SİYASİ AHLAK!

Memleketi seçime götürme senaryosunda başarılı olan Erdoğan, seçim hükümetine katılmayacağını açıklayan CHP ve MHP’yi by-pass etmek için bir plan devreye sokturdu. Davutoğlu bu partilerden çeşitli isimlere bakanlık önerisi götürdü.

AKP, HDP ile kuracağı seçim hükümetine meşru zemin kazandırmak ve AKP-HDP Hükümeti görüntüsünü silmek için muhalefetten isimleri de bu yapıya ortak etmek amacındaydı. Ancak bu adım, açık karar almış partileri içerden vurmayı amaçladığı için, siyasal ahlak-etik açısından vahim unsurlar içeriyor.

MHP’DE ŞOK!

Davutoğlu imzasıyla CHP ve MHP’den bazı isimlere gönderilen bakanlık önerisine, iki partiden sadece Tuğrul Türkeş “Evet” dedi. Bu arada öneriyi reddeden Baykal’ı, Erdoğan’la ittifak yapmakla suçlayanlar da şap’a oturdu.

Kuşkusuz ki bu durum MHP’de çok büyük bir tepkiye, öfkeye neden oldu. Çünkü bu kişi, hareketin kurucu liderinin soyadını taşıyan biriydi. Ve MHP hareketi, bizzat kurucu Başbuğ’un oğlu tarafından (kendi deyimleriyle) arkadan hançerlendi.

Erken seçimde AKP’nin tek başına iktidarı yolunda en önemli hedefi MHP oyları. Terör ve şiddet ortamına yol verilmesinde, yükselecek milliyetçi duyarlılıktan siyasi rant elde etme beklentisi büyük rol oynadı. Bir yandan pompalanan etnik milliyetçilik, bir yandan simge isimlerin transferi, MHP’yi tırtıklama, mümkünse baraj altında bırakma hedefine ulaşmada etkili olabilirdi.

KÜÇÜK TÜRKEŞ VAKIASI

Erdoğan bu taktiği 2011 genel seçimlerinde de uygulamıştı. MHP’nin Kurucu Genel Başkanı Alpaslan Türkeş’in büyük oğlu Tuğrul Türkeş MHP’den, küçük oğlu Ahmet Kutalmış Türkeş ise AKP’den aday gösterilmişti. Türkeş adının AKP’de olması, Erdoğan’a destek veren ülkücü seçmenler üzerinde ne kadar etkili oldu bilinmez.

Tuğrul Türkeş, seçim hükümetinden sonra 1 Kasım seçimlerinde belki de AKP’den aday olacak! Ancak Erdoğan projesine ‘evet’ demesine en ilginç tepki, geçen dönem AKP’den parlamentoya giren kardeşinden geldi. “Gün ola harman ola, şimdilik ona elveda, yolu düşerse bir gün bana, yardım ederim ben ona” dedi Kutalmış Türkeş.

ACI DERS

Kardeş Türkeş, AKP’den ayrılma nedenini açıklarken, “Anayasa’dan ‘Türk’ adının çıkarılacağı, başkanlık sistemi adı altında 92 yıllık devletin bölünerek, federasyon ve özerk alanlara dönüştürüleceği tuzağını fark ettiğini” belirterek şöyle demişti: “Seçim beyannamesindeki bu ve benzeri istekler, Türkiye’yi bölmek isteyen terör hareketinin ve arkalarındaki karanlık güçlerin istekleriyle ya benzeşmekte ya da birebir örtüşmektedir. AKP’de milli ve siyasi iklimin süratle bozulmaya yüz tuttuğunu gördükten sonra, bu partide görev yapmanın büyük bir manevi, milli ve vicdani vebal yükleyeceği inancına kanaat getirdiğim için, tarihe not düşmek amacıyla istifa ediyorum.”

Siyasette en kötü şey ‘’ihanet’’ ya da ‘’arkadan hançer’’ imajıdır.