Hamzaoğlu, "11-17 Mart Tuza Dikkat Haftası" sebebiyle yaptığı yazılı açıklamada, besinlerin pek çoğunun bileşiminde bulunan sodyumun doğal yiyecek tuzu olarak adlandırıldığını ifade ederek, sofra tuzunun asıl adının sodyumklorür olduğunu hatırlattı.

Tuz, kabartma tozu ve yemek sodası eklenmiş yiyeceklerin sodyum açısından zengin olduğunu aktaran Hamzaoğlu, "Sodyum organizmada sıvı ve asit - baz dengesinin sağlanmasında önemli bir rol oynar. Sodyum yetersizliğinde kusma, zihin bulanıklığı, kas yorgunluğu, ağrılar ve solunum yetersizliği gibi belirtiler görülür. Aşırı terleyenlerde, ishalde ve günde 4 litreden fazla idrar çıkaranlarda tuz alımı artırılmalıdır. Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de iyot yetersizliği ve özellikle guatrın önlenmesinde en iyi yöntem tuzun iyotlanmasıdır" ifadesinde bulundu.

Hamzaoğlu, aşırı tuz tüketiminin ise sağlık problemlerini beraberinde getirdiğine işaret ederek şöyle devam etti:

"Sodyuma duyarlı bireylerde, fazla sodyum alımına bağlı olarak kan basıncı yükselir. Yüksek kan basıncı veya hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları ve felç için temel risk faktörüdür. Dünya Sağlık Örgütü, hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram olarak önermektedir. 2008 yılında Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin yaptığı ve ülke genelini yansıtan 'Türk Toplumunda Tuz Tüketimi Çalışması' na göre tuz tüketimimizin günde 18 gram olduğu belirlenmiştir."

Sağlık Bakanlığınca aşırı tüketildiğinde sağlığı olumsuz etkileyebilen tuzun daha az tüketilmesini sağlamak amacıyla 2011 yılından beri  "Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı" uygulandığını belirten Hamzaoğlu, 2012'de tekrarlanan aynı konudaki çalışmaya göre Türk toplumunda tuz tüketiminin biraz azalmakla beraber halen sağlığı olumsuz etkileyebilecek düzeyde olduğunun saptandığını vurguladı.

Hamzaoğlu, fazla tuz tüketiminin hipertansiyon, kalp hastalıkları ve felç, kemik erimesi, böbrek bozuklukları, sindirim hastalıkları, elektrolit ve hormon dengesizlikleri gibi sağlık sorunlarına yol açabileceğinin altını çizerek, "Tuz yerine göre zehir, yerine göre panzehirdir, bu nedenle yerinde kullanılmasını bilmek gerekir" diye kaydetti.