SON DAKİKA
SON DAKİKA


Su gibi ol azizim
24.05.2024
Suyun doğası bir felsefe anlatır. Mesela dağdan akan suyu düşünün; En az direnç gösteren yolu seçer akmak için. Yani önüne bir kaya çıkacak olursa onunla uğraşmaz, kayayla mücadele etmez, etrafından dolaşıp akmaya devam eder. Suyun bu doğasından alınan ilhamla şöyle der Sufiler: “Seninle uğraşan hiç kimseyle uğraşma, eğer uğraşırsan onunla aynı yerde kalırsın. Etrafından dolanıp devam et yoluna.” Onu arkada bırak ve geç git...
     Diyelim ki dağdan akan su, önüne çıkan kayanın etrafından dolaşamayacak bir yola denk geldi. O zaman ne yapar, birikip üstünden aşar. Yok eğer bu da olmuyorsa sabırla kayayı damla damla delmeye başlar. Kayayı delmeyi başaran suyun kuvveti değildir. Tabii ki, damlaların sürekliliğidir ki buna da “sabır” derler.
     Sabretmek hiçbir şey yapmadan oturmak değildir. Şems-i Tebrizi; “Sabır dikenin içinde gülü, gecenin içinde gündüzü hayal edebilmektir.”der. Suyun doğası insana; imkansızın bile başarılabileceğini, bunun için sabırlı ve istikrarlı olunması gerektiğini öğretir. 
     Kayayı delen su elbette yine yoluna devam eder. Çünkü su hep akar. Bilir ki aktıkça temizlenir. Bazen dere kenarlarında su birikintileri oluşur, akmayan su bulanır, çamurlaşmaya başlar. Üzerine pislik birikir ve Sufiler bu yüzden derler ki: “Sen su gibi durmadan ak. Her daim yenilen. Her gün yenilen. İki günün aynı olmasın. Dünü dünde bırak yeni şeyler öğren.”
     Mesela su değişimden hiç korkmaz. Ama insanlar değişimi sevdiklerini söyleseler de aslında bundan çok korkarlar. Su değişimi ne güzel de anlatır; Bazen yağmur olur, bazen kar olur, bazen buz olur, bazen çiğ olur, bazen buhar olur. Buhar olduğunda çıkar gökyüzüne yağmur olup yine iner yeryüzüne...
     Ayrıca su uyumludur. Çay bardağına koyduğunda çay bardağının şeklini alır, kovaya koyduğunda kovanın. Sürekli bulunduğu yere uyumlanır ama doğası, içeriği hiç değişmez. Her yere, her şeye uyum sağlar ama özü aynı kalır.
     Unutma ki dünyada her zaman doğaya, ortama uyum sağlayanlar hayatta kalır. Uyum sağlayanlar esnektir çünkü. Değişime direnenler ise katıdır. Fırtına en sert, en güçlü ağaçları devirir ama esnek fidanlara, otlara hiçbir şey yapamaz. O yüzden insanlarında özü aynı kalarak esnek olanlar, uyum sağlayanlar her zaman hayatta kalır.
     Su aynı zamanda akışa teslim olur. Teslimiyet içindedir. Çünkü bilir ki bütün dereler eninde sonunda büyük denizlere, okyanuslara akar. Elinden geleni yaptıktan sonra hayatın akışına teslim olmaktır bu…
     Su berraktır, şeffaftır. Olduğu gibidir yani. Su paylaşımcıdır, hep besleyicidir. İnsanları, hayvanları, doğayı besler. Yaşamı başlatan, hayatı devam ettirendir. Su olan her yerde bitkiler vardır, hayvanlar vardır, insanlar vardır, yaşam vardır. İşte suyun bu yapısından dolayı Sufiler birbirlerine “Su gibi ol Azizim” derler.
Haftanın Sözü:”Yumuşak sertten daha güçlüdür. Su kayadan daha güçlüdür. Sevgi nefretten daha güçlüdür.”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap