SON DAKİKA



Haber > Gündem > Şiddet ve terör ortamı sürpriz mi?

Şiddet ve terör ortamı sürpriz mi?

14 Ocak 2016 Perşembe - 10:28








İstanbul Sultanahmet’te 10 insanın canını alan bombalı saldırı bir sürpriz mi? Ankara’da 103 vatandaşımızı paramparça eden canlı bomba saldırısı... Suruç’ta 32 insanımızı katleden bombalı saldırı... Reyhanlı’da 52 vatandaşımıza kıyılması. Ya da bugün ülkenin bir bölümünde süren örtülü savaş hali; şehitler, ölümler, harabeye dönmüş mahalleler...

Hiçbiri sürpriz değil bunların. İçeriden ya da dışarıdan Türkiye’yi de saran terör-şiddet sarmalının beklenen, doğal, kaçınılmaz sonuçları bunlar.

TERÖRE KARŞI BİRLİK

Şiddete-teröre karşı birlik olmak, birlikte karşı durabilmek... Bütün farklılıkları bir yana bırakarak, yaşam hakkını savunabilmek... Barışı, kardeşliği, özgürlük ve demokrasiyi; herhangi bir şeyi seçebilme, itiraz edebilme, ‘evet’ ya da ‘hayır’ diyebilme özgürlüğünü yaşayabilmek...

Elbette toplum şiddet karşısında birlik olmayı becerebilmeli. Ama bunu yaparken; bugünü yaratan yanlışları, nedenleri tartışamazsak, bütün bunlar neye yarar ki?


DİNCİ TERÖR

Suriye’de kirli savaş desteklenip teşvik edilirken, palazlanıp büyüdü bu terör odakları. Bilerek, isteyerek, desteklenerek canavara dönüştürüldü. Bu, şiddeti kutsayan kan emici canavar, birçok operasyonda kullanıldı. Katili kullanmakla, katil tarafından kullanılmak hatta rehin alınmak birbirine karıştı. Göz yumuldu birçok şeye. Ne zaman ki Türkiye küresel ‘ağababalar’ın isteği doğrultusunda yeni bir pozisyon aldı, artık canavarın yeni hedefi oldu. Yanlış, maceracı, nefret ve kan üzerine inşa edilen dış politikanın oluşturduğu ağır suçların bedeli şimdi Türkiye’ye ödettirilmeye çalışılıyor.

AYRILIKÇI TERÖR

Ayağını Türkiye topraklarına basarak; kardeşçe, samimi ama toplumsal gerçekliğe uyumlu, meşru zeminlerde çözüm aramak yerine, yangını daha da büyülten, şiddeti ve ayrışmayı özendiren bir yaklaşımla çözüm süreçleri yapılıp döşendi bu yollar. Sonra memlekette ‘istikrar’ adına estirilen karşılıklı şiddet dalgasıyla, siyasal rantlar elde edildi.

Tek başına iktidar geldi ama istikrar gelmedi. Hatta daha ağır ve acılı bir yangın yerine döndü memleket. Şehit asker ve polisler. Hendek kazıp, barikat kurup, tanka kurşun sıkan, anlamsız ve imkansız bir savaşa tutuşup sapır sapır dökülen genç-çocuk militanlar... ‘Kimvurdu’ya giden çocuklar, sivil insanlar...


Şiddeti daha da tırmandırarak, sivil ölümleri arttırarak, çatışmayı bir halk savaşına çevirmek isteyen örgüt. Sorunu sadece asker ve polise ihale edip, olayı ölü istatistikleriyle açıklayan, bu kan deryasından yeni anayasa ve başkanlık çıkarmaya çalışan çarpık bir siyasal anlayış...

YANLIŞTAN DÖNÜLMEZSE...

Hiç de sürpriz değil bu şiddet ve terör ortamı. Yanlışlardan dönülmezse; korkarım ki daha da artacak. Terörü ve şiddeti toplumsal ve siyasal projeleri için kullananlar, bütün bir topluma çok acılı bedelleri ödetecek.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap