SON DAKİKA



Haber > Karadeniz > Sanat öğrenmek Isteyen gelsin

Sanat öğrenmek Isteyen gelsin

10 Ocak 2016 Pazar - 10:53








Çarşı Mahallesi esnafına "Derdiniz nedir?" diye sorduk. Çin mallarının piyasadaki etkisi ve çırak bulamamaktan yakınan esnaf, dertlerini anlattı.

Ortahisar ilçesine bağlı Çarşı Mahallesi’nde kahvesinden terzisine, yorgancısından ahşapçısına, elektronikçisinden simitçisine kadar her kesimden esnafı dolaşarak yaptığımız röportajda; çoğu esnafın, mesleğinin geleceği hakkında şüpheye düştüğü ortaya çıktı. Esnafın dertlerini, sıkıntılarını ve mesleklerinin onlara yaşattığı zorlukların konuşulduğu röportajımızda, gazetemiz muhabirlerden Yusuf Arslan sordu, esnaf cevapladı. 

123_11

Kıraathaneci Murat Sonçağ

■ 20 senedir kıraathane işlettiğini belirten Murat Sonçağ, “Günlük 65-70 lira para verdiğimiz halde gerekli olduğu zamanlarda eleman bulmakta güçlük çekiyoruz. Bunun yanı sıra 2000’li yılların başında esnafa verdiğimiz borç markaların paralarını geri alamazdık. Öyle ki kimi esnaf 15 bin liralık çay içti ve parasını almadık. Biraz geçte olsa artık akıllandık parayı veren markayı alıyor. Sürekli dışarıda olduğumuzdan çay isteyen müşterilerimize telsiz cihazlar yardımıyla hizmet vermeye çalışıyoruz” dedi. 

543_1

Elektronik ustası Cemal Kurumahmut

■ Özel bir firmanın yetkili servisinde 40 yıldır çalıştığını belirten Cemal Kurumahmut, “Ortalama son 10 yıldır Çin mallarından dolayı sıkıntılar yaşıyoruz. Bu Çin mallarının içerisinde kalite olanları da var, kalitesiz olanları da. Kalitesiz olanları ise bizim Türkler alıyor, ‘kaliteli’ diye vatandaşa satmaya çalışıyor. Çinli verdiğin paraya göre de ürünün kalitesini artıyor veya azaltıyor” dedi.

ÜRETİM ÇİN’DE

Türkiye’de eskiden televizyon veya uydu kumandalarını üreten imalathanelerin olduğunu söyleyen Kurumahmut, “Şimdi imalathanelerin hepsi kapatıldı. İşçiliğin ucuz olduğu yerlere yani Çin’e yöneldi. Telefon operatörleri bile Çin üzerinden çalışmaya başladı” diye konuştu.

ALTYAPI DEVLETTEN

Eskiden yanlarına çok sayıda genç arkadaşların geldiğini belirten Kurumahmut, şöyle devam etti: “Genç arkadaşlar, devletin sanat okullarında ön eğitimlerini almak zorunda. Sonra bizim yanımıza gönderilerek staj görmeye başlıyorlar. Bu sistem eskiye göre daha iyi görünüyor. Çünkü işin altyapısını alıyorlar. Orada hamur oluyor, burada pişiyorlar. Sektörümüzün bitmesi için ise elektroniğin bitmesi lazım.”

765_1

Perde imalatçısı Mustafa Tonyalı

■ 45 sene önce rahmetli babasının mesleği kendisine miras bıraktığını söyleyen Mustafa Tonyalı, “Eğitim sisteminden dolayı eskisi gibi kalfa yetiştirmek mümkün değil. Fazla da talep olmuyor. Hem yorgan hem de perde dikiyoruz. Yorgancılık işi bitti denecek kadar az kaldı. Çünkü fabrikalar hazır ve seri dikmeden dolayı, eskilerin revaçta olan mesleği bir anda bitti. El işi yorganı usta 250TL’ye yaparsa, fabrika 40 TL’ye yapıyor. Büyük AVM’lerde her türlü ürünü bulabiliyorsunuz. Bu da bizim gibi küçük ancak kendi kendini idare edebilen esnafı bitiyor. Büyük mağazalarda her türlü ürün satılması yanlış” dedi.


ESNAFI DÜŞÜNEN YOK

2016’ya zamlı memur maaşları ile başlandığını söyleyen Tonyalı, “Zamlı maaşlarla başlandı, ancak bu zamlar bütün faturalara aynen yansıdı. Dükkan içerisinde dikimden ısınmaya her şey de elektrik kullanıyoruz. Bir de zamlar üstüne eklenince bir önceki aya göre 30 TL fazla fatura ödüyoruz. Bağ-kur primlerini de esnaf olduğumuzdan dolayı kendimiz ödemek zorundayız. Recep Tayyip Erdoğan ilk Başbakan olduğu zamanlarda 96 lira Bağ-Kur primi yatırıyordum. Şimdi ise 570 TL oldu. Yani hayat pahalandı. Küçük esnafı düşünen yok” diye konuştu.

987_1

Terzi Emin Öztürk

■ 1953 yılında terzi çırağı olarak başladığı işinde 1958 yılında kendi dükkanını açan Emin Öztürk, “58 yıldır sürekli kira ile farklı yerlerde dükkan açarak işletmeye çalıştım. Eskiden kiramı rahat karşılayabiliyordum. 2000’li yıllardan sonra düşüşe geçtik. Emekli olduktan sonra dükkanım ‘dikimhane’ değil ‘muhabbet yeri’ oldu. Şu sıra sadece bulmaca çözüyorum. Ara sıra tamir işleri gelse de kendi kendini karşılamıyor. Dükkana gelme gücüm bittiği zaman bırakacağız. Çocuklarım da baktı ki babamın mesleğinden fayda gelmeyecek, ‘kendi başımızın çaresine bakalım’ dediler ve kendi işlerini kurarak geçinmeye çalışıyorlar. Kendilerini idare ettikleri yetmiyormuş gibi benim oturduğum evin masraflarını da onlar karşılıyor” diye konuştu.

OKULLAR ÖĞRETMEZ

“Seri üretim devam etsin” diyen Öztürk, şunları söyledi: “Ama devam ederken zanaatkarlar yardım alsın. Zanaatkarlar olmadan işler bir yerden sonra yürümez. Devletin yaptığı bir yanlış da çıraklık okullarıdır. O okullarda sadece sınav yapıp diploma veriyorlar. Okulla gitmesi için önce bizim yanımızda çalışması lazım. İşin kökeninden başlaması gerekiyor. Bu yönde çıkan kanunlar yanlış. Bu saatten sonra çırak alsam da benim zararıma olur. Sıcak koltuklarda oturmakla bir şeyler yönetilmez. Emekçinin ne çektiğini de okullar öğretmez.”

TERZİYE MATEMATİK DERSİ


38 yaşında diploması olduğu halde eğitime gittiğini söyleyen Öztürk, “Bana terzilik için farklı şeyler öğretmesi gerekirken, matematik dersi verdiler. O öğretmenlere ‘Bana matematik değil meslekten bir şeyler öğret’ dedim. Hiçbir şey diyemediler” ifadelerini kullandı.

456_9

Ahşap doğrama ustası Ziya Şentürk 

■ Yaklaşık 40 senedir mesleğin içinde olduğunu belirten Ziya Şentürk, “34 senedir aynı atölyede çalışmaktayım. Biz ahşaptan başka hiçbir şey işlemeyiz. Cami işleri, kürsü, daire içi merdivenler gibi sadece ahşap üzerine çalışıyoruz. Şu zamana kadar da işimiz hiç kesilmedi. Zamanında vatandaşa kendimizi beğendirdik ki, işimiz bu kadar zaman sürdü” diye konuştu.

SANAT ÖĞRENMEK İSTEYEN GELSİN

Çırağın hem gelmediğini hem de yetişmediğini söyleyen Şentürk, “Çırak geldiği zaman bana ilk önce ‘Kaç paraya çalışacağım’ diye soruyor. Gelen kişi hemen parayı düşünüyor. Biz de bu meslekten yetiştik ama bizim zamanımızda 1 haftalığın arttırmalarıyla ancak 1 çift çorap alabiliyordum. Şu an alabileceği haftalık 50 ile 100 TL arası değişir. Bunun sebebi de sadece getir götür işlerine bakabileceğinden dolayı. Bir makinenin kullanımını tam anlamıyla öğrenebilmesi 3 senesini alır. Sanat öğrenmek isteyenlere kapımız her zaman açıktır. Ama gelir gelmez ‘Bana kaç para vereceksin’ diye sormayacak” dedi.

333

Simitçi Turan Şahin

■ Vatandaştan yana çok sıkıntılar yaşadığını söyleyen simitçi Turan Şahin, “3 sene önce simide 25 kuruş zam yapıldı, halen 75 kuruş pahalı geliyor. Kar, yağmur, çamur, sıcak hava, soğuk hava demeden sürekli çalışıyoruz. 22 senedir ayakta çalışıyorum. Sandalyemiz yoktu bizim. Otur, kalk, müşteri kaçar” dedi. Kendilerine gelen simitleri müşterilere sattıklarını belirten Şahin, “Biz burada sadece işçiyiz. Simidin modasının çabuk geçeceğini düşünmüyorum. Bu yaştan sonra da okul okuyacak gücüm yok. Asgari ücretle ve yan geçim kaynakları ile 4 boğaz bakmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

Yusuf ARSLAN

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap