SON DAKİKA



Haber > Gündem > İslam dünyası ve yüzleşme

İslam dünyası ve yüzleşme

19 Aralık 2015 Cumartesi - 10:43








Ne zaman dinci-İslamcı terör söz konusu olsa, hemen şu savunuya geçiliyor: ‘’İslam’la terör bir arada kullanılamaz.’’

Erdoğan geçenlerde şöyle dedi: "… Mücahit, İslamcı, cihatçı... Bu tür kavramların dini istismar eden terörist gruplar için kullanılmasına kesinlikle karşıyız… Terörü sadece terör, teröristi sadece terörist olarak tanımlamak yeter."

Kusura bakmayın ama bunlar bal gibi de İslamcı-dinci. Şiddeti, terörü kullanarak bir din-mezhep devleti kurmak istiyorlar. Kendilerini böyle tanımlıyorlar. İşkence ve cinayetlerini din üzerinden yapıyorlar.

Diğer dinlerin tarihinde olduğu gibi İslam tarihinde de çok acılı ve acıklı sahneler var. İslam’ı kendileri gibi anlamayan Müslüman ya da başka inançtan insanlar üzerinde her türlü tasarrufu hak gören; hatta o erkeklerin eş ve çocuklarına, mallarına el koymayı ilahi ganimet sayan bir din anlayışı. Kafir kellesi kestikçe cennetteki yerini sağlamlaştırdığını düşünen bir zihniyet .. "Bunların İslam’la ilgisi yoktur’’ demek, yaşanan gerçekliği, olan biteni tam olarak anlamamak, hatta gizlemek demektir.

TEKÇİLLİK YA DA BAĞNAZLIK


Din ya da dinin algılanışı ile, gelinen ve değişen yaşam arasında nasıl bir ilişki kuracağız?

Hemen her din ya da mezhebin belirli kuralları ya da çerçevesi olsa da, herkes kendi kültürel, sosyolojik yapısı içinde bir din anlayışı geliştiriyor. Grup ve bireyler de, pozisyon ya da algılarına göre inançla belirli bir ilişki içinde. Yani bir din standardından söz etmek mümkün değil. Böylece inanç sistemleri, insanlığın kazanımları ve farklılıkları ile zenginleşiyor. Bir inanç sistemini tekçilleştirmek, kültürel yoksulluk, bağnazlık, baskı, şiddet ve acı demek. Ki, aslında din ve mezhep savaşlarının nedeni de, sonucu da bu.

2 TEMEL ETKEN

Bugün IŞİD koalisyonu, El Kaide, El Nusra, El Şebab, Taliban başta olmak üzere irili ufaklı dinci örgütler yaratan ve besleyen iki temel etken var. Birincisi sömürü, eşitsiz ve adaletsiz dünya düzeni. Düzene başkaldırı kendini bir ideolojide bulamadığı zaman, en eski ve köklü kimliğe, yani dine gidiyor.

İkincisi ise, o dinin ya da mezhebin içinde var olan ve sorgulanmayan kabuller. Dinci radikalleşme, işte bu en katı ve sorgulanmayan kabullere gidiyor. Ki İslam dünyasının genel olarak belki de en büyük handikabı bu. İslam dünyası bu algıyla, ilkel uygulamaları, bugüne yanıt veremeyen ve geliştirilmeyen kaynakları ile samimi olarak hesaplaşmalıdır.


Bu yapılamadığı sürece İslam dünyası her açıdan geri kalmaya devam edecek, başkalarının oyuncağı olacaktır. Bu hesaplaşma olmazsa, bazıları eski ve ilkel yöntemleri; katliamı, işkenceyi, taşlayarak öldürmeyi, recmi, kafa kesmeyi, kadının ırzına geçmeyi, yağmayı; her türlü baskı ve bağnazlığı kutsal bir emir olarak algılayacaktır.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap