Şu arkasını terör örgütlerine dayayan HDP’nin “Özerk yönetim” saçmalığı karşısında net ve sert tavrınızı ortaya koyun da biz de toplum olarak bunu görelim... Şu, bazı medya kuruluşlarında allanıp pullanan, parlatılan, cilalanan Demirtaş’ın tavrı, doğrusu bizi hiç yanıltmadı, bunlardan da bu beklenirdi zaten. De hadi!... HDP’nin arkasında duranlar (bazı medya kuruluşları ve bazı siyasiler), “Vatanperverliğinizi, vatanın bölünmez bütünlüğünü” ne kadar savunduğunuzu gösterin de, biz de toplum olarak samimiyetinize inanalım...

Demirtaş belki biraz zikzak yaptı, yan yollarda dolaşıp hepimizi biraz oyaladı ama sonunda “Özerk yönetim” baklasını ağzından çıkarıverdi. “Seni o hedefe vardırtmayacağız, seni o hedefe vardırtmayacağız, seni o hedefe vardırtmayacağız...” diye haykırın da, toplum olarak sizin samimiyetinize inanalım... Grup toplantılarında iki cılız laf ederek, sadece muhalefet etmeyi yeğleyerek, bu konuyu cılız bırakamazsınız. Bu konu ülkenin bölünmesi konusudur, bu konu öyle hafife alınacak bir konu değildir zira siz ülkeyi yönetmeye talipsiniz, onun için varsınız, onun mücadelesini vermelisiniz. Bu konuyu, birilerine muhalefet etmeyle hafife alamazsınız, buna kimsenin ne hakkı ne de haddi vardır...

Toplum olarak bir şeyi daha merak ediyoruz: Bütün bu hendekler, barikatlar, mayınlar, patlamalar, akan kanlar ve de Demirtaş’tan gelen şu son açıklamalar... Bunları göz ardı edip, oralarda uygulanan sokağa çıkma yasaklarını eleştiren siyasi parti veya siyasiler, çeşitli medya kuruluşları, HDP’nin bu “Özerklik-bağımsızlık” çıkışına ve hedefine ne diyecekler acaba? Onaylayacaklar mı, yoksa kalaylayacaklar mı?

Bir kere daha tekrar ediyoruz ki; özellikle siyasi partilerimizin sesi niye çıkmıyor ya da çok cılız çıkıyor? Bu tepkisizlik ne anlama geliyor? Yazılı ve görsel basın yoluyla tepkilerini niye açık olarak haykırmıyorlar? Kendilerine bel bağlamış vatandaşlarımızı niye endişeli durumlara itiyorlar? Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünün tartışma konusu dahi edilemeyeceğini niye kesin bir dille haykırmıyorlar ve bunun mücadelesini vermede neden cılız kalıyorlar? Vatanımızın bölünmesini isteyenlerle TBMM çatısı altında, birlikte nasıl siyaset yapacaklar, gerçekten çok merak edilen bir durum değil mi? Yarın, toplumumuzun yüzüne nasıl bakacaklar, nasıl yetki isteyecekler?