SON DAKİKA



Haber > Gündem > Köprüye bakarken...

Köprüye bakarken...

28 Ağustos 2016 Pazar - 10:30








Bizim bir ihracatçımızın, Batılı müşterisine şu öneride bulunduğunu düşünün: “Biz seninle yakın dostuz. Benim şu malım uluslararası rayiçten pahalı ama hatırım için yine de benden alıver.” Ne olur? Buna gülerler. Çünkü Batı’daki ekonomi düzeninin temel kuralı bellidir: Üreticiler en düşük maliyeti -ve fiyatı- sağlamak için yarışır, müşteri de onu başaranın ürününü alır. Ama çok yakın geçmişte o kural açıkça çiğnendi. İhtiyaç duyduğumuz füzeleri en uygun şartlarla ve en ucuza veren Çin’den almak istedik, Batı karşı çıkınca vazgeçtik. Neydi Batı’nın itiraz gerekçesi? Kendileriyle canciğer dostluğumuza sığmazmış efendim. İttifakımızın kırk yıllık hatırı varmış. Bırakın Avrupa’ya kabul buyrulmamız gibi büyücek -ve kendilerine büyük yarar da sağlayacak- değişiklikleri, vizelerin gevşetilmesi gibi küçük ödünler bile söz konusu olurken, gündemde değil o dostluk. Bizden bir şey isterken Batı’nın parolası hep ‘hatır’. Ama bize bir şey vermek için kırk yıllık inatlardan vazgeçmesi rica edilince, parola ‘katır’!

***

Dıştan kurcalamaların da etkisiyle Taksim meydanımız kaos yaşayınca, bu Dünya çapındaki olayı yerinden duyurmak için en ünlü habercilerini seferber eden yabancı TV kurumlarının abartılı çabalarına kamuoyumuzun dikkatini çekmiştim. Bizden “Yok öyle şey, normal işlerini yapıyorlar” diyenler oldu. Ama aynı günlerde, Futbolun liderleri toplantısında Sir Martin Sorrell
şöyle konuştu: “BBC ve CNN’in Gezi Parkı olaylarını büyütmesi ve ‘polis-halk çatışması’ diye yansıtması Türkiye’ye olimpiyatı kaybettirdi. Ülke lehine oluşmuş hava o yüzden değişti. Olimpiyatın İstanbul’a verilmemesi bir trajedidir.” Öyledir. Ama İstanbul’un hesabına değil. Onu yakından tanıyıp yaşama fırsatını kaçıran ziyaretçi adaylarının hesabına.

***

Boğazın üçüncü köprüsünün görkemine bakarken düşünüyorum: Ona giden çaba ve paranın çok daha azıyla Taksim’deki kültür merkezinin yenisini yıllar önce tamamlamış olabilirdik. Kıta birleştirici muhteşem köprüleri hendek atlar gibi şıp şıp yapabilen Türkiye bir binayı mı dikemeyecek? Yazık ki; yanlış yapılmış, yetersiz kalmış, artık çürümeye bırakılmış hazin harabe ‘istemezükçüler’ yüzünden dokunulmaz -neredeyse kutsalsayıldığından, kültür başkentimizin en büyük ayıbını oluşturmaya devam ediyor. Nazır Şentürk’ün İstanbul Valileri kitabını okurken Vefa Poyraz’ın o bina üstüne verdiği şu bilgiye rastlamıştım: “Başlanmış, bitmemişti. Başvekil Demirel’e istirham ettim. Uluslararası bir yarışa çıkardık. İmar kanunlarına aykırı yapıldı, uluslararası hakka tecavüz edildi...


Edilemez. Projenin dışında yapılamaz. Yanlış yapıldı.” Yani kutsal olmak şöyle dursun, söz konusu yapı yasal bile değil. Biline. Ve de insanlardan çok başka yaratıklara yakışan inatlardan artık vazgeçile!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap