Hakikaten tam bir savaşçı Sibel Hanım…
TBMM’ne seçildiği günden beri hangi savaşın içinde
ararsanız onu bulabilirsiniz.
Yıllar önce beraber Trabzon Çevre Meclisi’ni
kurmuştuk, ilk genel Sekreterimiz o olmuştu. 1996-2004 arasında onun verdiği
çevre mücadelesini en iyi bilenlerdenim. Samsun-Sarp bölünmüş otoyolu geçiş
güzergâhında pek çok çevre tahribatı yapıyordu, hep onunla davalar açmıştık.
Gerçi biz her kazandığımız dava da mahkeme “üstün kamu yararı” kararı
veriyordu, bir üst mahkemeye gidiyorduk bu sefer “üstün üstün kamu yararı”
diyordu bir üstü yine “üstün üstün üstün kamu yararı”…
Trabzon Baro Başkanlığı dönemin de de haksızlıkların
hukuksuzlukların üzerine yiğitçe gitmesine devam etti, Türkiye Barolar Birliği
yönetimine seçildi Başkan Vekilliği üstlenmişti kendi seçtiği Barolar Birliği
Başkanı Feyzioğlu’nun yalpaladığını görünce nasıl dik duruş sergilediğini
anlatmaya satırlar sığmaz.
O şimdi TBMM’de CHP Trabzon milletvekili ve Meclis
Kâtip üyesi…
Nerede bir haksızlık hukuksuzluk varsa Sibel Hanım
yine orada ve yiğitçe savaşını sürdürüyor, bence alkışı hak ediyor.
Teşekkürler Sibel Hanım, teşekkürler…
HAFİF
RAYLI’DA YANLIŞ GÜZERGÂH…
Trabzon Şehir Plancıları Odası sözcüsü Ercan Şen,
Maraş Caddesi üzerinde oluşturulacak hafif raylı sisteme birkaç noktadan
çekincelerini bildirmiş.
“Bir kere ‘hafif raylı sistem’ diye bir şey yoktur”
demiş. Haklı, yöneticiler ağız alışkanlığı ile bu terimi oluşturduklarına bende
inanıyorum. “Raylı sistem” bunun en doğrusu.
İkinci olarak da yöneticilerin dillerine pelesenk olan
Ulaşım Ana Planındaki Maraş Caddesi güzergâhına çekince koyuyor sözcü. Yaşamsal
olarak kent içinde üç paralel güzergâh olduğunu, bunların sahil yolu-Maraş
caddesi-Tanjant yolu olduğunu ve raylı sistem için hayata geçirilmek istenen
Maraş caddesi güzergahının yaya popülasyonunu değiştireceği için yanlış bir
güzergah olduğunu en doğrusunun Sahil güzergahı olduğunu söylüyor.
Kendi görüşlerini de yetkililere bildirdiklerini de
söylemiş sözcü Ercan Şen.
Bizi yönetenlerin ortak akıla ihtiyacı hiç yok Sayın
Şen bunu bil derim ben size. Biri karar verir en güzelini (!) diğerleri kafa
sallar, yaşayıp göreceğiz…
FUTBOL
FEDERASYONUNDA CHP DURUŞU…
Valla ben utandım ama ayağına futbol topu değmeden
yıllardır Trabzon’da futbolu yöneten (epeydir Trabzon CHP’yi de yöneten) bir
şahs-ı muhteremin yüzünü kızartır mı bilmem…
İktidarın borazanı olduğu yıllardır bilinen Futbol
Federasyonu geçen ay seçime gitmiş ve iki aday yarışmıştı. İktidarın seçime ne
kadar asıldığını uçan kuş biliyordu. Seçim günü iktidarın bir milletvekili
divan başkanlığına aday gösterilmiş ve yanına da iktidar gücü ile bizim
Trabzon’da ayağına futbol topu değmemiş ama her taşın altından o çıkan şimdinin
CHP Beşikdüzü Belediyesi Başkanlığını yürüten zat-ı muhterem divana
iliştirilmişti.
Adamda gram utanma olmadan divanda görev almış ve
bence CHP’ye en büyük ihaneti göstermişti ama günlerdir bekliyorum ne CHP’den
ne spor camiasından tek bir kelam yok!
Bir Allah’ın kulu çıkıp “senin ne işin var iktidarın
futbol baronu denilen adamının sağ tarafında?” diye bir soru sorulmuyor veya
sorulmaya cesaret edilmiyor! CHP’de disiplin diye bir mekanizma sadece bizlere
mi var arkadaş?
Hadi arkadaş onun utanacak yüzü yok onu anladık da,
CHP İl teşkilatında bu zat-ı muhteremin yaptığını içine hazmeden ne kadar çok
insan varmış onu anlamadım gitti…
GÜLCEMAL’DE
SONA GELİNMİŞ…
Ben yıllardır söylerim Gülcemal projesi OFG’nin bize
attığı en büyük kazıklardan biridir.
Ve inanıyorum ki bu proje belediyenin bir projesi
değil son yıllarda dört bir koldan fışkıran inşaat hafriyatlarının denize
dökülebilmesi amacıyla inşaat sektörünün hazırladığı bir proje idi.
Yoksa kent projesi bu kadar uzun sürer mi arkadaş!
Burada inşaat sektörü Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu
dönemini iyi kullandı ve onca hafriyatı denize boca etti.
Şimdi bitiyormuş…
Üzülüyorum inşaatçılar adına, gerçi büyükşehir
belediyesini yönetenler aynı mantık devamı.
Mutlaka bir geçerli alan bulunacaktır korkmayın
inşaatçılar, ezanlar susmasın bayraklar inmesin…
ENGELLİ- AZ ENGELLİ- AZ ÇOK ENGELLİ…
Son haftayı AKP
Merkez İlçe Başkanı Selahattin Çebi’nin organizasyonları ile kapattık.
Efendim
Ortahisar’da bir engelli vatandaşımızı belediye yetkilileri üç-beş yere
sürmüşler zorla bu arkadaşımızı istifa et ayrıl diyorlarmış, çok ayıp çok. Hele
de engelli birine bu eziyet yalnızca CEHAPE zihniyetinde geçerli imiş…
Ya arkadaş
konuşmayayım diyorum bırakmıyorlar!
Sayın Çebi, sırf
Atay beyin sekreteri diye bir bayan arkadaşı on sene AKP döneminizde Fen
İşlerinde erkek tuvaletinin karşına masa koyup oturtmadınız mı? bizim dönemde
işe aldığımız ayağı ortopedik olan Karadeniz Çevrecileri Başkanı rahmetli Kenan
Kuri’yi Meydan da eski belediye binası arkasına otopark görevlisi olarak
görevlendirmediniz mi? onun görev yaptığı otoparkın bariyeri el ile açılıyordu,
yani her araç gelişinde ortopedik ayağı ile rahmetli Kuri kulübeden çıkıp
bariyeri kaldırıyordu. Bizim dönemde Personel Müdürünün sekreterini uyduruk
raporlarla tazminatını bile yakarak işten atmadınız mı?
Bunlar uzar
gider Çebi, ağzımız su dolu…
Eğer
teşkilatlarınızda cansiperane çalışan biri yeni dönemde, yeni yönetimle
çalışmak istiyorsa engelinin azına çoğuna bakmayacak.
Anlata biliyor
muyum?
ESKİ
OTAGAR NE OLUYOR?
Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Metin Genç “orayı
satmayacağız, kullanacağız” demiş.
İyi de o kullanma kamu yararına mı olacak başkan?
Son imar değişikliği için yaptığınız yükseklik
artışını Yargıtay iptal etti.
Demek ki orası için perde arkasında epey çalışmanız
var!
Çıkın açık açık Trabzon halkına eski otogarı kime,
kimlere düşündüğünüzü açıklayın.
Kamu yararına mı yoksa “sizinkiler”in yararına mı?
Bekliyoruz…
TRABZON’DA
ORTAK AKIL…
Mesela kenti yönetenler ortak akıla ne kadar önem
veriyorlar diye bir soru sorsam ne cevap verirsiniz? Mesela yerel yönetimler
kentteki STK’lar ile ne kadar konuşuyor, ne kadar istişare yapıyor, ne kadar
işin bilimsel taraflarını araştırıp ortak akıl üretiyor?
Bence sıfır…
Geçmiş dönemlerde AKP’li OFG Meydan Parkı ve bölgesini
kapatmış bir proje dahilinde yeniden yapılandırmıştı. Sanatsal bir yönü
olduğundan alanı o zamanki yönetiminde bulunduğum Trabzon Sanatevi’ne de
sormuştu. Kendisine onlarca sayfalık öneri sunmuştuk. Proje o zaman ki EYOF
etkinliklerine yetiştirmek için alelacele tamamlanıp bariyerler kaldırıldı.
Anaaa…
Ne gördük?
Bizim sanatsevrin önerdikleri hiçbir şey yok!
Haklılar bence, çünkü mevcut iktidar ortak akılı
reddeder.
22 yılda bunu çok net öğrendik, otur sıfır…