SON DAKİKA



Haber > Gündem > “SLUT” savunusuna özenmeyelim

“SLUT” savunusuna özenmeyelim

07 Ağustos 2016 Pazar - 10:30








 

Matematik, fizik, kimya gibi alanlarda bir kolaylık var. Gereğinde referans kitaplarını açar, tartışılmaz bilgilere ulaşırsınız. Malzemesi söz olan işlerle uğraşanlar o olanaktan yoksun. Otorite sayılan kaynaklarla bile görüş ayrılığına düşülebiliyor. Kemikleşen bir terslik akıl karıştırıyorsa, düzeltilmesi çok zor.

Örneğin; ‘beyin yıkama’ deyimini, kafalara hatalı düşünce yerleştirme, yani ‘zihin kirletme’ anlamında kullanmaktayız. Yıkayarak kirletmek ne demek?

O lafın kaynağı ‘brainwashing’ sözcüğünün karşılığı aranırken yapılan bir çeviri yanlışı. ‘Brain’ beyin, ‘washing’ de yıkama olduğuna göre, ilk çeviren öyle deyivermiş. Ağzımızın alıştığı, deyim kitaplarında da yer etmiş. Bütün sözlüklerde o karşılık bulunuyor.

 Oysa ‘badana ve boya’ anlamına da gelir ‘wash’. Örneğin ‘whitewashing’ beyaz badana (mecazen ‘ayıp örtme’) demektir. Keşke ilk çevirmen ‘brainwash’ karşılığı diye, ‘beyin boyama’ deyimini önerseydi! Gülümseyerek hatırlarım. Robert Kolej’in faşist eğilimli Müdür Yardımcısı Hüseyin Pektaş beni aşırı solculukla suçlayarak azarlarken, “Senin beynin yıkanmış, kıpkızıl olmuşsun!” diye bağırmıştı. Garip deyimi ilk o gün duymuş, yıkanarak nasıl kızarmış olduğumu anlayamamış, adamın sapıttığına bir kere daha hükmetmiştim. “Beynin boyanmış, kıpkızıl olmuşsun” deseydi, sözü biraz daha ipe sapa gelir, lise öğrencisinin gözünden biraz daha az düşerdi.


***

Yakın geçmişte bir başka sözcük dünyayı karıştırdı. Kanada’nın Toronto kentindeki bir üniversitede hukuk öğrencilerine konuşma yapan güvenlik görevlisi Michael Sanguinetti, kadınların saldırıya uğramak istemiyorlarsa ‘slut’ gibi giyinmekten kaçınmaları gerektiğini söyleyince kıyamet koptu. Ateş püskürerek ayağa kalktı kadın milleti. Adam özür diledi, disiplin cezası aldı ama öfke yatışmadı. Kanada’da başlayan protesto yürüyüşleri dünyaya yayıldı

. Ne demek bu uluslararası galeyana yol açan ‘slut’? Sözlükler karşılık diye ‘sürtük’ ifadesini veriyor. Yanlış değil ama yetersiz. ‘Sürtük’ sürten, yani ‘fazla dolaşan kadın’ demektir. ‘Slut’ ise cinsel ağırlıklı anlam içerir. Argomuzdaki karşılığı ‘kaşar, motor, kova’ gibi aşağılayıcı sözcüklerdir. Nitekim tepkiler de o saldırıya yanıt niteliğindeydi. İnadına üşütük şıllık ya da kiralık yosma kılığına bürünüp ‘slut’ yürüyüşü yapan kadınların ellerindeki pankartlar hep cinsel içerikliydi: “Vücudum benimdir. Gönlümce kullanırım. İster keyif, ister para için.” “Canımın çektiğiyle sevişiyorsam, bundan sana ne be?” “Seks iki kişinin birlikte yaptığı bir şeydir. Birinin ötekine yaptığı değil.”

 ***

 Eskiden yurdumuzda İstanbul beyzadeleri kadınlara ‘cins-i latif’ derlerdi. İltifat sayılan o deyim özgürlük kısıtlayıcı bir buyurganlığın aracı olabilir. “Sen latifsin, şunu yapamazsın, bunu edemezsin” diye karışılabilir kadınların yaşantısına (karışılırdı da). O biçim kamuflajlı zorbalıklar yanlıştır elbette. Hak tanınma konusunda kadınlarla erkekler arasında yüzde yüz eşitlik olmalıdır. Ancak feministlerin şu nüansı fark etmeleri beklenir: Bir hakka sahip olmak başkadır, onu iyi kullanmak başka. Geğirme özgürlüğüm var, ama yapmamaya çalışırım. Bir kız motosiklet yarışına katılırsa hoşuma gider. Geride bıraktıklarına -kimi delikanlıları taklit ederek- nah yaparsa? Hiç hoş olmaz. Ondan hoşlanmayacağımı açıklamak kadın haklarını kısıtlamak değildir herhalde. Onun dilediğini yapma özgürlüğü varsa, benim de dilediğimden hoşlanmama özgürlüğüm yok mu? Dilerim ‘slut’ sözcüğünü sahiplenmek gibi özentileri hiçbir zaman ithal etmeyiz ülkemize.


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap