2015 için fındık rekolteleri açıklandı. Devletin 676 bin ton ilan ettiği rekolteye TZOB "86 bin ton fazla", Fındık İhracatçı Birlikleri ise "57 bin ton eksik" açıklandı diye itirazları var. TZOB 590, İhracatçılar 733 bin ton açıkladı. * Atalarımız "Ayinesi iştir kişinin lafâ bakılmaz" dediğine göre, geçmişteki, özellikle de son 10 yıldaki rakamlara bakıldığında TZOB'nin her yıl ortalama 100 bin ton eksik beyanda bulunduğu gerçekleşen rakamlarla ortada. Ama bir "geçen yıldan nakil" söylemi tutturmuş gidiyorlar. Ama bu yıl stoksuz bir sezona giriliyor. İhracatçı Birlikleri'nin ise sapma oranı yüzde 3-5 civarında ki, bu tahminlerde normal sayılıyor. Ben buradan rekolte hesabına giren herkese çağrı yapıyorum: Bu yıl ilan ettiğiniz rakamlar ortada. Toplanmaya da yakında başlanacak. Gelecek yılın Temmuz ayında da gerçek rakamlar ortaya çıkacak. Kim en fazla yanılırsa, piyasadan elini ayağını çekecek, bulunduğu kurum ve kuruluştan pılını pırtısını toplayarak ayrılacak. Ve de bir daha fındık kelimesine ağzına dahi almayacak. * Var mısınız? 3 Ağustos 2015 tarihine kadar, "Varım" diyenleri bu sütunlarda ilan edeceğiz. Sesini çıkarmayanları da kabul etmiş sayarak açıklayacağız. Ve de 2016'nın Temmuz ayını "dananın kuyruğunu, yanılanın da başını koparmak" için bekleyeceğiz.

"MAYINSIZ SINIR" DİYORDULAR; ÇİN SEDDİ DİKECEKLER!

Ne denir? Nasıl izah edilir? Ben diyeyim "Burnunun dibini göremeyenler", siz söyleyin "Uzağı seçemeyenler!" Türkiye'de hükümet edenler; çok değil, bundan 7-8 yıl önce en uzun komşumuz olan Suriye ile olan sınırlarımızı adeta ortadan kaldırırcasına mayınlardan bile temizlemeye kalkacak kadar sınır tanımıyorlardı. Şimdi aynı yerlere Çin Seddi örmek için hazırlık yapıyorlar. * Ne kadar ileri görüşlü, ne denli geleceği doğru tahmin ediyorlar değil mi? Türkiye'yi de ne hale getirdiler? * Ama, tüm bu olup bitenlere rağmen, bu ülkede bunları hâlâ "görmeyen, duymayan, anlayamayan" var ise, onlara Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de A'râf suresinden 179'uncu ayetinde sesleniyor: "Ant olsun ki, kalpleri olup düşünmeyen, gözleri olup görmeyen, kulakları olup dinlemeyen cinleri ve insanları cehennem için yarattık. Bunlar hayvan gibidirler; hatta daha da aşağıdırlar. İşte gâfil olanlar böyleleridir."

24 TEMMUZ'DA BİZDEN GÖRÜNENLERE...

Dün, 24 Temmuz, yani bizi ilgilendiren tarafı ile "Basında sansürün kaldırılışının yıldönümü" idi. O artık geçmişte kaldı. 106 yıl önce yakılan ateş, 1960'lı yıllarda siyasetin zemheri soğuğuna rağmen bizden öncekilere sıcak bayramlar yaşattı. Bizler de 1980-2000 yılları arasında o sıcaklığın ateşinden istifade ettik. Ama, 2000'li yıllarda, Türk basını zemheri soğuğunda buzla kaplandı. Güneşin ateşinde cehenneme düştü. Kimisini iktidar sahipleri yaptı. Kimisini sermayeyi elinde bulunduranlar. Kimisini de mesleğin içinde görünen ama, insafsız avcıya hizmet edercesine yaşamayı seçmiş, sadece kimlik kartları ile bize ait olanlar. Onun için, ne siyasetteki erk sahibinden, ne sermayedeki para babalarından, şu içimize sızıp da bizdenmiş gibi görünenlerden aşağılıklardan nefret ettiğim kadar iğrenmiyorum.