Günlerden bir gün zengin bir baba, oğlunu köye götürdü. Yolculuğun tek amacı vardı; İnsanların ne denli fakir olabileceklerini oğluna gösterecek, böylece oğlu yaşadığı zenginliklerin değerini daha iyi anlayacaktı... Çok yoksul olan uzak bir akrabalarının evinde bir gün ve gece geçirdiler. Yolculuk dönüşü baba oğlunu karşısına aldı: “Şimdi söyle bakalım. Orada gördüklerinden sonra insanların ne kadar fakir olabileceklerini fark etmişsindir. Şimdi zenginlikle, fakirliği bir kıyasla bakalım...” Çocuk anlatmaya başladı: “Bizim evde bir köpeğimiz var. Onların dört tane vardı...

Bizim evde çok büyük bir havuz var. Onların ise içinde binlerce balığın oynaştığı uçsuz bucaksız dereleri var... Bizim bahçelerimizi aydınlatan lambalarımız, onların ise bahçelerini aydınlatan binlerce yıldız var... Bizim görüşümüz ön bahçeye kadar. Onlar ise tüm gökyüzünü ufka kadar görüyor...” Babası hayret dolu bakışlarla oğlunu dinliyordu... Çocuk devam etti: “Teşekkürler babacığım, ne kadar yoksul olduğumuzu gösterdiğin için...”

***

Türkiye’nin 2015 yılı genel nüfusu bir önceki yıla göre 1 milyon 45 bin 149 kişi artarak, 78 milyon 741 bin 53 kişi oldu. Türkiye’nin yıllık nüfus artış hızı binde 13,4 olarak gerçekleşti. Nüfusun yüzde 92,1’i şehirlerde yaşıyor! Son nüfus verilerine göre; il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı %92,1 iken, belde ve köylerde yaşayanların oranı ise sadece %7,9 olarak gerçekleşti. Giresun’da genel nüfus azalırken, şehir nüfusları arttı! Giresun merkez nüfusu; 2014 yılında 105 bin 748 kişi iken, 2015 sonu itibarıyla 107 bin 75 kişi oldu. Bir yılda bin 327 kişilik nüfus artışı kaydedildi. Giresun il genel nüfusu 2014 yılında 429 bin 984 kişi iken, 3 bin 298 kişi azalarak 426 bin 686 kişiye düştü.

Bulancak merkez nüfusu ise 2014 yılında 41 bin 867 kişi iken, 2015 yılında bin 768 kişi artarak 43 bin 635 kişi oldu. Yani buradan çıkarılacak kıssadan hisse; insanlar daha rahat ve iyi imkânlarda yaşama umudu ve beklentisiyle şehirlere ve daha büyük şehirlere göç ediyorlar ve köyleri boşaltıyorlar. Türkiye genelinde böyleyken, Giresun’da da böyle. Giresun’da genel nüfus azalırken, şehir nüfusu az da olsa artmış. Bulancak’ta da, diğer ilçelerde de... Genel nüfus azalırken nasıl oluyor da; merkez ve ilçelerin nüfusu artıyor. Tek açıklaması var: Köyler hızla boşalıyor! Köyden önce merkez ve ilçelere göç eden köylü burada da doyamayınca, daha büyük şehirlere kaçıyor. Son yıllarda merkez ve ilçelerde nüfusun artmasında belediyelerin nüfustan gelen gelirlerini artırma çabalarının da etkisi var tabii.

Ama daha çok, yukarıda saydığım sebeplerle insanlar köylerden kaçıyorlar. Ancak köylerin bu şekilde boşalması gelecek adına çok tehlikeli bir gidiş. Giderek tüketen bir topluma doğru giden bu göç hareketi durdurulmalı. Köylerde üretim durursa olağanüstü bir durumda (savaş, ambargo gibi) ülke olarak açlık ve kıtlıkla karşı karşıya kalabiliriz. Market raflarındaki ürünler tükendiğinde; bahçede yok, tarlada yok, ahırda yok, kümeste yok, kilerde yok, yok olan bir ülke oluruz... Meşhur bir Kızılderili atasözüyle bitirelim; “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Paranın peşinden koşarken, aslında giderek fakirliğin kucağına sürükleniyoruz... Ne dersiniz. Sizce de öyle değil mi?