SON DAKİKA



Haber > Gündem > "Uygar" yamyamlar

"Uygar" yamyamlar

01 Mayıs 2016 Pazar - 09:46








Yemeğe davet ederken deseler ki; “Sizi eve alamayacağız ama şık giyinin. Sokak kapımız aralık olacak. Ayağınızı içeri sokup bekleyin. Aralıktan uzatacağımız yemekleri sokakta, kapının önünde yersiniz.” Tepkiniz ne olur buna? “O yemekleri alın da...” diye başlayan renkli bir sövgü herhalde.

Bugünlerde Avrupa Birliği’ne girebilme, girememe, vizesiz girme, vizeli girme, yarı vizeli girme konularımız yine alevlendi. Yarım, belki de çeyrek davetliyiz. Eskiler “İstiskal” derlerdi. Birilerine varlıklarından hoşnut olunmadığını belli etmek için takınılan soğuk tavır yani. Öyle bir tutum karşısındayız.

İşin tuhafı, azıcık istiskal kendi başlarına gelse, ego fırtınaları yaşayacak olanlarımız arasında bu ulusal küçümsenmeyi adeta normal karşılayanlar çoğunlukta. Alışmış gibiler. Avrupalılar da “AP uygar, zarif, insancıl ulusların birliğidir” diye kasılmayı sürdürmekteler.

Bağırmak istiyorum: “Ne insancıllığı? Ne birliği? Birbirinizi yiyorsunuz!”

Lafın gelişi değil. DNA’larında yamyamlık var.


Çağlar önce İspanya’nın kuzeyindeki dağlık bölgelerde yaşamış insanlar “İlk Avrupalılar” sayılır. Oralarda yapılan kazılarda korkunç bir gerçeğin kanıtları bulundu:

Söz konusu kavimlerin üyeleri, başka insanlarla –özellikle çocuklarla- besleniyorlarmış. Araştırmaları yürütenlerin başındaki Avrupalı arkeolog açıkladı bunu.

“Tarih öncesinin bir vahşeti” deyip geçemezsiniz. Tarih sonrasına bakalım:

Ortaçağda engizisyon gaddarlık rekorları kırdı. Diri diri insan yakmak, seyirlik şenlikti. On dokuzuncu yüzyıl İngiltere’sinin hırsız çocuk asma eğlencelerinde olduğu gibi.

Üstün silah geliştirerek gezegene yayılan sömürgeciler; sayısız kavmi köleleştirdiler, direnenleri namlu ağzına bağlayıp top ateşlediler.


Eskimo değil, Avrupalıydı bunları yapanlar. Kendi kıtalarının göbeğinde milyonlarca insanın gazlanıp fırına verilmesinin üstünden sadece 75 yıl geçti. Daha da yakın geçmişin Balkanlar’ında, Avrupalılar tarafından güvenlikli bölge diye resmen adlandırılmış bir yerde, Hollanda birliklerine emanet edilmiş -çoğu çocuk yaşta- 7 bin küsur Müslüman genç, Avrupalı Sırplar tarafından takır takır kurşunlandı.

Gelelim bugüne. Ve yamyamlığa...

Bir Alman filmi var. Başrollerinde ülkenin ünlü oyuncuları. Konusu yakın geçmişte yaşanmış bir olay: “Armin Meiwes” adlı bir Alman, internetten tanıştığı bir Berlinli mühendisi Berlin’deki evine davet edip, kendi rızasıyla öldürüyor.Ve yiyor.

Evet. Afiyetle, güzelce ham yapıyor.

“Sapıklık her yerde olabilir” diye normal karşılayamayız. Olay, sırf birinin adam yemesi değil. Bir başkası oturmuş, bunun üstüne senaryo yazmış. Prodüktör beğenmiş, para koymuş. Yönetmen, oyuncular, teknisyenler kolları sıvamışlar. Film çekilmiş, kurgulanmış, müziklendirilmiş. Galası da yapılmış. İnsanlar koltuklara kurulup izlemişler keyifle.


Avrupa “Rohtenburg Yamyamı” adıyla ünlenen filmin hayrını görsün. Ama sizin oralara yolunuz düşerse, kendinize mukayyet olun. Hani, ‘elini verince kolunu kaptırmak’ diye bir sözümüz vardır da...

Hangi kıtada olursa olsun, insana her zaman gereklidir el, kol.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap