SON DAKİKA



Haber > Karadeniz > Fındık her şeye çok yakışıyor

Fındık her şeye çok yakışıyor

05 Ocak 2016 Salı - 10:44








Arsin’in tanınmış fındık esnaflarından Haluk Sungur’un kızları Seyyare, Sinem, Demet ve Kübra Sungur kardeşlerin işlettiği Fındık Ocağı’na misafir olduk bu hafta. Seyyare Sungur, Karadeniz Gazetesi'nden Rabia Uzun Cirav'a iş hayatına nasıl başladıklarını, Fındık Ocağı'nı nasıl açmaya karar verdiklerini  anlattı.

Ticaretle uğraşan bir ailenin kızları olan dört kız kardeş, iş hayatında da güzel bir örnek oluşturdular. Her biri farklı bir yeteneğe sahip olan kardeşler, kendilerini fındık ocağının dallarına benzettikleri için işletmelerine de bu ismi vermişler. Trabzon'da bir ilki gerçekleştirerek çikolatalarını kendileri yapıyorlar. Bunun için İstanbul'da eğitim almışlar. Asıl amaçları bir alternatif değil, başlı başına mükemmel bir ürün olan fındığın her şeye yakıştığını insanlara göstermek. Fındığın yeteri kadar tanıtılmadığını söyleyen Sungur kardeşler, bu konuda kendilerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

■ 4 kız kardeş birlikte işletiyorsunuz Fındık Ocağı’nı. Neden “Fındık Ocağı” dediniz? Bu ismi seçmemizin sebebi; aynı evden, aynı ocaktan olmamız. Kendimizi fındık ocağının dallarına benzettik. Hepimiz fındığın dalları gibiyiz. Hepimiz ayrı bir yeteneğe, ayrı bir beceriye sahibiz. Ocakta, yani burada üretiyoruz, o anlamda sıcak bir ifade olacağını düşündük.

TEK BAŞINA MÜKEMMEL BİR ÜRÜN

■ Ticarete atılmak fikri nasıl ortaya çıktı? Normalde Mimarlık bölümü mezunuyum. Kardeşlerimin kimi Kamu Yönetimi mezunu, kimi Biyolog, hiç alakamız yok işletme işiyle aslında. Babamız yaklaşık 50 yıldır ticaretle uğraşıyor. Dededen babaya, babadan da bize geçti bir nevi. Küçüklüğümüzden beri ticaret aşılanarak büyüdük aslında. Ben okuldan mezun olduktan sonra fabrikada çalışmaya başladım. Fındığın içine girince, fındığı daha iyi tanıdım. Ticaretinin nasıl yapıldığını, nelere iyi geldiğini daha iyi öğrendim. Hiç bilmeden tüketiyormuşuz meğer fındığı. Fındığın büyük bir potansiyel olduğunu fark ettim. Fındığın bir alternatif olmadığını, tek başına harika bir şey olduğunu fark ettim.


BÖYLE BİR MEKANA İHTİYAÇ VARDI

Yoldan geçen müşteriler, fındık almak için duruyorlar. Özellikle bayram arifelerinde, yaz sonunda, kışa doğru girerken yoğunluk oluyor. Normalde bu şekilde fındık satmıyoruz fabrikada. Bir gün bayan müşterimiz, “Lütfen 1 kg alacağım, nereye gideyim, nerden alayım?” diye dert yandı. “Neden böyle bir satış yeri açmıyorsunuz?” dedi. “‘Fındık için Trabzon'un en meşhur şeyi’ diyorsunuz ama yol üstünde fındık satan bir dükkan, mekan yok” dedi. Ya da fındık almak için gittiğimiz mekanlarda fındığı bilen, doğru anlatan bir yer olmadığını söyledi. “Siz fındığı böyle mi tanıtacaksınız?” dedi. Baktım, doğru söylüyor. Hakikaten böyle bir yer yok yol üstünde. Benim Meydan’da açmamamın sebebi bu aslında. Meydan’da bu konuda potansiyeli olan bir çok yer var. ‘Daha çok gelişmeye yönelik, fabrikaya yakın, malı kolay sevk edebileceğimiz neresi olabilir?’ diye düşündüm, Şana en uygun yerdi bu anlamda. Çok gelişen, havaalanına yakın, sirkülasyonu olan ve trafiğin akşam çok yoğun olduğu bir yer. Bu potansiyeli değerlendirmeye karar verdik. Sonra burayı bulduk. Farklı bir konsepti olsun istedim, mimar olduğum için de tasarımını ben yaptım. Sonuç gayet güzel oldu, 2015 Ağustos ayının sonuna doğru da açılışımızı yaptık.

Fındığın tanıtımı iyi yapılmamış

■ Karadeniz insanının çoğu fındık üretimi yapıyor, dolayısıyla fındığı biliyor ve tüketiyor zaten. Sizin müşteri portföyünüz daha çok kimlerden oluşuyor, hangi bölgeden gelenler daha ağırlıkta? Otellerde kalanlar bize çok geliyor. Yol üstünde olduğumuz için diğer bölgelerden gelenler de memleketlerine giderken fındık alıyorlar. Özellikle İzmir, Antalya, İç Anadolu Bölgesi illerinden talep oluyor hediyelik olarak. Güneydoğu'dan ise daha çok ticaret amaçlı talepler var. Arap turistler de geliyor ama onlar fındığı maalesef bilmiyorlar. Böyle bir şey keşfettim ben. Fındıktan hiç haberleri yok. Çikolata ve lokumdan başka bir şey almıyorlar dükkandan. Biz de sürekli fındık ikram ettik onlara, tanısınlar diye. Mesela çerezde bile Antep fıstığı, leblebi istiyorlar, fındığı almıyorlar. Tanıtımı yapılmamış yeteri kadar demek ki. Bilseler çuvalla alır götürürler, böyle bir potansiyelleri var. Biz geçen sezonda yakalayabildiğimiz kadar müşteriye fındığı tanıttık.Buradan alıp gidenler oldu. Buradan bir şey alıp götürüyorlarsa ve orada beğeniliyorsa, geri dönüşümü mutlaka oluyor gelecek sezon için. Bir nevi buradaki turizmin, Arap turizminin yoğunluğu fındığı tanıtmamıza da yardımcı olacak. Eğer başarırsak, ticaretin de önünü açmış oluruz diye düşünüyorum.

76_15

ÇİKOLATAMIZ ÖZEL

■ “Çikolatamızı kendimiz yapıyoruz” dediniz. Trabzon'da bir ilk sanırım. Nerden geldi aklınıza çikolata yapmak? Bizim kullandığımız ürün de çikolata da pahalı. Bir dünya markası olan Godiva'nın üst serisinin kullandığı hammaddeyi kullanıyoruz. Godiva bile her çikolatasında kullanmıyor onu. Fiyat olarak da pahalı olan bir çikolata ile bu piyasada yarışmamız biraz zor. Ama şöyle bir şey var ki, çok iyi dönüşler aldım ben çikolata üzerine.

■ Yeni bir çikolata markası oluşturmayı düşünüyor musunuz? Fındık Ocağı'nı zaten marka olarak aldık. Küçük paketler yapıyoruz çikolatadan, üzerinde adımız baskılı. Biz hammaddeyi burada işliyoruz, kendimiz süslüyoruz. Çikolataların içinin ganajını, her şeyini biz yapıyoruz. İçinde herhangi bir etken madde, dayanması için başka bir şey yok. Hepsi bize ait ürünler ve müşteri bunu her yerde bulamıyor. Trabzon'da yok böyle bir şey. Varsa da zaten seri üretim yemek istemiyor, bu özel olarak yapılan bir çikolata çünkü. Şimdi artık insanlar evlere misafirliğe giderken uğruyor, çikolatasını alıyor, öyle gidiyor. Fiyatı pahalı olabilir ama önemli olan lezzetli olması. Hemen fark ediliyor zaten. O yüzden fındık ve çikolatanın uyumunun faydalarını biz burada görüyoruz. Bize geri dönüşü iyi oldu. İyi ki fındık konseptinin içine girmişiz. Zamanla sürülebilir çikolatayı da geliştirerek müşterilerimize sunmak istiyoruz. Ama onun için biraz zamana ihtiyacım var.


İSTANBUL’DA EĞİTİM ALDIK

Çikolatanın hammaddesi fındık ama biz ülke olarak maalesef dünyanın gerisindeyiz bu konuda. Ben burayı açarken, o yüzden sadece fındık üzerine açmak istemedim. Çünkü tatlandırıcı bir şey olması lazım. Fındığa da en çok yakışan şey çikolata. Bayanların da zaten en çok sevdiği şey çikolata. 4 bayan olarak çikolata olmazsa olmazdı bizim için. Bunun da en iyisini yapabilmek için en iyi yerden aldık. Eğitimini İstanbul'da aldık bir süre. ‘Nasıl yapılıyor?’ onu öğrendik. Bizim avantajımız kaliteli fındığı kaliteli çikolata ile buluşturmak oldu. Bizim için güzel bir şey, çikolata adına farklı bir marka oldu. Dediğim gibi bu 2 yıllık süreç bana önümü görmem için, buranın keyfini biraz daha çıkarmam için lazım. Ondan sonra iyice ticari anlamda düşünmeye başladığım zaman bir çok şey gerekecek.

Çikolatanın gurmeliğe ihtiyacı var

İlk zamanlarda arkadaşlara, yakın çevremize denetiyorduk çikolataları. Hatta gelen turistlere ikram ettik hep.  Aslında çikolatanın gurmeliğe ihtiyacı var. İnsanların  demesi lazım ki; “Şu daha iyi, şu daha az”. Bana böyle insanlar lazım aslında. Biz yiyoruz ama sürekli aynı şeyi yediğimiz zaman bazen ayırt edemiyoruz. O yüzden tadacak biri lazım. “İçindeki fındık ezmesi olmamış” demesi lazım. Ama bizde çikolata kültürü olmadığı için insanlar bu durumu çok farklı görüyor.

Çocuklara çikolata yapıyoruz

■ Açılıştan bu yana gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bizim asıl amacımız fındığı daha tanınır hale getirmek. Açılıştan bu zamana, bulunduğumuz bölgedeki kesim bizi ve burada ne olduğunu biliyor artık. Sabit müşterilerimiz de var. Mesela ben kreşlere çikolata eğitimi veriyorum. Çocuklarla beraber çikolata yapıyoruz. Trabzon'da hiçbir yerde yok. Çikolatamızı da kendimiz burada yapıyoruz. Bana geri dönüşleri olumlu yönde oluyor. Trabzon için çok farklı bir şey oldu. Her hafta bir kreşi ağırlıyoruz ve 1-2 saatlik bir eğitim veriyoruz. Bizim için tanınmak adına önemli bir şey oldu. Karşılığında yaptıkları çikolataları satın alıyorlar. Hem çikolata yapmayı hem de ticareti öğrenmiş oluyorlar.

Her şey fındıklı

■ Sadece fındık ve çikolata sunmuyorsunuz insanlara... Bizde ‘Patiseri’ grubu da var. İki üç çeşidimiz mevcut. Beğenenler bir daha geliyorlar. Yaptığımız her şey; suflemiz, dondurmamız fındıklı. Fındığı alternatif olarak nasıl değerlendirebiliyorsak, değerlendiriyoruz. Fındığın her şeye yakıştığını burada en iyi şekilde ispatlıyoruz.

EN İYİSİNİ KULLANIYORUZ

Fındık pahalı olduğu için, onu ürüne kattığınızda birden yaptığınız ürünün fiyatını artırıyor ister istemez. Genellikle fındığın eziğini çürüğünü kullanırlar ama bizde öyle değil. Bizim onu yapmak gibi bir lüksümüz yok zaten. Biz çikolatanın, yaptığımız krokanların içine bile fındığın en iyisini koyuyoruz. En iyisini koymak zorundayız çünkü bizim tek tutanağımız fındık. Müşteri şunu bilecek ki; “Ben Fındık Ocağı’nda kaliteli fındık yiyeceğim”. Müşterilerin bazıları geliyor fındığı görüyor, diyor ki; “Ben bu kadar büyük fındık görmemiştim hiç”. Benim tuhafıma gidiyor.


ÖNCE ÖNÜMÜ GÖRMELİYİM

■ Başka illerde şube açmayı düşünüyor musunuz? Böyle bir talep var mı? Samsun'dan bir talep var. Orada tanıdığımız bir arkadaşımız aynı konseptte böyle bir mekanı orada açmak istiyor. Ama ben 2 yıl önümü görmeden, nereye gideceğini bilmeden büyümek istemiyorum. Biraz sindire sindire yol almak istiyorum. Biz burayı aslında daha çok keyif almak için açtık. Herkesin kendine göre bir yeteneği var. Bir de burada 4 bayan olunca bu, insanların da hoşuna gidiyor. Güler yüzlü, temiz ve samimi bir ortam olması müşteriyi de mutlu ediyor. Dolayısıyla geri dönüşleri de olumlu oluyor. İşin içinde kendiniz olunca özveriniz de fazla oluyor. Kadın elinin değmesi de ayrı bir avantaj aslında. İnsanlar temizliğe çok dikkat ediyorlar. Güler yüz ve temizliğe bakar müşteri. Gerisi teferruattır. Ben burayı açmadan önce kaba davranılan yerlere gitmezdim. Çalıştırdığınız insanlar da çok önemli. Burada aslında çok az kişi ile çok fazla iş yapmaya çalışıyoruz. Çalıştığımız insanlar bizim kardeşimiz gibi. Uyum içinde birlikte çalışıyoruz. Bu da başarıyı destekliyor.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap