SON DAKİKA



Haber > Karadeniz > Bir grup eşkiya halka ateş açtı!

Bir grup eşkiya halka ateş açtı!

17 Ağustos 2016 Çarşamba - 11:09




AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal, gazetemiz yöneticilerinin sorularını yanıtladı. 15 Temmuz akşamı yaşadıklarını anlatan Karal, bir grup eşkıyan





AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal, TEK- ART Medya Yönetim Kurulu Başkanvekili Aydın Kofoğlu, gazetemiz Genel Koordinatörü İbrahim Yüce ve gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Asım Kemal Güner ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Karal, Rize’deki yatırımlar, projeler ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

BÖLGENİN MENFAATİNE

Karal, kendisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi olan Rize’den milletvekili olmasının zorluklarından bahsederek, “Bu zorluk anlatılmaz, yaşanır. Biz sadece Rize ölçeğinde değil, bütün olaylara bölgesel olarak bakıyoruz. Ben hiçbir zaman Trabzon, Rize, Artvin ayrımı yapmadım. Genelde bölgeye gelecek olan yatırımlar noktasında genel olarak baktık biz. Hatta Ortahisar Belediye Başkanı Sayın Ahmet Metin Genç, İl Başkanı olduğu sırada Ovit ve Zigana tünelleri konusunda da ortaya bir irade koymuştuk. Ahmet bey Rize’ye gelerek Ovit tüneline destek verdi, ben Trabzon’a gelerek Zigana tüneline destek verdim. Çünkü bölgeye gelecek olan yatırımlar her iki ilin de menfaatine olur” dedi.

SÜREKLİ TEYAKKUZDAYIZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortalama 3-4 ayda bir bölgeyi ziyaret ettiğinin altını çizen Karal, “Bu, bölgedeki siyasetçilerin yükünü arttırıyor. Sonuçta bizim insanlarımızın bir ruh hali var. Doğrudan her şeyi 1 numaralı kişiye söyleme arzusu var. Onun için sürekli teyakkuz halinde oluyoruz. Yani bıçak sırtında bir siyaset yapıyoruz” dedi.


SİYASETÇİNİN TELEFONU

Bölge insanının çok aşırı politize olduğunu belirten Karal, “Bölge insanının hemen hemen herkesin cebinde bir siyaset insanının cep telefonu numarası var. Direk o telefonla ulaşabiliyor. Tabi ben partimizin kurucu İl Başkanı olduğum için, 12 Ekim 2001’den beri fiilen bu işin içerisindeyiz. Onun için sabah, öğle, akşam hemşerilerimiz ile birlikteyiz. Biz onlardan onlar da bizden biri gibi oldu” dedi.

240 KAHRAMAN ŞEHİT

Darbe akşamı 240 şehit verdiğimizi hatırlatan Karal, “Bunlar kahraman insanlardır. Binlerce yaralı insanlarımız var. Bunlar bu ülkede milli iradenin demokrasinin ve ülkenin rejiminin korunup kollanması anlamında hayatlarını, yani en değerli varlıklarını feda ettiler. Bu vatandaşlarımızın kimisi o gecede Genelkurmay’a gitti, kimisi Meclise gitti, kimisi köprüye gitti, derken onlarca insanımız şehit oldu” dedi.

SAVAŞ HUKUKU’NA AYKIRI


Dışişleri Komisyonu üyesi olarak geçtiğimiz hafta Fransa’ya gittiğini belirten Karal, “Oraya biz darbenin etkilerini anlatmaya ve darbe ile alakalı bir bilgilendirme toplantısı yapmaya gittik. Ancak gördüğümüz kadarıyla maalesef Batı Dünyası hiçbir zaman bize bu darbe ile alakalı değil, hep darbe sonrasını sordu. “Ne kadar adam içeri attınız? Ne kadar adamı işten çıkarttınız?” Hep bunları sordular. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa Meclis bombalandı. Dünyada uluslar arası savaş hukukunda bile ülkelerin Milli Meclisleri bombalanmaz. Çünkü meclisler milletin iradesini temsil eder. Sizin hesabınız, kitabınız, o ülkenin yönetimi ile olabilir. Ama o ülkenin topyekün sivillerinin ağırlıkta olduğu makam meclistir ve bombalanmaz. Uluslararası hukukun böyle bir haysiyet ve şeref yönü vardır. Ama bizim ülkemizde Meclis ilk defa bombalandı” dedi.

BİZ DE ÖLEBİLİRDİK

Meclisin bombalandığı gün kendilerinin de birkaç saat önce meclisten ayrıldığını belirten Karal, “Meclisimiz o gün çalışıyordu. Hem iktidar hem de muhalefet milletvekillerinin oturdukları o kulisler bombalandı. Biz 6-7 saat önce muhalefetle anlaşma yaparak, kanunu bitirdik ve meclis erken kapandı. Eğer kapanmasaydı hepimiz ölüyorduk” ifadelerini kullandı.

ASLA GERi SARMAYIN BAŞARAMAZSINIZ

Rize’de İl Başkanlığı dönemindeki uğraşlarınız ve milletvekili seçildikten sonraki uğraşlarınız arasındaki fark nedir? Size ve Rize’ye ne gibi avantajları oldu? İl Başkanı olduğu sıralarda henüz daha çok genç olduğunu belirten Karal, “28 yaşında iken bu partinin kurulma görevi bize verilmişti. Bunda gizleyecek hiçbir şey yok! İnsan her geçen gün kendisini yeniliyor, daha çok tecrübe sahibi oluyor. Elbette geçmişte yaptığımız hatalar olmuştur. Şimdi geriye dönüp baktığımızda ‘keşke o zaman şu hatayı yapmamış olsaydık’ dediğimiz anlar çok fazla var. Yani siyaset insanı her geçen gün daha da olgunlaştırabiliyorsa, siz siyasette başarılı olabilirsiniz. Eğer siz her geçen gün geri sayarsanız olmaz” dedi.

HİZMETE YOĞUNLAŞTIM

Kendilerinin İl Başkanlığı veya milletvekili olarak ayrım yapmadıklarını belirten Karal, “Bu partinin teşkilatlarını Rize’de ben kurdum. Oradaki hassasiyet ne ise milletvekilliğinde de aynı hassasiyeti yaşıyorum. Burada sadece Ankara’daki işlerin takibi konusunda daha kestirme adımlar atabiliyoruz. Ben 2011 yılında milletvekili seçildiğim günden bu yana tamamen hizmete yoğunlaştım” dedi.


HAYALDİ GERÇEK OLUYOR

Karal, 167 yıllık Ovit Tüneli hayallerinin olduğunu söyleyerek, “Bu hayalimiz Abdülmecit’ten bu yana gelen bir hayal. Ovit’in projelendirmesini zamanında padişahlar yapmış. Bu Rize’de her zaman konuşulan ana gündem maddesi olmuştur. Bir çok siyasetçi geldi ve Rize Cumhuriyet Meydanı’nda ‘Ovit Tüneli’ diyerek, oyları alıp alıp gittiler. Ama maalesef hiçbir adım atılamadı. Biz Ovit’le ilgili çalışmalara başladığımız zaman Karayolları Bölge Müdürlüğü’nde bununla ilgili çalışma olup olmadığı konusunda araştırma yaptık. Bize bir dosya çıkararak sadece Ovit’le alakalı 1940’lı yıllarda Askeriye’nin çekmiş olduğu bir fotoğraf var. Başka hiçbir şey yok. Biz en baştan Ovit’e başladık. Şimdi 300 metrenin altına düştü” diye konuştu.

EKMEK YİYECEĞİZ

Karal, Rize’de Ovit Tüneli’nin, Artvin’de Cankurtaran Tüneli’nin, Trabzon’da Salmankaş Tüneli’nin ve Ordu’nun arka taraflarının açılma projelerinin olduğunu belirterek, “Eskiden Doğu Karadeniz Bölgesi’nin arka taraflarının açılması çok fazla alternatif değildi. Şimdi Akdeniz, Güneydoğu ve aşağılar ile bölgeyi buluşturmak ancak ve ancak bu ulaşım akslarıyla mümkün olabilecektir. Bu sahillere biz Güneydoğu’ndan ne kadar çok insanı denize çekebilirsek, bundan hepimiz ekmek yiyeceğiz” dedi.

KÜLTÜRLER TANIŞACAK


Bölgeye yapılacak olan tünellerin çok büyük avantajlarının olduğunu belirten Karal, “Türkiye’de birbirine çok fazla yabancı kalmış toplum kesimleri var. Bunlar Karadeniz Bölgesi’ne karşı yabancılaşmışlar. Karadenizli’nin de onlara bakışı, zaman içerinde farklılaşmış. Eğer bu ulaşım engelleri aşılırsa, bu farklı toplum kesimleri birbirleriyle ilişki kurabilecek duruma gelecek. Kültürler arası bir tanışma olacak. Bu da Türkiye’nin huzuruna ve sükunetine katkı sağlamış olacaktır” ifadelerini kullandı.

Coğrafya sıkıntılarımız var

Rize’nin her Doğu Karadeniz ilinde olduğu gibi coğrafya sıkıntısı olduğunu belirten Karal, “Biz dağ ile deniz arasına sıkışmış bir vilayetiz. Ütülememiz de mümkün olmayacağı için arka taraflara açılmaktan başka çaremiz yok. Bunun yanında denizi doldurmanın da yeterli olmadığını gördük. Bizim insanlarımız köylerden şehirlere doğru akın ediyorlar. Deyim yerindeyse, asansörlü ve kaloriferli dairelerde oturmak, halkımızı cezbediyor. Onun için köylerden çok yoğun bir şehre iniş var” dedi.

ŞEHRİN ARKA TARAFI

Rize’de şehri arka taraflara açma projelerinin olduğunu belirten Karal, “Biz özellikle Güney Çevre Yolu’nu faaliyete sokmaya çalışıyoruz. Bu yolla birlikte şehri arka taraflara çekme arzusundayız. Bir de Salarha Tüneli’ni devreye soktuk. Şu anda delinme aşamasında. Bu tünelle birlikte de şehri arka taraftaki Salarha Vadisi’ne açmaya çalışıyoruz. Bu projeler en kısa zamanda biterse, şehrin arka tarafıyla olan ilişkisini kurmuş olacağız” dedi.

4. HAVALİMANI

Rize Havalimanı’nın 8 Eylül tarihinde ihaleye çıkacağını hatırlatan Karal, “26 Ağustos 2013 tarihinde dönemin Başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanı’mız tarafından bize bir çalışma yapılması gerektiği söylendi ve biz de bir rapor hazırladık. Yaklaşık 3 yıl sonra 4 Ağustos 2016’da kamu ihale kurumunun ihale listesine biz bunu askıya aldırdık. Dünyada deniz doldurularak yapılan 4. havalimanı olacak” dedi.

Yol medeniyettir

Bölgeye şuan gelen turistlerin Karadeniz Sahil Yolu ile geldiğini belirten Karal, “Bölge o yolun açılması ile tanınmaya başlandı. Yoksa bu bölge, Türkiye’nin bile yüzde 80’i tarafından çok fazla bilinen bir bölge değildi. Burası kapalı bir mücevher kutusu gibiydi. Biz bu hazineyi açtık. Karadeniz Sahil Yolu ile seyahat etmek adeta bir zevke ve konfora dönüştü. Sonuçta olaylara global olarak bakmamız gerekir. Küçük bir pencere kalıbı ile olaylara bakarsanız, meseleyi aşamazsınız. Bütün almış olduğumuz yatırımların, bölgenin menfaatleri doğrultusunda alınması ve talep edilmesi noktasında önemli olduğuna inanıyorum” dedi. Rize Havalimanı’nın açılması ile bölgenin zarara uğramasının söz konusu olmadığını belirten Karal, “Tam tersine bölgeyene kadar çok hava ulaşımı sağlanabilirse, bölge o kadar cazibe merkezi haline geliyor. Hizmet kanallarının çok alternatifli olması bölge insanının her zaman menfaatine olmuştur” diye konuştu. 

HER FIRSATTA SOLUĞU RİZE’DE ALIYOR

Kendisinin her hafta aksatmadan, memleketi Rize’ye gelmeye çalıştığını belirten Karal, “Ben bunu bir prensibe dönüştürdüm. Ben bölgeye geldiğim zaman gerçekten ruhsal anlamda bir rahata erişiyorum. Benim bütün ailem burada. Onun için pek fazla Ankara’da durmayı istemiyorum. Zorunlu Meclis çalışmalarını yaptıktan sonra her haftasonu Rize’ye geliyorum. Geçtiğimiz Pazar günü partimizin kuruluş yıldönümü olmasına rağmen ben Rize’deydim. Burada olmak, o kutlamayı burada yapmak benim için daha cazip geldiği için gitmedim” dedi. Karal, küçük illerde siyaset yapmanın zor olduğunu söylerken, bir de eğer o ilden bir Cumhurbaşkanı çıkmışsa, işlerinin daha büyük bir yoğun çalışma gerektirdiğini belirterek, “Bunun zorluklarının yanında avantajları da var. Hizmetlerin daha kısa ve kestirmeden alınması noktasında avantajları çok fazla. Ama vatandaşların, seçmenin politize olmuş olması, üzerinizdeki sorumlulukları ve şimşekleri her geçen gün arttırdığı için daha dikkatli olmanız gerekiyor” dedi.

Trilyonlar Gürcistan'a akıyor

İnsanların tarımsal faaliyetlerden zaman içerisinde uzaklaştığını belirten Karal, “İnsanlarımız daha çok kentsel hayatlara ayak uydurma gayreti içerisinde. Bizim tarımda unutulmaya yüz tutmuş besinlerimiz var. Örneğin, likapa, kokulu üzüm, mandalina. Bunları hepsi birer ilaç. Devlet de bunları destekliyor. Ama yapan yok. Kümes hayvancılığı, büyükbaş hayvancılık ciddi anlamda destek alıyor. Çay konusunda da, şunun altını çizerek söylemek zorundayım ki, insanlarımızın bir kısmı çayı angarya gibi görmeye başladı. Biz bunu artık izleyemeyiz. Biz bu bölgenin çocuğuyuz. Dolayısıyla 30 binden fazla Gürcü vatandaş bölgede çayda çalışıyor. Bu hoş bir durum değil. Trilyonlarca lira Gürcistan’a gidiyor” dedi.

TEK ÖZELLEŞMEYEN KURUM

Çaya ve fındığa olan destekler bu kadar fazla iken, bir türlü kaliteyi yakalamadığımızı belirten Karal, “Gürcüler ne kadar kısa zamanda ne kadar fazla çay toplarsa, o kadar fazla para alıyor. Bu da çayın kalitesini düşüyor. Çünkü doğru düzgün hasadı toplamıyorlar. Şuanda özelleştirilmeyen tek kuruluş ÇAYKUR kaldı. Bu da sayın Cumhurbaşkanı’mızın gayretleri ile sürekli olarak öteleniyor. Buna rağmen bölgede kaliteli çay üretimi noktasında devlet, özel sektör ve üretici üçgeninde kaliteyi yakalamakta zorlanıyoruz” diye konuştu. Organik çay konusunda kararlı olduklarının altını çizen Karal, “Şu an çay ekim alanlarımız 830 bin dönüm civarında. Bunun 40 bin dönümü organik çaya geçmiş durumda. Yaptığımız çalışmalar içerisine organik çayı da koymayı hedefliyoruz. Bölgenin sadece çayını değil, toprağını da kurtarmak istiyoruz. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en önemli problemi afet. Özellikle son yıllarda lokal yağmur yağıyor olması, çok ciddi bir problem. Eskiden tüm bölgeye yağmur yağardı. Şimdi bir yere vurup götürüyor. Biz bunun için bu yıl sonuna doğru afet sempozyumu düzenleyeceğiz. Bu, bölge üniversitelerinin yanı sıra uluslararası bilim adamlarının katılacağı dev bir sempozyum olacak” ifadelerini kullandı.

Sağlık yatırımlarına devam

Rize’deki sağlık yatırımlarına çok büyük önem verdiklerini belirten Karal, “Tıp Fakültesi’ni kurduk, Onkoloji Hastanesi’ni kurduk, Devlet Hastanesi’ni yeniledik. Pazar tarafına Bölge Hastanesi yaptık. Üniversitenin birçok yatırımını çok ciddi anlamda güçlendirdik. Üniversitemiz kendi döneminde kurulan üniversiteler arasında öne geçen bir konuma geldi. Biz 2002 yılında iktidara geldiğimiz zaman Rize’de toplam 58 tane uzman doktor vardı. Şu anda sadece 130 tane doçent ve profesör var” dedi.

Cennet bir bölge

Karal, Rize için ön gördükleri konuyu da söyleyerek, “Bizim kalkınıp gelişebilmemiz için iki temel ayağımız olmalı. Çok hayalci olmaya gerek yok. Kalkıp da Marmara Bölgesi’ndeki, Bursa’daki sanayi kuruluşlarını bölgeye çekmeye çalışmak çok akılcı değil. Zaten hangi sanayiciye veya üreticiye zorla yatırım yaptırabilirsiniz. Adamlar, ‘ben burada üretsem bile gidip orada satacağım’ diyor. Onun için bizim bölgemizi sanayi bölgesine dönüştürmemiz doğru değil. Bu bölgenin özel durumları var. Bu bölge cennet bir bölge. Turizm ve ticaret. Bizim bu ikisini canlandırmamız gerekir. İkisini bir arada yürütmemiz lazım. Yapmış olduğumuz yol, havaalanı ve oteller ile birlikte, bölgenin turizm yatırımlarının önündeki engelleri kaldırmış oluyoruz” ifadelerine yer verdi. 


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap