SON DAKİKA



Haber > Sağlık > ‘Kilo veremiyorum’un 4 nedeni!

‘Kilo veremiyorum’un 4 nedeni!

08 Mayıs 2023 Pazartesi - 13:58




Öncelikle ve yine önemli bir hatırlatma: Yaşınız, metabolik, hormonal yapılanmanız ve genetik mirasınız ne olursa olsun “kilo almayı engellemek, aldığınız kilolardan kurtulmaktan çok daha kolaydır”! Ve bu arada yine unutmayalım ki “giderek artan kilolar özellikle göbek bölgesinde biriken ve bel çevresini genişleten iç yağlar metabolizmamızın sinsice yavaşlamasına yol açan en büyük düşmanlardır”! Nedenine gelince.





EĞER kilo verme çabasına girdiğiniz bir dönemde “beslenme ve aktivite ikilisi”ne gereken dikkati göstermenize rağmen fazla kilolarınızdan kurtulmakta zorlanıyorsanız aklınıza öncelikle şu dört hormonal problem gelmelidir. Bu problemlerin de genellikle gözden kaçtığı, çoğu zaman da sinsi seyrettiği bir kenara özenle not edilmelidir. Peki, o problemler nelerdir?
YAĞ BİRİKTİKÇE SİSTEM TIKANIYOR

BEDENİMİZDE özellikle göbek çevremiz ve iç organlarımızda yağ birikmesi, metabolizmamızın dolayısıyla sağlığımızın en önemli düşmanıdır. Bir taraftan “yağlanan karaciğer”in insüline gösterdiği direncin artması, diğer taraftan alınan kilolarla biriken yağların “yağ-kas oranımız”ı bozması metabolizma hızımızı düşürmekte, kilo verme direncimizi harekete geçirmektedir.

Kısacası kilo almayı önlemek, alınan kiloları vermekten çok daha kolay bir süreçtir. Bu bilgiyi, özellikle “Fazladan birkaç kilonun sözü mü olur? Nasıl olsa daha sonra veririm!” diyenlerin kulaklarına küpe etmesi gerekir. “Neden kilo veremiyorum?” sorusunun yanıtını şimdi daha rahat verebiliriz...


ARTMIŞ İNSÜLİN YÜKÜ

EĞER şu ya da bu nedenle -ki neden çoğu zaman genetik mirasa eklenen beslenme hataları ve yetersiz fiziksel aktivitedir- insülin fazlalığı yani aşırı insülin yükünüz varsa bu sizin de günümüzün en yaygın kilo tetikçilerinden biri olan “insülin direnci kuyusu”na düştüğünüzün göstergesidir. Bizim literatürümüzde “İnsülin direnci=Kilo direnci” demektir. Peki, bu direncin belirtileri nelerdir?


Özellikle uzun süre aç kalabilmenize rağmen sofraya oturunca doyma freniniz tutmuyor, önünüze geleni silip süpürüyorsanız...

Lokmaları neredeyse çiğnemeden yutuyorsanız...

Yemekten hemen sonra bile yeniden acıkıyor, tatlı veya meyve krizlerine giriyorsanız...

Bu krizleri takiben de seyrettiğiniz TV dizisinin daha en başında uyuklamaya başlıyorsanız...

Geceleri boyun bölgesi terlemeleri hatta açlık ataklarıyla uyanmaya başladıysanız...


Sabah yorgunluğu ve baş ağrılarından şikâyetçiyseniz bu ve benzeri işaretlerin insülin direncinizin arttığı anlamına gelebileceğini unutmayınız.

Yapmanız gerekene gelince... 8-10 saatlik açlıktan sonra sabah aç karnına bir laboratuvara gideceksiniz. Açlık insülin ve şeker ölçümlerinizi isteyeceksiniz. Açlık şekeri rakamının açlık insülin rakamınızla çarpıp 405’e böleceksiniz.

 

Eğer bulduğunuz rakam 1.7’nin üzerindeyse, hele hele 2’yi de geçtiyse insülin direnci sorununa paçanızı kaptırdığınız, kilo direnci problemi yaşadığınız kesindir.


KORTİZOLÜNÜZ PATLAMIŞ OLABİLİR Mİ


EĞER şu veya bu nedenle böbreküstü bezleriniz aşırı çalışıyor, gereğinden fazla “kortizol hormonu” üretiyorsa, bu şansızlığın da kilo almanızı kolaylaştıran ama kilo vermenizi zorlaştıran önemli bir hormonal bozulmanın işareti olabileceğini bilmelisiniz.

 

Hatırlatayım: Yağ biriktirmenize yol açan temel hormon insülin, o yağların nerede birikeceğine karar veren hormon ise kortizoldür. Prensip olarak da bu karanlık ikili gözden kaçan kilo probleminin en önemli oyuncularıdır. Kortizol üretimimizin sadece kronik stres sorunu nedeniyle bile artabileceğini de lütfen bir kenara not ediniz. Artmış kortizol seviyelerinin mevcudiyetini öğrenmenin yolunun da yine basit bir kan tahliline bağlı olduğunu hatırlayınız.

 

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap