SON DAKİKA



Haber > Gündem > Ne yapsak 'Hayır' dediler!

Ne yapsak 'Hayır' dediler!

15 Mart 2017 Çarşamba - 17:21








İçişleri Bakanı ve Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, Trabzon’da, Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğrenci Konseyi, Avrasya Üniversitesi Öğrenci Konseyi ve Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi tarafından bir restoranda düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıya Bakan Soylu’nun yanı sıra AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, İl Başkanı Haydar Revi ile öğrenciler katıldı.

Yaklaşık bin 500 öğrencinin katıldığı toplantıda öğrenciler Bakan Soylu’ya, “Trabzon’un gururu Soylu Süleyman” şeklinde tezahürat yaptı. Bu tezahüratlara Bakan Soylu ise, “Siz bizim gururumuzsunuz” diyerek karşılık verdi.  Öğrenciler Bakan Soylu’nun konuşmasını sık sık alkışlarla karşılık verdi…  Toplantıda ilk olarak konuşan AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, “Bu anayasada 18 yaş seçilme yaşı uygulamamız gençlere armağanımızdır. 18 yaşında ki bir kişi, reşit olabiliyor, evlenebiliyor, memur olabiliyor, 18 yaşında ki bir kişi seçme hakkını gerçekleştiriyor, seçilme hakkını da kendisine iade etmiş oluyoruz.

Bu anayasa değişiklik teklifine her şeyden evvel siz değerli kardeşlerimizin sahip çıkması lazım. Bende seçilme yaşı 25’e indirildiğinde bende bu avantajdan faydalanarak 29 yaşında aday olmuştum” dedi.  İçişleri Bakanı Soylu ise, “Sizinle bu salonda heyecanla, yansıttığınız enerji, saf temiz aynı zamanda samimi gönüllerinizle bir arada olmak, bu havayı teneffüs etmek, attığımız adımlarda sizinle birlikte emin olabilmek ve bu ülkenin yarınlarını hem de güvende hissetmek ve bunu bizle paylaşmak zorunda olduğumuz için hepinize şükranlarımı kıymetlerimi sevgilerimi iletiyor saygılarımı sunuyorum. 

ÜLKENİN YÖNETİLEMEZ HALE GELMESİNİ İSTEYENLER… 

Çok uzun yıllardan beri Türkiye ayakta kalmak istediği sürece bu ülkenin yönetilemez hale gelmesini isteyenler tarafından, güçlü olmasını istemeyenler tarafından, yarınlara umutla bakmamasını isteyenler tarafından hep engellenmeye çalışıldı. Bazı ülkelerde siyaset yapmak çok kolaydır. Çünkü o ülkelerde siyasetten beklentiler azdır, sorumluluklar azdır. Yol yaparsın, hastane yaparsın, başka hizmetler getirirsin, standart rutin hizmetler ortaya koyarsınız beklenti karılanmış sayılır. Türkiye böyle bir ülke değil. Siyasetin sorumlulukları fazladır. 


Bu ülkenin her köşesinin sorumluluğu çoktur ve işi çoktur. Bu ülke dünyanın en pahalı arazisi üzerindedir. Doğusu enerji kaynaklarıyla, batısı bu enerji kaynaklarının müşterisi ile çevrili  15 yıldır AK parti iktidarı ile bir istikrar sağlanmış, çizgi yakalamış elini yarınlara uzatmış bir ülkedir. Bu güzel ülke, biraz önce bahsettiğim çok badirelerden geçti. 2002 sonrası Türkiye evet güzel ülke. Bunun bir de öncesi var. Bu ülke akşam zengin yatıp, sabaha fakir icralık olan bir ülkeyiz. 40 yıllık bankaların bir gecede hortumlanıp iflas ettiği, bunu yaparken baş örtüsü iltica diye hırsızlıkları maske edildiği bir ülkeyiz. Yüzde 70 ile enflasyon test etmiş, 60 yılda her 10 yılda darbeye maruz kalan, seçimle gelen başbakanı asan, iki darbe anayasasını sırtlanmış onunla yaşamış bir ülkeyiz. 

NE YAPSAK HAYIR DEDİLER

Ne yapsak, ‘Hayır’ dediler, yollara döküldüler, Şehir Hastanesi projesini bile Anayasa mahkemesine götürdüler. 8 tane ağacı bahane ettiler, köprü yapma, enerji santralleri yapma dediler… Biz buralara kolay gelmedik. Çok mücadele ettik. Terörle, ekonomi ile, gazete manşetleri ile, Menderes’in idam fotoğrafları ile korkutmaya çalıştılar. Hiç birinden yılmadık.  Yarın biz buraları size bırakacağız. Karşınızda kim var bilin, başınıza ne gelecek, hangi çorapları örenecekler bilin diye anlatıyorum. Menderes döneminde ne yaptılarsa 6-7 Ekim’de aynısını yaptılar…  Gençler bunları yapanları sadece bizim ülkemizde ararsanız yanılırız. Bu işlerin içinde dünyanın en güzel en önemli yerinde ki ülkenin güçlenmesini istemeyen başka ülkelerde vardır. Türkiye çok daha büyük rakiplerin hedefinde olan ülkedir. Siyaset çok gerçekçi bir iştir. Tesadüflere yer olmayan iştir.

DELİ GÖMLEĞİ GİYDİRİR GİBİ

Bu ülkede ortalama her 10 yılda bir darbe veya darbe kalkışması olmaktadır. Bu bir tesadüf değildir. Sadece birilerinin yönetim eksikliği ve bir başkasının hırsından da meydana gelen iş değildir. Her yatırım hamlesi arkasında olmaktadır.  15 Temmuz darbe girişimi için okunan, o bildiriyi okudunuz değil mi. O bildirin altında yeni anayasa okunuyor. 1960-82 anayasasında olduğu gibi.. bu coğrafyanın 10 yıllardır kabul etmediği yeni bir anayasayı bir deli gömleği giydirir gibi giydireceklerdi bu ülkeye… 


Bizim medeniyetimizi kısıtlamak istiyorlar, iftira atıyorlar. Bizim medeniyetimizi taşımak isteyenleri, idam ediyorlar, itibarsızlaştırmak istiyorlar. Bu medeniyeti yarına taşımak isteyenleri, ekonomik krizle, anarşizmle terbiye etmek istiyorlar. 

Üzerinizde  büyük sorumluluk var. Türkiyebugün ötekileştirilen bir ülke değildir. Avrupa tarafından da ötekileştirilen bir ülke değildir. Türkiye kora kor mücadele yapılan, diz çökertilmek için gayret edilen bir ülkedir.  Eğer Hollanda, Almanya Türkiye’ye had bildirmeye çalışıyorsa olay çok farklı bir boyut almıştır.  Önceden Türkiye’de vesayet vardı.

Ama biz ir vesayeti hep göz ardı ettik. Esas vesayet dış vesayetti. Bizi yetersiz olarak görmek isteyen, özgüvenden yoksun isteyen bir anlayışı devreye soktular. Bu bizim medeniyetimize karşı büyük saldırı. 16 Nisan’da büyük atılımdan sonra, büyük sıçramadan sonra 2. Sıçramayı gerçekleştirmek ve medeniyetimizi geleceğe taşımak hepimizin ortak değildir.  16 Nisan’a bir seçim olarak bakmayın…

Bu medeniyeti terbiye etmek istiyorlar.  Türkiye’nin en önemli projesi olan Kanal İstanbul, 3. Boğaz Köprüsü, ne demektir. Asya ile Avrupa’yı, Demiryolu ile bir birine bağlayacak proje. 3. Havalimanı. En önemli istasyonu oluşturan bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyordu Türkiye. IMF’ye borcunu bitirmişti, Şehir Hastanelerini devreye sokuyordu, dolu dizgin giderken 8 ağaç yüzünden insanları bir birine düşürdüler…

Gezi olayları, 17-25 Aralık darbesi, ardından 15 Temmuzla birlikte bu ülkenin yükselişini engellemek istediler…  Şunu altını çizerek sizle paylaşmak istiyorum. Cumhuriyetin iki kuruluş ilkesi vardır. Birin tam bağımsızlık, bir diğeri de egemenlik kayıtsız şartsız milletindir… 


TÜRKİYE’NİN ÜSTÜNLÜKLERİNİ ELİNDEN ALMAK İSTİYORLAR… 

Türkiye’nin üstünlüklerini elinden almak istiyorlar. Biz dünyanın en önemli geçiş güzergahıyız. Ne etrafımızda ki coğrafyada, ne de başka yerde bizim kadar güvenli enerji geçiş güzergahı yoktur. Bizim üzerimizin dışından başka yerden transfer yapabilme gayretleri çok azdır veya kısıtlıdır. Dünyanın en önemli enerji geçiş güzergahını kendi ellerini almak istiyorlar.  Batı dünyanın liderliğini kaybetmektedir. Asya’ya ve Ortadoğu’ya yönelik kayıp hızlı bir şekilde devam etektedir. Bunun geçeceği tek güzergah var. Tarihin bize emanet ettiği İpek Yolu Güzergahı.. biz bölünmüş yolları, havaalanlarını boşuna yapmıyoruz. Niçin Tiflis’(e demiryolu yaptığımızı biliyoruz. Niçin Marmaray, Avrasya’ya 3. Havalimanını yaptığımızı biliyoruz. Bu tesadüflerin eseri değildir. Sadece günlük, cari düşünülen hadisenin sonucu da değildir.  Bugün bizim ülkemizin en önemli avantajlarının bir tanesi de genç insan nüfusudur. Onu etkisiz hale getirmek, onu fikirden düşünceden kendi medeniyet değerlerinden, uzaklaştırmak istiyorlar…

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap