SON DAKİKA



Haber > Gündem > Necip Fazıl'ın dediği gibi bu yol çıkmaz sokak!

Necip Fazıl'ın dediği gibi bu yol çıkmaz sokak!

02 Ağustos 2015 Pazar - 09:01








7 Haziran seçiminin en başarılı partisi HDP, aradan geçen 50 gün içerisinde, en zorda kalan parti durumuna kendilerini düşürdüler. HDP bugün kendini savunmakta zorlanan bir parti durumunda. Nedenleri kendileridir. Onun sandık başarısını hesaplarına uygun görmeyen PKK’nın dağ kadrosu Kandil'in baskısı altında nasıl siyaset yapacak? Öbür taraftan İmralı ayarı… Zaten kendi ayar bozuklukları karmakarışık bir terör yanlısı görüntü. Meclis'te en net görünen karar 'HDP'siz bir koalisyon'. Seçim sonuçları tek parti hükümetini imkânsız hale getiren HDP’yi sistem dışına itmeye çabalayan bir siyaset. Sorumlusu sadece diğer partiler midir? Hayır. En az kendileri de sistem dışına kalmakta sorumludurlar. Bir türlü 80 milletvekilli bir siyasi grup gibi davranamıyor HDP. Seçim öncesinde "Barışı biz getiririz" iddiasını seslendirerek farklı kesimlerden oy almayı başarmıştı HDP; seçim sonrasında bu sözünü tutabileceği tek bir adım atamadığı gibi, silahların yeniden konuşmaya başladığı bir ortamda ne yapacağını bilemez bir görüntü veriyor.

HDP SAMİMİ OLMADI

Günümüz ortamında siyasi başarının sahibi bir parti olarak HDP, Kandil’in önüne geçebilir ve "Muhatabınız benim" tavrını kamuoyuna kabul ettirecek girişimlerde bulunabilirdi; girişimin yerini teslimiyet aldı, öyle olunca da HDP’nin önünü Kandil kesiverdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve 7 Haziran'da Türkiyelileşme açılımı nedeniyle kendisine oy veren milyonları değil, savaş talimatları yağdıran cani Cemil Bayık'ı tercih etti. Cemil Bayık'ın tek yanlı ateşkesi bitirdiğini, savaş startını verdiğini açıkladığı gün adam gibi 'ne yapıyorsun, biz Türkiyeleşmek istiyoruz, hatta Türkiye'nin her ilinden oy aldık' diyemedi Eş Başkan Demirtaş. Sayın Cumhurbaşkanı'na 'seni başkan yaptırmayacağız' dediği gibi Kandil'e 'sana da terör yaptırmayacağız' diyebilmeliydi. Çözüm sürecinde devlet samimi davrandı. HDP samimi davranmadı. PKK çözümü bir fırsat olarak kullanmanın peşindeydi.

O GÜNKÜ FOTOĞRAF

Devlet bu samimiyet sizleri bildiği halde çok iyi niyetli davrandı. Van merkezden alınarak Başkale'deki PKK kamplarında sorgulanıp, vergi tahakkuk ettirilen insanların hikayelerini devlet biliyordu. Trafikte yol kesmeleri, kimlik kontrollerini, bulundukları il ve ilçelere yönetici tayin ettiklerini duymayan kalmamıştı. Türkiye'nin karşısında Ortadoğu'nun en kalleş bir örgütün olduğunu bilmeyen var mı? Bir yazarımızın ifade ettiği gibi, güne Amerikan istihbaratı ile başlayıp, Alman istihbaratıyla kahvaltıya oturup, İsrail ve İran istihbaratıyla günü geçirip, İngiliz istihbaratıyla yatağa giren bir örgütten söz ediyoruz. Bunları iyi bilerek terör ile çözüm sürecini birbirinden ayırmalıydık. Çözüm sürecinin başındaki o Habur karşılama töreni devletin kontrolünde olmalıydı. Devletin samimiyetini, PKK'nın samimi davranmayacağını o günkü fotoğrafta görmüştük.


TARTIŞILMASI GEREKEN...

AK Parti'nin çözüm süreci sonrasında ilk kez bu kadar sert ve tavizsiz bir görünüm vermesi ''milliyetçi'' seçmen tarafından menmuniyetle karşılanmıştır. Ancak ilginç olan ve tartışılması gereken, Türkiye ve ABD arasında varılan terörle mücadele anlaşmasının kapsamı ve sınırı nereye kadardır? IŞİD ve PKK ile bir anlamda sıcak savaşa ve sıcak çatışmaya giren Türk ordusuna bir yere kadar mı müsaade edildi? İran, Almanya ve en son ABD tarafından yapılan açıklamalarda PKK'ya karşı çok acımasız olunmaması yönünde çağrılar yapıldı. PKK asla tam olarak bitirilmesin ki onlara da ihtiyaç duyulduğunda malzeme kalsın. Ayrıca mevcut Suriye demografik yapısı içerinde oluşturulması istenen 'Güvenli Bölge'ye 6 adet Suriye Türkmen Tugayının yerleştirilmesi Türkiye'nin Suriye'de Türkmen kartını daha önce Irak'ta yaptığı hatadan ders çıkarırcasına daha akıllı bir çözüm olarak ortaya atması çok mantıklı görünmektedir.

NECİP FAZIL MİSALİ

Türkiye bu hareketle hem Suriye göç hareketini kontrol edecek El-Nusra, IŞİD ve PYD haricinde daha makul ve daha ılımlı aynı zamanda Türkiye tarafından kontrol edilebilen organize bir kuvveti bu coğrafyada etkin bir aktör olarak ortaya salmaktadır. Tabii bu kuvvet Suriye Türkmenleri ve Irak Türkmenleri açısından barışın bir güvencesi ve aynı zamanda alan hakimiyeti ve demografik şekillenme için güçlü bir baskı aracı olarak kullanılacaktır. Terörle kesinlikle kuralları içinde etkin ve müsamahasız mücadele devam etmeli. Geldiğimiz noktada bıçak sırtı bir durumdayız. Çözüm süreci can çekişirken Türkiye yıllar sonra tekrar savaş konseptine dönmekle karşı karşıya. Üstad Necip Fazıl misali, "Durun kalabalıklar bu yol çıkmaz sokak"… Kürt halkı artık anlamalı.

YAKINLARI BİZE EMANET


Hani Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van mitinginde "Ah benim Kürt kardeşlerim, canım kardeşlerimiz, size sevdalıyız. Ama siz bizi anlamakta zorlanıyorsunuz" demişti. Kürt kardeşim bu sert mücadele millet/barış sevdası olmadan verilemez. Bu barış ve kardeşliği iyi anlayarak ona savaş açan kalleşlere karşı ayakta ve sandıkta dik durulmalıdır. Sonra çok ağır bedeller öderiz. Ortadoğu'da olanlar hem çok yeni hem de çok yakınımızda. Kalleşce şehit edilen asker, polis memur ve sivil tüm şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Allah ailelerine yakınlarına sabır kolaylıklar versin. O güzel şehitlerin yakınları bu millete emanettir.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap