İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

Milli olmak Türkiye'yi pazarlamak değildir, milli olmak Türkiye'yi dünyadan soyutlamak değildir. Sözde milli hükümete soruyorum, durup dururken kardeşim dediğin Esad'a neden durup dururken saldırdın?

"KİMSE BİZİM MİLLİYETÇİLİĞİMİZİ TEST EDEMEZ"

Kimse bizim milliyetçiliğimizi test edemez. Biz milliyetçiliğimizi Kıbrıs'ın Beşparmak Dağları'na yazan bir partiyiz. Bize destek verin diyorlar. Biz felsefe olarak barışı savunan bir siyasi gelenekten geliyoruz. Hafta sonunu geçirmek için pek çok insan Suriye'den Irak'tan Türkiye'ye geliyor. Hiç kimse çıkıp da bu nedir demiyor.

"PANİSLAMİZM HAREKETİNİ BİZ YÖNETECEĞİZ DİYE ORTAYA ÇIKTILAR"

Mart 2011'de birdenbire çatışmalar çıktı. Sen neden İhvan'ı kabul etmiyorsun diye araları bozuldu. Panislamizm hareketini biz yöneteceğiz diye ortaya çıktılar. Dedik ki bu çok tehlikelidir ama bizi hiç dinlemediler. Ortadoğu'ya girmeyin dedim. Ortadoğu bir bataklıktır.

Dert Esad değil, dert Suriye'nin içişine müdahale etmen. Buna milli politika diyorlar. Bu politikanın adı gayri milli politikadır. Kendi ülkesinin tarihini bilemeyen ülkesini bataklığa sürükler. Sayın Davutoğlu'na sesleniyorum. Falih Rıfkı Atay'ın Zeytindağı kitabını oku. Ortadoğu bataklığının bütün detayları yazıyor. Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti kuran kadronun lideridir. Libya'da, Suriye'de çarpıştı. Osmanlı Dönemi'nde Suriye'deydi. İnönü Yemen'deydi. Onlar boşuna mı Ortadoğu konusunda ciddi uyarılar yaptı.

1921'de Mustafa Kemal Atatürk'ün Meclis'te yaptığı konuşmadan size bir bölüm okuyacağım:

"Panislamizmi ben şöyle anlıyorum. Bizim milletimiz dünya üzerinde varolan bütün dindaşlarımızın mutlu olmasını isteriz. Dindaşlarımızın çeşitli yerlerde meydana getirmiş oldukları toplumların bağımsız yaşamasını isteriz. onunla büyük bi coşku ve mutluluk duyarız. bütün islam toplumlarının, islam dünyasının refah ve mutluluğu kendi refah ve mutluluğumuz gibi değerlidir. Fakat bütün toplumu bir noktadan ve imparatorluk adında yönetmek istiyorsan bu bir hayaldir." diyor Mustafa Kemal.

"TÜRKİYE DIŞLANAN TEK ÜLKE OLDU"

Suriye'de nüfusun yüzde 45'i yer değiştirdi. Suriye'de bu tablonun sorumlusu kim? Bu kadar insanın hayatını kaybetmesinde sorumlu kim? Eğer bunun sorumlusunu kendine sormuyorsan sen bu ülkenin yönetiminde sorumlu değilsin. Cumhuriyetin hiçbir döneminde olmadı bu. Diyorlar ki bizim Suriye politikamız, nedir sizin Suriye politikanız?

Münih'te güvenlik konferansı toplandı, dışlanan tek ülke vardı, Türkiye. Dışişleri Bakanı bile yarım bırakıp dönmek zorunda kaldı. Bağırıyorlar ya, 'Ey Amerika' diye kimse seni dinlemiyor. Kimse seni adam yerine koymuyor. Bunlar gayri milli bir politika güdüyorlar. Parlamentoya geri kabul anlaşması geldi. Bunlar da tıpış tıpış o sözleşmeye imza attı, bu anlaşmaya imza atmayın dedik. Onlar gayri milli tıpış tıpış imza attılar.

"ALNINIZDA ENAYİ YAZIYOR"

Şimdi Recep Erdoğan konuşuyor, 'Bizim alnımızda enayi yazmıyor' diye. 'Bu işin hakkı neyse onu yaparız' diyor. Peki sen geri kabul anlaşmasını niye imzaladın? Uçağa doldurursun onlar geri gönderirler. Sen hangi akılla 2.5 milyon Suriyeli Türkiye'deyken bu anlaşmaya imzayı atarsın. Diyor ki 'alnımızda enayi mi yazıyor?', vallahi de yazıyor çünkü bunu sadece enayiler yapar.

"BM'NİN ATEŞKES ÇALIŞMALARINA TÜRKİYE'NİN DESTEK VERMESİ LAZIM"

BM'nin Suriye'deki ateşkes çalışmalarına yaptığı bütün çalışmalara Türkiye'nin destek vermesi lazım. Türkiye'nin cihadçı terör örgütlerine silah desteği yapmaması lazım. Dış politika böyle giderse içeride daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz.

"AK PARTİ TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM VE YATAKLIK YAPAN BİR PARTİDİR"

AK Parti, terör örgütüne yardım ve yataklık yapan bir partidir. Ben dedim ki, herhalde beni mahkemeye verirler. Kimse vermedi çünkü ispatlayacağız. Yardım ve yataklıktan neyi kast ediyorum, onu söyleyelim. Davutoğlu'nun yardımcısı Selçuk Özdağ'dan bir cümle okumak istiyorum. "PKK, çözüm sürecinde şehir merkezlerine 200 ton bomba yerleştirdi." Bu nasıl bir itiraf? O dönemde kimdi iktidarda?