Söz konusu kendi özel ve siyasi çıkarları olduğunda, ben diyeyim "fi tarihini", siz söyleyin "Yarım asır öncesini" bile hatırlatmakta zerre kadar beis görmeyenler, şu günlerde, özellikle de "açılım süreci" ile "Analar ağlamasın" hesabına kendilerinin yakın geçmişte yaptıkları hataları görmemezlikten gelerek, yüzleri dahi kızarmadan yine ha bire konuşuyorlar. Düşmana gerek duydurtmayan yandaş medyaya hala, utanmadan sıkılmadan manşet attırıyorlar Sanırsınız ki, başkalarına geçmişte yaptıkları hatalar haram, bunlara ise helâl! Ya da onlar öyle sanıyorlar!..

*

Geçmişe bakıyorum; çözüm sürecinin aleyhine bir şey söylendiğinde; "Ben bu işin altına bedenimi koymuşum" diyen zamanın Başbakanı, günümüzün Cumhurbaşkanı imiş. Suriye belasını başımıza musallat olur iken, bundan 5 yıl önce "6 ay sonra Şam'da cuma namazı kılmaktan" söz eden zamanın Dışişleri Bakanı, günümüzün Başbakanı olmuş.

*

Bunun hiç mi, hesabı kitabı, günahı haramı yoktur! Ya da olmayacağını mı sanıyorlar? Yine de tepeden tırnağa kadar habire konuşup duruyorlar. Hem de Dolmabahçe'de yan yana mutabakat nutuğunu, bugün "katil" dedikleriyle yan yana görüntüleri izlenirken!

*

Bir Latin atasözü şöyle der: "Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkûm olmaktır." Demesine der ama, ya sonrasında da düşünemeden konuşanlar için ne denir? Cevap İsveç atasözünde: "Az düşünen çok konuşur."

*

Yine de, "açılım süreci"ni, palazlanma ve mevzilenme dönemi olarak değerlendirip, tonlarca bomba ile, top tüfek ile İstiklal Savaşı'nda karşımıza dikilen "gavurdan beter" olan canilere, bebek katillerine, askerimizi polisimizi şehit edenlere karşı, gelin kimin ne dediğine, kimlerin hangi hataları yaptığına, kimin haltlar işlediğine bakmadan bir kenara koyalım. Gönüllerimizi birleştirelim, ağızlarımızı susturalım. Bir ve birlik olalım ve bu insan sanılan mahlukatlara karşı, "Yeni Türkiye" hesabıyla oyalanmayı değil, mevcut Türkiye Cumhuriyeti'ni kurtarmaya bakalım. Bu vatanı koruyalım, kollayalım. Yıkmak isteyenlere karşı mücadele edelim. Hem de, oy-koy, sandık-sepet, başkanlık-maşkanlık hesabı yapanları utandırırcasına...