A+ A-
Yorum
10

Trabzon Kent Konseyi

Yayın Tarihi: 24.06.2024 - 10:00


TRABZON KENT KONSEYİ…

Valla ben yazmaktan onlarda okuyup tebessüm etmekten yoruldu.

4 Temmuz’da seçimli genel kurulu varmış, mevcut başkan tekrar (!) aday olduğunu açıklamış.

Hayırlara vesile olsun…

Bu AKP zihniyetinin en büyük heveslerinden biridir, STK’ların başında bir etiketli hocayı atarlar ellerinin altında görev süresince istedikleri gibi kullanırlar.

Şimdi bu hoca arkadaşa sormak istiyorum, gerçi uzaktan yakından tanımam, hocam görev sürenizde Trabzon Kent Konseyi olarak neler yaptınız? Trabzon’un hangi yarasına merhem oldunuz? Çözüm önerisi olarak (sadece turizm dalında olduğunu biliyorum) hazırladıklarınıza merkezi hükümet ya da yerel idare nerelerinden faydalandı?

Alt meclisleriniz (yaşlılar, emekliler vs gibi) üst düzey bürokratları ziyaretlerden ve onlarla çektirdikleri fotoğrafları sosyal medyalardan servis etmekten başka bir görevleri var mı? Bu kurullar size ne gibi öneri raporları sundu?

Ve son soru; kendinizi başarılı görüyor musunuz?

Kusura bakmayın değerli okurlar, 1996’dan beri Trabzon’da kurmaya çalıştığımız Kent Konseyi’nin bu ve benzeri cahil cühela elinde olduğunu görünce üzülüyorum…


KABULLENMİYORUM…

Ben bu ülkede;

Eğitimsizliği kabullenmiyorum, liyakatsizliği kabullenmiyorum, haksızlığı hukuksuzluğu kabullenmiyorum, yoksulluğu yolsuzluğu kabullenmiyorum…

Delirmiş zamları, dağ gibi vergileri kabullenmiyorum…

Vicdansızlığı külliyen reddediyorum kabullenmiyorum bu ülkede.

Saygısızlığı, sevgisizliği kabullenmiyorum…

Hele duyarsızlığı hiç ama hiç kabullenmiyorum…

Yazsam dağları tutar daha çok şey var bu ülkede kabullenmediğim.

Sahi siz nasıl rahatça kabullenip yaşamayı becerebiliyorsunuz?


NEDİR BU AMERİKA SEVDANIZ?

Ben sormuyorum, İYİ Parti Milletvekili Turan Çömez soruyor “Nedir bu Amerika sevdanız?” diyor, haksız da değil Çömez.

Diyanet İşleri Başkanlığı ABD’de arsa satın almış, gülmeyin valla gerçek.

Satın aldıkları arsanın üzerine bir ticari işletme kurup villa, restoran, hamam ve havuz yapmışlar. Şirket şimdiye kadar 5,1 milyon dolar harcamış, burada çalışanlarına ödediği para yılda 700 bin dolar. Şirketin 2,5 milyon dolar borcu var.

Ey yüce Rabbim, sen ne diyeceğimi biliyorsun.

Âmin…



KURBAN BAĞIŞINDA AFRİKA PATLAMASI…

Bu aralar epeyce revaçta Afrika’daki açlar…

5 bin lira ver kurban işini hallet!

İnce hesap yapıyor bizim vatandaşlarımız da, 15-20 bin lira verip kemikli sakatatlı kurban alıp birde kesiminle uğraşacağıma gider 5 bin lira veririm hem kurbanı ihtiyaçlı kişilere gönderirim hem de geri kalanı cebimde kalır…

Aynı zaman da yarı fiyatına kurban ibadeti oluyor, vazifemizi yapalım kurtulalım.

Benim hiç işim olmaz, Afrika’ya gitmeyeceğinden de o kadar eminim ki.

Bir kulağımızın arkasını bıraktılar, sağ olsunlar…



VERGİYİ TABANA YAYMAK

“Vergiyi tabana yaymak için çok ciddi adımlar atacağız” demiş Mehmet Şimşek.

Ben yıllardır söylerim yazarım bir kez daha hatırlatayım; AKP’nin vergi politikasının asla ekonomi bilimi ile alakası yoktur, tamamen siyasidir.

Bir kere AKP seçimlerde en az oyu üniversite mezunu, iyi kötü dünya ile entegre olabilmiş orta gelir grubundan alıyor. En çok oyu ise en düşük eğitim ve gelir seviyesinde olandan alıyor ve buna bağlı olarak da siyasi gücünü yarattığı ultra zengin sınıfla kurduğu ilişkilerle sağlıyor. Doğal olarak az oy aldığı orta gelir gurubunu bol bol vergilendirerek çok oy aldığı kesimi sübvanse ediyor. Demem o ki makarnacılar ve beşli çete aynı kaynaktan besleniyor yani hazineden.

Şimdi reçete oluşturulmuş; orta kesimi daha da haraca bağlamak ve AKP’den kopmaya başlayan makarnacıları tekrar geri çevirmek.

Büyük resmi görün ey vatandaş, görün. 

 

ÖZEL-ÖZDİL KAVGASI…

Yıllardır düşünür dururum, mevcut iktidar suçsuz onlarca insanı kolayca istediği gibi içeri alır da mesela bu sözde en sert muhalefet yapanları neden görmezden gelir…

Son Yılmaz Özdil’in muhalefete ve özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yüklenmesini görünce tamam dedim, buldum.

Aslında Halk Tv de Uğur Dündar, Müjdat Gezen ve bu arkadaş Yılmaz Özdil üçlüsünün kakara kikirisini aklıma getirince de tamam demiştim, bunların görevi  muhaliflerin gazını alıp kontrollü muhalefet yaratmak.

İlk seçimde gerçekten darbeyi sandıkta yiyip gideceği çok belli olan iktidara şimdi can suyu olmak için muhalefete muhalefet yaparak görevlerini sürdürüyorlar.

Dertleri CHP falan iktidar olsun değil, yeter ki AKP düşmesin biz 1881 tane sınırlı sayıda Atatürk kitabı basarak zaten yolumuzu buluruz hesabı.

Asli vazifeleri gereği bu, kınamayın…


VARLIK VERGİSİ GELİR Mİ?

 

Bence çıkması gereken tek vergi “Varlık Vergisi”dir.

Çünkü varlık vergisi hariç her vergiyi maaşlı çalışan yani düz vatandaş öder.

Ama bir çıkmaya yüz tutsun ortalık yangın yerine döner. Yeni konan vergilere veya arttırılan oranlara Allah’ın kulu itiraz etmezken varlık vergisi dendiğinde anında yaygara koparılır.

Zenginin cebine direk temas edilecek çünkü…

Çok önceden alınması gerekirdi, çok geç kalındı.

Mehmet Şimşek Bey, buyurun size Galaylı Gazan’dan öneri; sıkıyorsa Varlık Vergisi çıkarın.

Bekliyoruz…



Etiketler