SON DAKİKA



Haber > Gündem > Parçalanma, ayrışma ve 2016 kabusu

Parçalanma, ayrışma ve 2016 kabusu

02 Ocak 2016 Cumartesi - 10:08








Bir ülkenin-toplumun insanları doğru ya da yanlışa, ortak çıkar ya da toplumsal saflaşmaya, ekonomik sınıflaşmaya bakmadan, din, mezhep, etnik köken gibi aidiyetler üzerinden bir saflaşma, kutuplaşma, ayrışma içindeyse; toplumun bir kesimi diğer kesiminden nefret ediyor ve onu gerektiğinde yok edilmesi gereken bir sıçan gibi görüyorsa; belirli bir kitle, vatandaşı olduğu devleti, toplumun diğer birey ya da gruplarıyla artık bir ortak çatı olarak görmemeye başlamışsa; kamu erkini elinde bulunduranlar bu yetki ve olanakları kendileri ya da yandaşlarının mutluluğu, diğerlerinin mutsuzluğu için kullanıyorsa, o ülkenin başı çok büyük dertte demektir.

Ve ne yazık ki bu, bizim ülkemiz.

Yeni bir yıla girerken başımız gerçekten de büyük dertte. Bu derdin adı parçalanma, ayrışma!

ETNİK AYRIŞMA

Türkiye’de bugün iki temel ayrışma yaşanıyor. Birincisi ülkenin tarihsel derinliklerinden süzülüp gelen, etnik temelli bir sorun; Kürt sorunu ve bu sorun etrafında girdaptan anafora dönüşen bir şiddet ve terör dalgası. Bir bölümü Türkiye’nin özgün sorunlarıyla ilgili ve onun içinde. Bir bölümüyle yakın coğrafyaya yayılmış bölgesel; bu boyutuyla da Ortadoğu’daki bölgesel ve küresel egemenlik savaşımlarının göbeğinde, onun bir parçasına dönüşmüş.


Türkiye’de bir yangın var. Bu yangının bir sorumlusu, memlekette etnik esaslı bir yeni yapılanmayı şiddetle zorlayan, hatta ayrılmayı amaçlayan örgüt. Diğer yanda, sorun çözmeyi ölü rakamlarıyla özdeşleştiren bir dayatmacı faşizan anlayış. Eğer iktidarı ve muhalefetiyle siyaset kısa sürede silah dışında yeni yol ve yöntemler bulamaz, artık bu ülke ile gönül bağlarını koparan ya da koparmakta olan insanları yeniden kazanacak, bir tarihsel kucaklaşmayı yaratacak çözümler ortaya koyamazsa, komşu bölgelerdeki gelişmelere koşut olarak 2016 kopuşu hızlandırabilir.

NEFRET VE ÖTEKLEŞTİRME

İkinci büyük ayrışma ise daha çok iktidar kaynaklı. Siyasi şef ve iktidarın özellikle son 8 yıldaki uygulamaları, yaklaşımı, toplumda çok tehlikeli, giderek derinleşen bir ayrışma, kutuplaşma yarattı.

İktidarı eleştirmenin teröristlikle, hainlikle eş değer kabul edildiği; iktidara yakın olanların her şeyden yararlanıp, karşı ya da uzak olanların haklarını bile kullanamadığı; toplumsal ve siyasal pozisyonların nefret ve ihanet üzerinden tanımlandığı bir ülke. Her türlü suç ve gayrı meşruluğun, ahlaksızlığın, kuralsızlığın bir kişi ya da siyaseti-cemaati savunma adına geçerli görüldüğü; ahlakı, fazileti, adaleti, eşitliği savunmanın, düşmanca algılandığı bir akıl tutulması.

Türkiye bu ikinci ayrışmada, yeni iktidar gücüyle baskı artıyor, bir hesaplaşma yaklaşıyor. Başta devletin başındaki kişi ve iktidar olmak üzere siyaset bu sorunu çözecek, toplumu kucaklaştıracak, nefreti silecek adımlar atmazsa, 2016 çok kötü olaylara gebe demektir.


Kucaklaşarak, önyargıları aşarak, empati yaparak ülkemize sahip çıkalım.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap