
TRABZON KENT KONSEYİ…
Valla ben yazmaktan
onlarda okuyup tebessüm etmekten yoruldu.
4 Temmuz’da seçimli
genel kurulu varmış, mevcut başkan tekrar (!) aday olduğunu açıklamış.
Hayırlara vesile
olsun…
Bu AKP zihniyetinin
en büyük heveslerinden biridir, STK’ların başında bir etiketli hocayı atarlar
ellerinin altında görev süresince istedikleri gibi kullanırlar.
Şimdi bu hoca
arkadaşa sormak istiyorum, gerçi uzaktan yakından tanımam, hocam görev
sürenizde Trabzon Kent Konseyi olarak neler yaptınız? Trabzon’un hangi yarasına
merhem oldunuz? Çözüm önerisi olarak (sadece turizm dalında olduğunu biliyorum)
hazırladıklarınıza merkezi hükümet ya da yerel idare nerelerinden faydalandı?
Alt meclisleriniz
(yaşlılar, emekliler vs gibi) üst düzey bürokratları ziyaretlerden ve onlarla
çektirdikleri fotoğrafları sosyal medyalardan servis etmekten başka bir
görevleri var mı? Bu kurullar size ne gibi öneri raporları sundu?
Ve son soru;
kendinizi başarılı görüyor musunuz?
Kusura bakmayın
değerli okurlar, 1996’dan beri Trabzon’da kurmaya çalıştığımız Kent Konseyi’nin
bu ve benzeri cahil cühela elinde olduğunu görünce üzülüyorum…

KABULLENMİYORUM…
Ben bu ülkede;
Eğitimsizliği
kabullenmiyorum, liyakatsizliği kabullenmiyorum, haksızlığı hukuksuzluğu
kabullenmiyorum, yoksulluğu yolsuzluğu kabullenmiyorum…
Delirmiş zamları, dağ
gibi vergileri kabullenmiyorum…
Vicdansızlığı
külliyen reddediyorum kabullenmiyorum bu ülkede.
Saygısızlığı,
sevgisizliği kabullenmiyorum…
Hele duyarsızlığı hiç
ama hiç kabullenmiyorum…
Yazsam dağları tutar
daha çok şey var bu ülkede kabullenmediğim.
Sahi siz nasıl
rahatça kabullenip yaşamayı becerebiliyorsunuz?

NEDİR BU AMERİKA SEVDANIZ?
Ben sormuyorum, İYİ
Parti Milletvekili Turan Çömez soruyor “Nedir bu Amerika sevdanız?” diyor,
haksız da değil Çömez.
Diyanet İşleri
Başkanlığı ABD’de arsa satın almış, gülmeyin valla gerçek.
Satın aldıkları
arsanın üzerine bir ticari işletme kurup villa, restoran, hamam ve havuz
yapmışlar. Şirket şimdiye kadar 5,1 milyon dolar harcamış, burada çalışanlarına
ödediği para yılda 700 bin dolar. Şirketin 2,5 milyon dolar borcu var.
Ey yüce Rabbim, sen
ne diyeceğimi biliyorsun.
Âmin…

KURBAN BAĞIŞINDA AFRİKA PATLAMASI…
Bu aralar epeyce
revaçta Afrika’daki açlar…
5 bin lira ver kurban
işini hallet!
İnce hesap yapıyor
bizim vatandaşlarımız da, 15-20 bin lira verip kemikli sakatatlı kurban alıp
birde kesiminle uğraşacağıma gider 5 bin lira veririm hem kurbanı ihtiyaçlı
kişilere gönderirim hem de geri kalanı cebimde kalır…
Aynı zaman da yarı
fiyatına kurban ibadeti oluyor, vazifemizi yapalım kurtulalım.
Benim hiç işim olmaz,
Afrika’ya gitmeyeceğinden de o kadar eminim ki.
Bir kulağımızın
arkasını bıraktılar, sağ olsunlar…

VERGİYİ TABANA YAYMAK
“Vergiyi tabana
yaymak için çok ciddi adımlar atacağız” demiş Mehmet Şimşek.
Ben yıllardır
söylerim yazarım bir kez daha hatırlatayım; AKP’nin vergi politikasının asla
ekonomi bilimi ile alakası yoktur, tamamen siyasidir.
Bir kere AKP
seçimlerde en az oyu üniversite mezunu, iyi kötü dünya ile entegre olabilmiş orta
gelir grubundan alıyor. En çok oyu ise en düşük eğitim ve gelir seviyesinde
olandan alıyor ve buna bağlı olarak da siyasi gücünü yarattığı ultra zengin
sınıfla kurduğu ilişkilerle sağlıyor. Doğal olarak az oy aldığı orta gelir
gurubunu bol bol vergilendirerek çok oy aldığı kesimi sübvanse ediyor. Demem o
ki makarnacılar ve beşli çete aynı kaynaktan besleniyor yani hazineden.
Şimdi reçete
oluşturulmuş; orta kesimi daha da haraca bağlamak ve AKP’den kopmaya başlayan
makarnacıları tekrar geri çevirmek.
Büyük resmi görün ey
vatandaş, görün.

ÖZEL-ÖZDİL KAVGASI…
Yıllardır düşünür
dururum, mevcut iktidar suçsuz onlarca insanı kolayca istediği gibi içeri alır
da mesela bu sözde en sert muhalefet yapanları neden görmezden gelir…
Son Yılmaz Özdil’in
muhalefete ve özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yüklenmesini görünce
tamam dedim, buldum.
Aslında Halk Tv de
Uğur Dündar, Müjdat Gezen ve bu arkadaş Yılmaz Özdil üçlüsünün kakara
kikirisini aklıma getirince de tamam demiştim, bunların görevi muhaliflerin gazını alıp kontrollü muhalefet
yaratmak.
İlk seçimde gerçekten
darbeyi sandıkta yiyip gideceği çok belli olan iktidara şimdi can suyu olmak
için muhalefete muhalefet yaparak görevlerini sürdürüyorlar.
Dertleri CHP falan
iktidar olsun değil, yeter ki AKP düşmesin biz 1881 tane sınırlı sayıda Atatürk
kitabı basarak zaten yolumuzu buluruz hesabı.
Asli vazifeleri
gereği bu, kınamayın…
VARLIK VERGİSİ GELİR Mİ?
Bence çıkması gereken
tek vergi “Varlık Vergisi”dir.
Çünkü varlık vergisi
hariç her vergiyi maaşlı çalışan yani düz vatandaş öder.
Ama bir çıkmaya yüz
tutsun ortalık yangın yerine döner. Yeni konan vergilere veya arttırılan oranlara
Allah’ın kulu itiraz etmezken varlık vergisi dendiğinde anında yaygara
koparılır.
Zenginin cebine direk
temas edilecek çünkü…
Çok önceden alınması
gerekirdi, çok geç kalındı.
Mehmet Şimşek Bey,
buyurun size Galaylı Gazan’dan öneri; sıkıyorsa Varlık Vergisi çıkarın.
Bekliyoruz…