Yalan dolan ve kolpa...
Sizler bu listeyi istediğiniz kadar uzatabilirsiniz.
Bugün yoksulluk, yolsuzluk ve yozlaşmanın geldiği boyutlar ortada.
İnsanların ekmek kavgasına düştüğü, ekonomik türbülansın yaşandığı, doların
Türk Lirası’na nal toplattığı bir dönemde “halkın Zekeriya sofrasına kurulduğu” hissi uyandıran yönetim var bu masal ülkesinde!
Emekli maaşım yetmiyor diye üzülme, bu hükümet 55 milyon dolara uzaya astronot çıkardı. Astronot orada top sektirdi, onu düşün mutlu olursun.
Halk ekmek önünde saatlerce sırada kuyrukta ekmeği 1 lira ucuza alacağım diye beklerken Karadeniz’de çıkan doğalgazı düşün iyi gelir, rahatlarsın.
Hemen hemen gün aşırı mazota ve benzine zam geldi diye sakın ola üzülme, Gabar’dan çıkan o kaliteli petrolü düşün, en azından kendini teselli edersin.
Son yüzyılın en büyük ekonomik krizi yaşanıyormuş, enflasyonun freni patlamış, almış başını gitmiş, döviz, altın, borsa at başı gider olmuş, piyasalar yerle yeksan olmuş, işsizlik asrın rekorunu kırmış, millet çöplükten yiyecek toplar olmuş. Kardeşim sen bunlara fazla aldırma. Gazze’de yiyecek bulamayan din kardeşlerini düşün, onlara dua et iyi gelir, açlığını ve sefaletini unutursun.
Senin ne işin olur doğruyu söyleyenle, doğruyu yazanla, sadece hükümete yakın kanalları izle, rahatlarsın.
Sana ne o gelişmiş ülkelerden, geçici dünya nimetlerinden; öteki alemi, ahireti düşün, şükret, sabret iyi gelir, huzura erersin.
Takılma öyle ballı maaşlara, makam araçlarına, özel uçaklara, harcanan milyarlara, yaşanan saltanata sakın kafanı yorma!
Ne demişti büyük reis? “İtibardan tasarruf olmaz!”
Sen bundan böyle sürekli bunu düşün iyi gelir, sonunda kesin cennete gidersin.
Anlayana!
Kanadı derviş tarafından kırılan kuşa Hz. Süleyman sordu,
"Neden kaçmadın?"
Kuş, “Üzerinde dervişlik hırkası vardı, zarar vermez dedim, yaklaşınca kaçmadım."
Süleyman peygamber, kısas uygulanıp dervişin kolunun kırılmasına karar verince kuş itiraz eder:
"Kolunu kırmayın, üstünden hırkasını çıkartın, çünkü onunla kandırıyor."
***
Bir Kızılderili atasözü günümüze adeta ışık tutuyor: “Sular yükselince balıklar karıncaları yer; sular çekilince karıncalar balıkları...”
Kimin kimi yiyeceğine, suyun akışı karar verir.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap