İstanbul'un göbeğinde, güvenlik kuvvetlerinin Sabah Ezanı ile giriştikleri operasyonu "son dakika" kodu ile televizyon şöyle veriyor: "Operasyonun hangi örgüte karşı yapıldığı henüz açıklanmadı." Ben diyeyim "Haber merkezi", siz söyleyin "spiker" haklı! Neden mi? Memleketin dört bir yanı her türlü terör örgütünün yatağı haline getirildiği için haberciler "Hangisi?" diye ister istemez tereddüt ediyorlar. Kimisi "Açılım Süreci", kimisi "Suriye'de Esad'a muhalif", kimisi "Müslüman(lıkla ilgisi olmayan) Kardeşler", kimisi "mezhep", kimisi "tarikat", kimisi "Suudi memnun olsun", kimisi "İsrail'i vursun" hesabına memleketimde "cirit atar" hale gelmişler. En doğrusu "Terör örgütü bataklığı haline getirilmiş." PKK'sından, PYD'sine, IŞİD'den El Nusra'sına, Hizbullah'ın dan DHKP-C'sine, TİKKO'sundan Hamas'ına, MOSSAD'ından CİA'sına, Özgür Suriye Ordusu'ndan KCK'sına, El Kaidesi'ne kadar. Memleketim zavallı hale düşürülmüş ve adeta İstanbul'un Mahmutpaşa'sında ki işportacılar gibi olmuş! Terör örgütü mü istiyorsun? Gel vatandaş geeell. Seç seç alll!..

PKK KAÇAK ÇAYLA KASA DOLDURUYORMUŞ!

Rize Ticaret Borsası Meclis Başkanı Resul Okumuş'un açıklamalarıyla gazeteye atılan, "PKK Kaçak Çayla Kasa Dolduruyor" manşetini okuyunca, kendi kendime "Güler misin, ağlar mısın?" dedim. Neden mi? Aklıma, 15 yıl önce dönemin ÇAYSİAD, bugünün Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün ile konuyu raporlarla etkili ve yetkilileri bilgilendirdiğimiz, haberlerle de ülke gündemine taşıdığımız, dahası "PKK kaçak çaydan nemalanıyor" iddiasında bulunduğumuz için bilgi amaçlı sorguya tabii tutulduğumuz günler aklıma geldi de onun için. Aradan geçen onca zamana karşı, sınırları kaldıran, gümrük kapılarını yol geçen hanı haline getirenlerin sebep olduğu uygulamalar yüzünden, kaçak çayın bugün bana göre 100 bin tonu bile aştığı günlere geldik dayandık. Resul Okumuş'un feryadı haklı: -"Kaçak çay yeniden hortladı. Ürettiğimiz çayı satamaz duruma geldik. Mutlaka çözüm üretilmesi gerekiyor." * Alın size bir beddua daha: -"Bu hale getirenler utansın. Ya da vatandaşın oyu ile utandırılsın."

İSLÂM YORULDU!

Habertürk'te, Fatih Altaylı'nın son “Teketek” programını inşallah izlemişsinizdir. İlahiyatçı-Yazar Mustafa İslamoğlu'nun da katıldığı programı internetten bulup dinlemenizi tavsiye ederim. İslâm'da felsefeyi bir kenara itenlerin sebep olduğu kaba ve kara bir ortamda, Sayın İslamoğlu'nun "anlayana sivrisinek saz" hesabıyla çok net kullandığı gerçek tespit vardı ki, bir cümle ile paylaşmak isterim: "İslâm'ın sırtına o kadar çok bagaj koyduk ki, İslâm yoruldu." * Bagajların neler olduğunu programı bulup dinleyerek öğrenmenizi öneririm. ‘Allah ile kul arasında aracının olmadığı bir din olan İslam’da, tarikat, siyaset, sermaye hesabına yüklenen bagajlardan, bu dünya da nemalananların neleri, nasıl becerdiklerini dinleyin öğrenin..