SON DAKİKA



Haber > Gündem > Türkiye'de gazeteci olmak!

Türkiye'de gazeteci olmak!

09 Ocak 2016 Cumartesi - 10:24








Medyanın etki gücü çok büyüktür. Bu nedenle herkes bu büyük güçten yararlanmak ister. Sermaye, güç odakları ve siyaset, medya ortamını denetim altına alarak ekonomik, siyasal ya da sosyal amaçlarını gerçekleştirmeye çalışır.

Gazeteciliğin temel görevi haber vermektir. Gerek yönetenlerle yönetilenler, gerekse toplumun kendi arasında demokratik bir bilgi paylaşımı ve geri besleme mekanizmasını işletmektir. Gazetecilik bunu yaparken özgür bir ortamda olmalı, gerçeğe bağlı kalmalı, doğru haber vermeli, insan hak ve özgürlüklerine saygılı olmalıdır.

EN BÜYÜK GÜVENCE

Bir yayın organının ekonomik varlığını devam ettirmek ya da belirli bir görüşe göre güdülemek için toplumu kandırmak, eksik bilgi vermek, gerçekten ve doğrudan uzaklaşmak, güç odaklarının sözcüsüne dönüşmek utanç vericidir. Eğer sorgulama, sorumluluk ve eleştiri yoksa, ne çok seslilikten, ne de sağlıklı bir yayıncılıktan söz edilebilir.

Demokratik ve özgür bir toplumun en temel ölçüleri, hukuk devleti ve özgür basındır. İktidar ya da güç odaklarının basını denetim altına alma, engelleme, baskılama çabaları aynı zamanda hukuka ve özgürlüklere baskı ve sınırlandırmadır.


EN BÜYÜK TEHDİT

Türkiye’de gazetecilik-basın özgürlüğü ağır saldırı altındadır. Özgür ve bağımsız gazeteciliğin en önemli ölçüsü olan eleştirme ve itiraz hakkı, teröristlikle eşdeğer tutulmaktadır. Temel işlevi toplum adına sorgulamak olan gazeteciler, iktidarın hışmına uğramakta, hedef gösterilmektedir. Türkiye’de gazetecilik yapmak, kahraman ve korkusuz bir kişiliğe sahip olmayı gerektirmektedir.

Son birkaç yılda gazetecilere binlerce kovuşturma, soruşturma ve dava açılmıştır. Sorduğunuz bir soru, tuttuğunuz bir not, yaptığınız bir telefon konuşması yarın bir terör davası olarak karşınıza çıkabilmektedir.

Bırakın muhalif basını, merkez medya bile, iktidarı eleştirdi diye mali denetimlere, rekor cezalara uğrayabilmektedir. İktidar sahipleri halkı, bazı gazeteleri okumamaya, televizyonları seyretmemeye çağırabilmektedir. Patronlara, gazeteci ve yazarları ‘’işten atın’’ diyebilmektedir. Son birkaç yılda yüzlerce gazeteci, onlarca yazar ve programcı, sırf eleştirel muhalif görüşlerinden dolayı işlerinden olmuştur. Gazetelere polis baskını, gazetecilere gözaltı, dava, saldırı rutin olaylardır.

DÜNYADA TÜRKİYE’NİN YERİ


Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF)’nün Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda Türkiye, 180 ülke içinde 149.dur. Freedom House’a göre Türkiye, 'basının özgür olmadığı ülkeler' arasındadır. Gazetecileri Koruma Örgütü (CPJ)’ne göre Türkiye, gazeteciler için açık bir cezaevidir. İnternet yasaklarının en yaygın ve çok kullanıldığı ülkelerdendir.

Gazeteciler bir yandan iktidar, siyaset, güç odakları, patron ve yayıncı baskısı altında; diğer yanda zorlu ekonomik ve sosyal koşullarda güvencesiz olarak topluma hizmet etmeye çalışmaktadır.

Bu kadar utanç verici koşullarda, yarın Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayacağız. Bu kepazeliği yaratanlar ve alkışlayanlar, basın özgürlüğünden söz edecek. Ne trajikomik!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap