A+ A-
Yorum
10

Rektör Bey Neyin Peşinde?

Yayın Tarihi: 23.08.2024 - 09:31 | Güncelleme Tarihi: 23.08.2024 - 09:39

Haberi okuyunca güleyim mi?

Yoksa üzülme modunda ağlayayım mı?
Yoksa karaları bağlayıp ahlayıp sızlanayım mı dedim?

Merak ediyorsunuzdur, beni üzen ve ağlama moduna getiren haber nedir diye.

İşte haber, “Aile bakanlığı ile KTÜ arasında iş birliği protokolü imzalandı”

Haberin içeriğinde ise Rektör Hamdullah Çuvalcı’nın “60 Yaş ve üzeri bireylerimizin hayatlarına yeni bir pencere açmayı hedefliyoruz” ifadeleri yer almış.

Dedim ya güleyim mi ağlayayım mı?

60 yaş ve üzerinden bahseden Rektör bey bu vatandaşlarımıza yönelik eğitim programları ve sosyal etkinlikler ve kişisel gelişim fırsatları sunacakmışlar.

Hadi gelin şimdi siz aklınıza mukayyet olun.

Rektör beyin bahsettiği yaştaki insanlar ekonomik sorunlardan dolayı bir simit alacak bile durumda değil. Bunun en güzel örneği olan kent lokantalarında oluşan metrelerce kuyruğun nerelere vardığını bir görse rektör bey. Bu vatandaşlarımıza eğitim programı uygulayacak, eğitim yetmedi gelişim fırsatları tanıyacakmış rektör bey.

Haydi, gelin hep birlikte rektör beyimize seslenelim.

Ey; rektör hocamız, insanlar geçim derdinde.

Ey; rektör hocamız, insanlar ekonomik yetersizlikten dolayı bırakın tatile gitmeyi köylerine gidecek durumda değiller.

Ey; rektör hocamız, insanlar aç susuz yaşıyorlar.

Ey; rektör hocamız, o bahsettiğiniz yaştaki vatandaşlarımız yaşadıkları ekonomik sorunlarından dolayı ruh sağlıklarını kaybetmişler.

Ey; rektör hocamız, o yaştaki insanlarımız bundan sonraki hayatlarını idame ettirmek için ya darülaceze de ya da düşkünler yurtların da kalmak için torpil arıyorlar.

Bu gerçekler ortada iken, zatıaliniz kalkmış olmayacak duaya amin deyin diyorsunuz.

Rektör hocamıza ne olur danışmanları veya yardımcıları, “Hocam biz üniversitemizde okuyan öğrencilerimize kaliteli eğitim veremiyoruz, 5 bin 700 kişilik çalışan ordumuza dokunamıyoruz, hiç biri bizden memnun değil, bizi istemiyorlar” hatırlatması yapsınlar.

Ahan buradan ilan ediyorum, hadi buyursunlar KTÜ’de rektör hocamızla ilgili anket yaptırsınlar, baksınlar bakalım anket sonucuna kaç kişi hocamız ve ekibiyle çalışmak istiyor.

Ha unuttum iş insanı Edip Sevinç hocamızı istemeyenler dışında hariç tutuyorum.

 

VAY BE CADI AVI OLACAK HE!

 

Aman ha!

Sakın ha!

Düşünmek bile istemiyorum!

Aldığım bilgilere göre Rektör Hamdullah Çuvalcı hocamız,  yeniden rektörlüğe atanması halinde, KTÜ’de cadı avına başlayacağını yakın çevresine söylüyormuş.

KTÜ’de bu konu ciddi ciddi konuşuluyormuş.

Hatta kulaktan kulağa öyle bir yayılıyormuş ki, rektör beyin bu düşüncesi ta Ankaralara kadar ulaşmış.

İnsan bunları duyunca inanası gelmiyor.

Bilim yuvasının geldiği noktaya bir bakar mısınız?

Allaha aşkına bizim bu KTÜ ile ilgili duyduklarımızı eski bakanımız Milletvekili Adil Karaismailoğlu, Milletvekilleri Mustafa Şen, Vehbi Koç, Yılmaz Büyükaydın duymuyor mu?

Kim neyin peşinde anlamış değiliz.

Anlamaya çalışıyoruz onu da başaramıyoruz çünkü yaşananlar öyle bir hal aldı ki, hepsi en zor bulmacaya dönüşüvermiş.

Ben buradan tekrar ilan ediyorum.

Rektör Hamdullah Çuvalcı beye kim destek veriyorsa? Kim destek oluyorsa.

Çuvalcı beyin atanması halinde ona destek olanlar, bunun lami cimi yok Trabzon’a dolayısıyla KTÜ’ye ihanet etmiş olurlar. Vebal altında kalırlar.

Bu kadar açık ve net söylüyorum.

Sonrasında ben Çuvalcı’ya destek olmadım demeye de kimseler kalkmasın!

Malumunuz iki kişinin bildiği hiçbir zaman sır kalmamıştır.

Hamdullah Çuvalcı’ya destek olanlarda sır kalmayacaktır.

Sonunda mutlaka gün ışığına çıkacaktır.

 

SAHİ ZOR ŞEHİR Mİ?

 

Sürekli seslendirilir ya “Trabzon zor şehirdir” diye.

Sahi aynen söylendiği gibidir Trabzon!

Bakınız!

TISKİ eski Genel Müdürü Ali Tektaş hakkında söylenmeyen ve yazılmayan bir ferman bırakılmamıştı.

Kitabın ortasından yazarsak, şöyle diyebiliriz Tektaş ile ilgili söylenenlerin yüzde doksan dokuzu doğruydu.

TİSKİ, Tektaş zamanında halkın isteklerine ve ihtiyaçlarına cevap veremiyordu.

Ya da Tektaş’tan dolayı vermek istemiyordu.

Hatta eski eski Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’nu, Ali Tektaş’ın uygulamalarıyla, yaşam tarzıyla çok zor durumlarda bıraktığı da olmuştu.

Neyse genel müdürlükten Tektaş gitti, makama İbrahim Kul geldi.

Kul, bu makam için doğru bir isimdi.

Kul ile birlikte TİSKİ’de birçok makamda da görev değişikliği yapıldı.

Meslektaşımız Yusuf Keskin’de TİSKİ’de makam bulanlarından birisi oldu.

İyi de oldu.

Çünkü vatandaşın en rahat ulaşabilecek olduğu yetkili isimdir Yusuf Keskin.

Buradan nereye varacağım.

TİSKİ yeni ekibiyle harıl harıl gece gündüz demeden çalışıyor.

Neredeyse hat döşemedikleri bir yer bırakmadılar.

Kim şikayet bildiriyorsa.

Kimin ve nerenin bir sorunu var ise, anında müdahil oluyorlar.

Yani eski döneme göre TİSKİ müthiş çalışıyor.

Ve üretiyorlar da.

Bu yapılanlara karşı TİSKİ’ye hala eleştiri getiriliyorsa ben;

TİSKİ’ye karşı bir ön yargı var derim.

TİSKİ’ye karşı çekememezlik var derim.

Çamur at izi kalsın anlayışından hareket ediliyor derim.

Bunları yazdıktan sonra soruyorum.

Sahi Trabzon zor şehir mi?

 

ARTIK ZAMANI GELDİDE GEÇİYOR

 

Öncelik vizyonu olmayan yöneticilerin ve bürokratların değiştirilmesi olmalıdır Trabzon’un.

Trabzon’da bana göre işe buradan başlamalıdır.

Bunu yapacak siyasi irade var mı derseniz?

Vallahi şu anki fotoğrafta bu iradenin çok fazla olduğunu göremiyoruz.

Her daire amiri birisini adamı olmuş (Daha doğrusu onlar sayesinde o göreve gelmiş)

Her bürokrat bir limana sığınmış oradan destek almakta.

Ne deniyor?
“Aman ona dokunma yanarsın”

“Aman onun ismini zikretme siyaset hayatın biter”

Peki ne olacak?

Ne olması gerekiyor?

Tek olması gereken şey oda siyasetçilerin değişime sıcak bakmaları ve değişimi yapacak o iradeyi ortaya koymalıdır.

Peki mevcut Milletvekilleri o iradeyi gösterebilirler mi?

Ne yalan söyleyeyim ben o iradeyi ortaya koyacak milletvekili görmek istiyorum da, da da da kaldık!

Belki vardır da bakar kör olmuşuz ne dersiniz?

Yine de haksızlık etmeyelim o iradeyi gösterebilecek tek bir milletvekili var oda Adil Karaismailoğlu.

Makamlar öyle bir duruma getirildi ki.

Önceden 2 yılda bir, bilemediniz 3 yılda bir görev değişiklikleri yapılırdı.

Bugün ben diyeyim 6 yıl, siz deyiverin 8 yıldır makamlarda oturan bürokratlar var.

Artık gına geldi hepimize aynı bürokratları (bazılarını tenzih ediyorum) görmekten.

Evet bir değişim yapsanız, ne kaybedersiniz?

Heyecanları kalmamış!

Üretkenlikleri bitmiş!

Vizyonlarını kaybetmiş

Adeta kurulmuş robota döndürülmüş! Bir yapıdan Trabzon ne kazanır?

Trabzon hala yukarıda belirttiğim bürokrasiden yatırım, iş yapma, üretkenlik adına bir şeyler bekliyorsa.

Ben de derim ki çok bekler çok.

Etiketler