Trabzonda Tarım İl Müdürlüğünün başkanlığında oluşturulan ve sektörle ilgili 13 kamu ve özel kuruluş temsilcisinden oluşan komisyon 10-13 Haziran ta
Sahil, orta ve yüksek kesim olmak üzere 3 kuşakta yapılan tespitlere göre, Trabzonun 2013 rekoltesi 49 bin 650 olacak. Geçtiğimiz yılının rekoltesinin ise 63 bin 489 ton olarak tahmin edildiği Trabzonda buna göre fındık üretiminde yüzde 22 oranında bir azalma söz konusu olacak. Trabzonda resmi kayıtlara göre 64 bin 544 hektar alanda fındık üretiliyor.
Yapılan tespitlere göre fındık üretilen 18 ilçeden en fazla üretimin 7 bin 332 ton ile Trabzon merkez de olması bekleniyor. Akçaabat 7 bin ton ile ikinci, Arsin 6 bin 50 ton ile üçüncü sırada yer alıyor.
VERİMİN ARTTIRILMASI DESTEKLENMELİ
Fındık sektörünün etkili kuruluşları arasında yer alan Trabzon Ticaret Borsasının Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, fındığın bölgenin can damarlarından biri olduğunu, buna bağlı olarak da Türkiyenin bu üründen her yıl 1.5 milyar doların üzerinde net döviz girdisi sağladığına hatırlatarak, "Böyle bir üründe verim ve kalitenin artması gerekirken, rakamların da ortaya koyduğu gibi tam tersi oluyor, üretim giderek azalıyor. Bunun önlenmesi lazım" dedi.
ACİL ÖNLEM ALIMALI
Ortaya konan rakamlara göre, Trabzonda dönüm başına üretimin 76 kilograma kadar düştüğüne dikkat çeken Şükrü Güngör Köleoğlu, şunları söyledi: "Oysa olması gereken en az bunun iki katıdır. Hatta, ürün bazlı destekleme yapılsaydı, bu miktar 200 kiloyu bile aşardı. Bunun için verim ve kaliteyi arttırıcı tedbirleri acilen almalıyız. Ama öncelikle uygulama ise, halen ne kadar üretip üretmediğine bakılmaksızın üreticiye sahip olduğu araziye göre dönüm başına yapılan ödemenin terk edilip, yerine ürettiği fındık miktarına göre destekleme primi verilmesidir. Devlet 2014e kadar alan bazlı destek yapacağını açıklamıştır. Şimdiden hazırlıklara başlayıp, alt yapısını oluşturarak alan bazlının bitiminden hemen sonra ürün bazlı desteğe geçmeliyiz. Aksi takdirde hem üretici kaybeder, hem de verimi arttırarak dünya piyasasında rakibimiz olmaya çalışan diğer ülkelerin piyasada söz sahibi olmalarıyla da Türkiye."