SON DAKİKA



Haber > Karadeniz > Bahçelerin bakımı yapılırsa fındıkta verim artar

Bahçelerin bakımı yapılırsa fındıkta verim artar

19 Aralık 2015 Cumartesi - 10:47




Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Birlik Fındık Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Ergan, Karadeniz Gazetesi'nden Rabia Uzun Cirav'





İş adamı Eyüp Ergan, dünyanın fındık ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan Türkiye'nin, fındıkta liderliği diğer ülkelere kaptırmamak ve bizimle rekabet edememelerini sağlamak için, alan bazda üretimi artırmak gerektiğini söyledi. Trabzon Ticaret Borsası'nın Fındıkta Verim ve Kaliteyi Artırma Projesi'nin üreticiyi bilgilendirme ve üretiminin ve verimin artmasını sağlaması konusunda büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Ergan, Kocaeli, Sakarya gibi fındık üretimi yapan diğer illerin de dikkat çektiğini ve proje hakkında bilgi aldıklarını söyledi. Fındığın günümüzde ek iş olarak görüldüğünü ifade eden Ergan, arazilerin bölünmemesi ve üreticinin fındığa sahip çıkması gerektiğini aktardı.

PROJEMİZ DİKKAT ÇEKİYOR

Geçtiğimiz yıl fındığın kg fiyatı piyasada 22 TL'ye kadar ulaştı. Günümüzde ise 10-12 TL arasında değişiyor. Fındığın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Tarihte baktığımızda fındığı biz hep 1 doların altında sattık. Son 10-12 yıldır fındıkta uluslararası bir piyasa oluştu. Türkiye'de artık 1 dolarlara, değerinin altında bir fiyattan satma devri bitti. Geçtiğimiz yıl fındık mahsulünün beklenenin altında olması sebebiyle fındık iç piyasada 22 TL'ye kadar çıktı. Ama bu bir arz talep dengesi. Fındığı dünya tüketiyor. Geçen yıl 500 milyon kg civarında fındık üretildi. Bu miktar da dünya pazarında az bir fındık. Dünya pazarının fındık ihtiyacının yüzde 80'e yakın kısmını Türkiye karşılıyor. Talep fazla olunca fiyat da yükseldi. Fındığın geleceği bundan sonra ne olur derseniz, yapılan çalışmalar sonrasında daha iyi olacağına inanıyorum. Trabzon Ticaret Borsası'nın başlattığı ve devam ettirdiği Fındıkta Verim ve Kaliteyi Artırma Projesi son derece güzel bir çalışma. Bakanlık ve TOBB da destekliyor projeyi. Hatta fındık üretilen diğer iller için de örnek teşkil ediyor. Arayıp proje ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi almak istiyorlar. Bizim birim alanda üretilen ürün miktarını kesinlikle artırmamız gerekiyor.

VERİM DÜŞÜYOR

Üreticinin fındığını pazarda yüksek fiyattan satması fındığı cazip bir ürün haline getirdi ve üretici de artık fındığın para ettiğini görünce fındık bahçelerinin bakımına özen göstermeye başladı. Ama öncesinde öyle bir şey yoktu. Asıl teşvik fındığın fiyatının artması diyebilir miyiz? Dediğiniz gibi asıl teşvik fındığın fiyatının artması. Ama bu durum bizim üreticilerimizi sanki çok etkilemedi. Geçmiş yıllara bakıldığında da biz verimi çok artıramadık. Verim sürekli düşüyor. Bu, hava şartlarından mı ekonomik refahın artmasından mıdır bilmiyorum. Fındığa ihtiyaç azaldı gibi bir durum var. Her ne kadar bizim müstahsilimizin farklı işleri olsa da, fındık bizim bu bölgemizin genel ürünü. O yüzden fındıkla ilgilenmekte fayda var. Araziler miras dolayısıyla bölünüyor olsa da yine de fındık üretimine önem verilmeli. 10 hektarlık bir araziden ortalama 2,500 kg fındık mahsulü elde edilir. Bugünkü şartlarda 20-25 bin TL eder. 25 bin TL öyle küçümsenecek bir rakam değildir. Dünyada hiçbir tarım ürününden bu kadar gelir elde edilmez. Dolayısıyla bizim fındığa sahip çıkmamız lazım hem de üretimine destek vermemiz lazım. Devlet alan bazda güzel destekler veriyor ve devam ettiriyor. Dolayısıyla bizim bu ürünü biraz daha fazla sevmemiz lazım.

ÜRETİCİ BİLGİLENDİRİLMELİ

Birim alana düşen miktarı artırmak için Ticaret Borsası'nın yapmış olduğu çalışmalar sevindirici. Müstahsili birim alanda ürün miktarını artırmak için nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda bilgilendirmek gerekiyor. Çiftçimizin çoğu bunları zaten biliyor. Fındık önemli bir sanayi ürünü. Dolayısıyla çiftçimiz fındığa nasıl bakacağını, nasıl dikileceğini artık bilimsel yönleriyle öğrenmek zorunda. 

ARAZİLER BÖLÜNMEMELİ

Fındık alanlarını büyütmek ve arazileri bölmemek lazım. Arazileri  20 dönümden aşağıya düşürmemek lazım. Tarımı makineli hale getirerek insan gücünü de azaltmamız lazım. Maliyetleri düşürmek açısından kesinlikle makineli tarım yapmak gerekiyor. Yağmur alan yerde vatandaş fındığı kurutamıyor, bunun için kurutma tesisi var. Fındığını getirerek orada kurutabilirler. 60 ton veya 100 ton ürün  yapan bir vatandaş kurutma tesisini kurar, maliyetleri düşürmek için makineli tarıma da geçer. Fındık dallarını korumak ve fındığın kendiliğinden dökülmesini beklemek lazım. Fındık bahçelerinin budama ve bakımdan başlıyor her şey. Üretici bahçesine bakarsa,  fındığın verimi de artar, 10 dönüm yerden 2.50 ton fındık alır vatandaş. O da 25 bin TL para eder. 10 dönüm yerden alacağı fındık bu. 

FINDIĞI DÜNYA TÜKETİYOR 

Üreticiye verilen destek alan bazlı mı yoksa üretilen ürün miktarına göre mi olmalı? Hangisinin daha doğru olduğunu düşünüyorsunuz? Aslında bizim için önemli olan, benim de düşündüğüm alternatif odur. Çünkü kimse fındık üretmiyor. Dolayısıyla o destekleri almak ve fındıktan para kazanmak için fındık üretmek gerekiyor. Çünkü fındık artık satılıyor. Dünya bu fındığı tüketiyor. Fiyatı 22 TL olsa da tüketiyor, yine tüketecek. Ama bizim fındığa iyi bakmamız ve fındığı önemsememiz, fındığı değerlerimizin içine katmamız gerekiyor. Artık bilimsel teknolojiden de faydalanmak lazım. Fındıkla ilgilenmezsek fındığı yavaş yavaş başkalarına kaptırırız.

FINDIK EK İŞ OLARAK GÖRÜLÜYOR

Dünyanın birçok yerinde artık fındık üretilmeye başlandı. İspanya, Şili, Çin, İtalya, Gürcistan, Endonezya'da bile üretiliyor. Diğer ülkelerin de fındık üretimine ağırlık vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Elimizdeki değeri, fındıktaki liderliğimizi başkasına kaptırmak yanlış bir şey. Fındığın liderliği bizde ve bütün kozlarını biz oynuyoruz. Ama bugün Türkiye'de alan bazına düşen ürün miktarı gittikçe azalırsa, biz o zaman Gürcistan, Azerbaycan, yarın Şili, İtalya, İspanya ile nasıl yarışacağız? Bugün İtalya'da bizim kadar fındık üretim alanı yok ama alan bazında son derece güzel fındık üretiyorlar. Orada en az fındık üreten 30-40 ton fındık üretiyor. Dolayısıyla işi sadece fındıkçılık. Bizde fındıkçılık iş olmaktan yavaş yavaş çıkıyor. İnsanlar başka iş arıyorlar. Fındığı ek iş olarak yapıyorlar. Aslında ana iş fındık olmalı. 50 hektarlık bir arazide fındık üretimi yapıldığı bugünkü standartlarda bir ailenin geçimini sağlamak için yeterli olacaktır. 50 hektar alanda üretimde dünya standartlarına yaklaşmış olmamız için ortalama 10 ton fındık üretmiş olmamız lazım.

EN UYGUN BÖLGE KARADENİZ 

Türkiye'de fındık üretim alanı içinde yer alan illerde de fındık üretimi yapılabiliyor. Alternatif ürün yetiştiriciliği yapabilecek olmalarına rağmen fındık üretimi yapmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bitlis Hizan'da fındık üretimi yapılıyor ama çok cazip bir tarım değil onlar için. Çünkü orada üretilen fındığın randımanı 30 civarında. 100 kg fındık, 30 kg iç veriyor. Onun içi de küçüktür. Çerezlik tüketime hiç uygun değildir. Burayla rekabet edecek bir ürün kalitesine sahip değiller. Fındık için en uygun iklim Karadeniz'dedir. O yüzden fındığa Karadeniz'de sahip çıkmak lazım. Eğer birim alanda ürünü artırırsak son derece güzel olur, dünya rekabet edemez. Fındığın fiyatını da satışını da biz belirleriz. Çünkü bugün İtalya'da işçilik maliyetleri çok fazla. Yani onlar işçilik konusunda bizlerle rekabet edemiyor ama biz de işçilik konusunda Azerbaycan ve Gürcistan ile rekabet edemiyoruz. Fındığın fiyatı yüksek olunca cazip hale geliyor ve dünya fındığa iyi bakıyor. Şili fındık dikiyor çünkü cazip gelmeye başladı. ABD'de var fındık. ABD dekar başına 270 kg ürün alıyor. Onun için biz ne kadar sahiplenirsek o kadar iyi. Teknolojik ürünlerini de artık biz yapmaya başlayacağız. Mesela bir dünya markası geldi ve Türkiye'ye yerleşti. Her ne kadar fındık bizim ürünümüzse de dünyaya teşekkür ediyoruz çünkü fındığı tüketen dünya. Ben bir dünya markasının ülkemizde, ilimizde olmasını olumlu yönde etkileyeceğine inanıyorum. Oltan'ı da tebrik etmek gerekiyor. Türkiye'ye fındık konusunda çok büyük katkıları oldu.

İLİŞKİLERİMİZ TARİHE DAYALI

Rusya ve Türkiye ilişkileri tarihe dayalıdır. Ben bu bölgenin çok karışacağını ve etkileneceğini sanmıyorum. İnşallah bir problem olmaz. Hiçbir komşumuzla aramız kötü olsun istemeyiz. Ama, Türkiye, hiçbir şeye pabuç bırakacak bir devlet de değildir. Türkiye'den sebze ve meyve ithaline son vereceklerini açıkladılar ama birkaç ürün hariç. Fındık da o ürünlerden biri. Çünkü fındık bir sanayi ürünü.


BİR ŞEY SÖYLEMEK YANLIŞ OLUR

Şu anda köylü fındığını satmıyor, fiyatın yükselmesini bekliyor. İlerleyen süreçte fındık fiyatı artacak mı? Doğrusu fındık fiyatları için konuşmak son derece yanlış olur. Biz vatandaşın fındığını pazar fiyatından alırız. Ne düşük ne de pazar fiyatının yukarısında alma şansımız var. Biz aradaki dengeyi oluştururuz. Ama bizim davamız, fındığın dünyada talep görüp satılması ve fiyatının yükselip, vatandaşımıza uygun hale gelmesi. İnşallah fındık fiyatları artar ve vatandaşımız ürününü pazara indirir. Şu anda fındık gelmiyor, gelmediği için de son birkaç gündür sıkıntı var. Bu da fındık fiyatının vatandaşın beklentilerinin altında olmasından kaynaklanıyor.

LİSANSLI DEPOCULUK OLMALI

Çok fındık esnafı var ve kimse de bu işi bırakmıyor, sıkıntılı bir iş olmasına rağmen. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Fındık riskli bir ürün. Bizim köylümüz emanet bırakıyor. Öyle de bir sektör var bizde. Emanete dokunmak ateş gibidir, insanın elini de yakar. Ama bizim insanımız orada da cesaretini gösteriyor. Esnafımız ona dokunuyor, bazen yanıyor, bazen ısınıyor. Bizim esnafımıza tavsiyemiz, emanetlere çok fazla dokunmayın. Emanetleri saklamaya çalışın. Vatandaşın malına sahip çıksın. Aslında lisanslı depoculuk olursa bu tür problemler de çözülür diye düşünüyorum. Bizim vatandaşımızın, esnafımızın bu tür konularda biraz daha hassas ve dikkatli olması lazım. Malı alıp satarken kazanması lazım. Zararına alıp zararla satmaması lazım. Yüksek fiyattan alıp düşük fiyattan satmaması lazım. Aldığı gün satması en doğrusu. Çalıştığımız müşterilerimize, tedarikçilerimize de hep bu tavsiyede bulunuyoruz.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap