Ulan nereden nereye diyeceğim de...
Demeye utanıp sıkılıyorum.
Tarihler yazan...
Tarihler değiştiren...
Devrim yapan bir kulüp.
Düşünebiliyor musunuz karşısında rakibi olarak donunu bağlamayacak bir takımı yeniyor, maç sonrası şampiyon olunmuş ya da kümede kalınmış gibi bir sevinç yaşıyor.
Olacak şey değil.
Yemin billah aklımı oynatacağım.
Zaten camia olarak akıl tutulması yaşıyoruz da.
İşin sonu nereye varır kestiremiyorum.
Yapmayın etmeyin, sıradan bile olmayan bir takım karşısında alınan bir galibiyeti bu kadar büyütmeyin.
Sen Trabzonspor’sun!
Eğer ki galibiyet sevinçlerini bu kadar sıradanlaştırırsanız, bakın görün sonrasında kimliğiniz, sanınız büyüklüğünüz tartışmaya başlanır!
Dip not: Şampiyonluk kutlamasıyla dünya gündemine oturan kutlamalarda da devrim yapan bir kulübün böyle küçük galibiyetleri çok abartması kabullenecek bir şey olamaz.
NEDEN BU PANİK?
Hedef şampiyonluktu...
Yola öyle çıkıldı.
Şimdi ne oldu?
Hedef kümede kalmaya mı evrildi?
Sanki yaşananlardan ben bunu anlıyorum!
Hayırdır ne oluyor?
Nedir bu telaş?
Nedir bu panik?
Nedir bu özgüvensizlik?
Kısaca, demem o ki Trabzonspor hangi şartlarda olursa olsun...
Her ne kadar kötü bir sürecin içerisinden de geçerse geçsin...
Bütün futbol paydaşları birleşip Trabzonspor’u yok etmeye çalışsa da asla düşledikleri emellerine varamazlar.
Şehriyle, formasıyla, bordo-mavi renkleriyle ve camiası ile hep zirvelerde olmuştur Trabzonspor.
Olmaya da devam edecektir.
Kesinlikle vites küçültülmemelidir.
Biraz sabır gösterin, bakın görün bu günler de gelip geçecektir.
SEN YAPILMASI GEREKENİ YAPTIN AMA...
Misafirdi Volkan efendi.
Siz yapılması gerekeni yapıp ev sahibi olarak elinizi uzatıp, hoş geldin deyip başarılar dileyecektiniz efendi Volkan’a.
Adam angutluk yapıp size tavır koydu.
Uzatılan elinizi almadı.
Buraya kadar her şey akışında gelişip yaşandı.
Ya maç sonrası yaşananlara ne demeli Şenol hocam?
Hakem son düdüğü çalmış, maçı kazanmışsınız...
Siz neden maç bitiminden sonra o angutun peşine takılırsınız?
Neden ona laf yetiştirmeye çalışırsınız?
Bana göre Şenol Güneş haklı olduğu bir durumdan, maç sonrası hareketi ve tavırlarıyla kendisini bütün spor kamuoyunun önünde haksız duruma düşürüp kendisini ezdirip tartışmaya açmıştır.
Daha net yazayım, karizmasını çizdirmiştir.
Ve Şenol Güneş gibi bir isim kendisini o duruma düşürmemeliydi.
HANİ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKACAKTIK?
Maalesef bütün değerlerimize yaptıklarımızı pazar günü akşamı Bodrumspor maçında Ali Şahin’e de yaptık.
Hem de hep birlikte.
Neler yapmadık ki Ali Şahin’e!
Yaptıklarımızla çocuğu adeta yerle bir ettik!
Yazık günah.
Beyler bayanlar, hepinize sesleniyorum.
Daha düne kadar altyapıdan neden bir oyuncu üstyapıda yok?
Daha düne kadar neden Ali Şahin oynatılmıyor?
Daha düne kadar Ali Şahin’in oynayanlardan neyi eksikti?
Daha düne kadar Ali Şahin gelecekte Trabzonspor’un defansında 10 yılına imza atar.
Daha düne kadar Ali Şahin milli takımın değişmez oyuncusu olur demiyor muyduk?
Eee bugün ne oldu? Ne değişti? Hani değerlerimize şans verecektik.
Hani değerlerimizin oynamasını istiyorduk.
Meğer hepsi yalanmış.
Çocuk bir maçta şans buldu, o şansta da özgüvenini kaybedip Trabzonspor’dan uzaklaşması için hep birlikte kendisini Akyazı Stadı’nın çimlerine gömdük. Yuh olsun!
NEDEN MÜDAHİL OLSUN?
Derler ki; Trabzonspor Şenol Güneş ile Volkan Demirel arasında yaşananlara neden müdahil olup cevap vermedi?
Burada bir durun.
Niye versin?
Trabzonspor’la yaşananların ne alakası var?
Adam Trabzonspor’a karşı bir şey mi yaptı?
Yaşananların mahiyeti malumunuz yıllar önceye dayanıyordu...
İki teknik adamın hesaplaşması ayrı ayrı kulüplerde görev yaparken olmuştu.
Şenol Güneş bugün Trabzonspor’da değil de bir başka kulüpte görev yapmış olsaydı yine aynı durum yaşanacaktı.
Volkan maç sonrası yaptığı basın toplantısında neye vurgu yaptı?
“Benim camialarla bir sorunum olamaz...”
Demek ki neymiş sorun iki teknik adam arasındaymış.
O nedenle diyorum ki;
Trabzonspor yaşananlara neden müdahil olsun?
MUCİB’DEN KURTULUŞ YOK!
Aman ha!
Sakın ha!
Allah korusun.
Bir daha mı tövbe tövbe...
Abdullah Avcı’yla çalışmak...
Rüyalarınızda bile görmeyin derim sizlere.
Mucib Avcı çıktığı bir TV programında kendisine yöneltilen “Tekrar Trabzonspor’da çalışmak ister misiniz” sorusuna, “Neden olmasın” diye cevap
vermiş.
Hadi buyurun cenaze namazına!
Adam aklını Trabzonspor’la bozmuş!
Bu kadar pişkin bir adam olur mu?
Sayesinde undan çuvaldan olduk, kulüp batma noktasına kadar gelmiş.
Mucib Trabzonspor’a verdiği bu kadar zarara karşın “Trabzonspor’a tekrar gelirim” diyor.
Allah’ım sen bizi Mucib Avcı’dan koru ve kurtar!
Elimizden başka ne gelir ki?
BU YAŞTA FAZLASININ FAZLASINI YAPIYOR
Hala Nwakaeme’den bir şey yapmasını bekliyorsak vah ki ne vah!
İyi ki alınmış, iyi ki var.
O da olmasa var ya “yandı gülüm keten helva” misali...
Bodrumspor maçında elle tutulur, gözle görülür tek oyuncu oydu sahada.
Top ona gelsin de pozisyon üretip pozisyon bulalım ya da onun sayesinde golü bulalım beklentisi içerisine kim girmedi ki?
Adam 40’ına merdiven dayamasına rağmen hala yüreğiyle oynuyor ya, helal olsun ona.
Uğurcan için bir şey yazmıyorum.
Yazmama gerek var mı?
Kaptan kaptanlığının fazlasını yapıyor.