SON DAKİKA



Haber > Gündem > Seçimde trafodaki kediden, koalisyonda Saray'lı

Seçimde trafodaki kediden, koalisyonda Saray'lı

09 Ağustos 2015 Pazar - 09:17








Seçimlerde en fazla oyu alan iki parti arasında 5 etap halinde gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda taraflar tarafından hazırlanan raporlar genel başkanlara sunuldu. Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu yarın akşam saatlerinde bir araya gelerek koalisyon hükümeti yolunda en önemli görüşmeyi gerçekleştirecekler. Bu görüşme nezaket zirvesi mi olacak, yoksa buradan samimi olarak bir hükümet çıkarılacağını düşünerek mi buluşuyorlar? Tartışılır.

CHP’DEKİ RUH HALİ

Bilindiği gibi görüşmelerin başında CHP 14 koşul öne sürmüştü. Bu ilkelerden ödün vermelerinin mümkün olmadığını belirttiler. Daha sonra bu ilkeler 5 temel başlığa indirgendi. CHP yönetimine egemen olan yaklaşım 'uzlaşma'. Elbette bazı koşulları var. Bu koşullarda uzlaşma olabileceği söyleniyor. Ancak parti içinde ciddi kaygılar söz konusu. Son 13 yıldır AKP’ye karşı sert bir muhalefet yapan CHP’nin, memleket hükümetsiz kalmasın yaklaşımı içinde ilkelerinden, 13 yıllık mücadele dayanaklarından vazgeçmesini kabul edilemez bulan ciddi bir kitle bulunuyor.

AKP’NİN RUH HALİ

AKP açısından durum daha vahim. AKP seçmeninin ezici bir çoğunluğu CHP değil de MHP ile bir koalisyondan yana. Terör ya da Kürt sorunu konusunda gelinen çatışma koşullarının, Erdoğan’ın masayı yıkan yaklaşımının, AKP ile MHP’yi birbirine daha da yaklaştırdığı bir gerçek. Üstelik Bahçeli’nin "Terör örgütü ile görüşmekten vazgeç, her şeye açığız" çağrısı da bu yakınlaşmayı arttıran bir etken. Böyle bir ortamda CHP ile koalisyonun kendi kadrolarına da kabul ettirilmesi çok güç, bir zorlama. Aslında akla ve mantığa en yakın koalisyon olasılığı da AKP-MHP hükümeti. Ancak dış dünya, iş kesimleri bir AKP-CHP koalisyonundan yana. AKP-MHP koalisyonunun bazı konularda daha sert politikalar getirebileceğini ve ortamın daha da gerileceğini düşünüyor.


ASIL SORUN

Erdoğan tarafından AKP Genel Başkanlığına ve Başbakanlığa atanan Ahmet Davutoğlu, seçilmiş biri olmadığından, ne kadar kendi özgür iradesine göre hareket edecek ya da AKP’de Saray’dan bağımsız bir karar alma süreci yaşanabilecek mi? İşte temel soru bu. Davutoğlu’nun koalisyon düşüncesine sıcak baktığı, ancak bunu Erdoğan ve partisine kabul ettiremediği öne sürülüyor. Yani karar noktasında her şey Erdoğan’a bağımlı görünüyor. Bütün bu sürecin mimarı olan, şimdi memleketi erken seçime götürmek için kendi kurduğu 'çözüm süreci'ni bile tekmeleyip masayı yıkan Erdoğan, seçim akşamından beri kafasındaki projeyi yürütüyor aslında. Onun koalisyon gibi bir düşüncesi yok. Genel seçimler öncesinde meydanlara inerek, AKP lehine yaratmaya çalıştığı sonucu alamadı. Ancak şimdi bütün olanaklarını, kadrolarını, devlet içinde ve dışındaki etki alanlarını seçime yönlendirip; içte ve dışta olağanüstü durumlar yaratarak, tek başına bir AKP iktidarı çıkarabileceğini düşünüyor.

GÜNDEM MADDELERİ

Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu anlaşır mı? AKP'li yetkililerin son değerlendirmelerine göre yüzde 60-70’de uzlaşma olur ama yüzde 40-30 konuda tartışma var. Masadaki konular belli aslında. Erdoğan’ın ve Saray’ın konumu, yolsuzluklar, kadrolaşma, milli eğitim ve dış politika. AKP bu konularda ne kadar ödün verebilir? Son karar verici Erdoğan olacağı; bir geri adım atılacaksa, bu konulardan hemen hiçbirinden bir ödün verilebileceği görülmüyor. Peki o zaman CHP, bu konulardan hangisinde ısrarcı olmaz? Bu da çok zor. Ki eğer bu konuların birinde ısrarcı olmazsa, kendini inkar etmiş olacaktır. Yolsuzluklar konusu meclise bırakılıp, milli eğitim ve dış politikada bir uzlaşma aranabilir. Ama Erdoğan ne olacak? Erdoğan, kendi pozisyonunun daralmasına, müdahale olanaklarının elden gitmesine, Anayasal sınırlar içinde hareket etmeye, Saray’a tıkılıp kalmaya razı olacak mı?

ERDOĞAN BU MASAYI DA YIKAR


Öte yandan, Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu arasında bir anlaşma olması halinde, buna nasıl bir tepki gösterilecek? Erdoğan, Dolmabahçe görüşmesinde AKP ile HDP arasında imzalanan protokolü tanımadığını belirtmiş, kendi partisini yanlış ve akılsızca hareket etmekle suçlamış ve tüm süreci değiştirmişti. Çatışmasızlık ve protokolden, her gün şehit ve ölüm haberlerinin geldiği bugünkü ortama ulaştık. Eğer Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu anlaşırsa, bu anlaşmayı bozmak için Erdoğan devreye girer mi? Vallahi girer. Bugüne kadar sergilediği tutuma bakılırsa, kendi hedef ve amaçlarını Türkiye’nin beklentileri ve ihtiyaçlarının hep önünde tuttu. Yine öyle yapacaktır. CHP ile koalisyonu asla sindiremez. Memleketi erken seçime götürmek için bu kadar karmaşaya neden olmuşken, bu yoldan dönmez. Yani koalisyon hükümetinin, en çok da AKP-CHP koalisyonunun bir numaralı muhalifi Erdoğan’dır. Bir uzlaşmayı mayınlamak için her şeyi yapacaktır. Bu aşamada AKP, Erdoğan’a karşın asla adım atamaz. Görüşmeler, erken seçim giderken uzlaşmacı görünme rolünden başka bir şey değil. Erdoğan ve Saray, AKP ve CHP arasında kara kedi gibi durmaktadır.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap