Hükümetin de özel çabasıyla, özellikle Doğu Karadeniz’de büyük bir yükselişe geçen Arap turizmi, çok ciddi sorunlara gebe.

Kuşkusuz ki farklı kültürlerden insanların turizm yoluyla birbirlerini tanıması iyi bir şey. Doğal, tarihsel ve kültürel değerlerin ekonomik bir girdiye dönüştürülmesine de kimsenin diyeceği bir şey yok.

Ancak eğer bu ekonomik girdi topluma yansımıyorsa, bundan çok kısıtlı kesimler yararlanıyorsa, insanımızın yaşam koşulları zorlaşıyorsa; toplumun-ülkenin değerleri kısa vadeli kazançlar uğruna yağmalanıyor, talana uğruyorsa; her alanda büyük bir keyfilik varsa ve kamu bir standart koyup denetleyemiyorsa, çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağız demektir.

TRABZON PARİS’LE YARIŞIYOR!

Bütün bölgede bir Arap furyasıdır gidiyor. Zengin Arapların, özlem duydukları yeşille iç içe birkaç gün geçirmek, kentlerde birkaç gün dolaşarak alışveriş yapmak gibi seçenekleri var. Ne yazık ki hepsi bu kadar. Turizmi özendiriyorsunuz ama, turiste yönelik doğru dürüst sosyal ve kültürel bir altyapı neredeyse sıfır.

Arap paralı ya, sözgelimi Trabzon’da her şey ateş pahası. Birkaç gün önce Karadeniz Gazetesi’nin manşetine taşınmıştı haber; “Bir gecelik oda bin 250 Euro!” Yani, 3 bin 750 TL. Otellerde yer yok. Apart ya da daire kiraları ise tavana vurmuş durumda. Kiralık daireler günlük ortalama 200-500 dolar arasında. Araç kiraları günlük 80-100 dolardan başlıyor. Trabzon, Paris’le, Las Vegas’la yarışıyor mübarek! Herkes tutturabildiğine...

PAHALILIK ALDI YÜRÜDÜ

Son günlerde Trabzon’un en önemli tartışması Akçaabat köfteye yapılan yüzde 28 zam. Bu görüneni. Durum daha vahim. Çok ucuza piyasaya giren tavuk ve diğer yemekler faklı mı? Her şeye zam zam zam. ‘Turist yolunacak’ diye ülke insanlarının yaz aylarında bölgede barınması neredeyse olanaksızlaştı. Bu kent insanları için bazı restoranlarda yemek ise lüks.

YASADIŞI SATIŞ

Arapların yoğun ilgi göstermesinden dolayı gayrimenkul satışları da patlamış durumda. Ülke çapında en çok satış yapılan iller arasında Trabzon ve Ordu var. Yayla ve mezereler revaçta. Sözgelimi Haçka Obası’nda 50-60 dönüm arazinin zengin bir Arap’a satıldığı, ancak satış işleminin Türkler üzerinden yapıldığı iddia ediliyor. Dönen para milyon dolarlar düzeyinde. Birçok yaylada aynı durum söz konusu.

Kamunun, toplumun ortak malı olan yaylalarda, mezerelerde, hatta ormanlık alanlarda, kimin malı kime satılıyor?

BALKONLAR KAPATILDI

Araplardan dolayı daire fiyatları sürekli yükseliyor. Kentin balkonları, muhafazakar zenginler, iktidara yakın bazı siyasetçiler ve onların zengin Arap arkadaşları ya da müşterileri tarafından kapatılmış durumda. Devlet, belediye, yasalar, kurallar denetim mi dediniz?