Bir zamanlar oynadığı futbolla kariyerinin zirvesine çıkan ve Trabzonspor’da ilk milli futbolcu unvanını da alan, "Rüzgarın Oğlu" Ali Kemal Denizci’ye rakip gösterilen Recep Sakal Trabzonspor’da profesyonel olamadan kaybolup gitti… 13 yaşında Karma Ortaokulu’nda öğrenci olan Recep Sakal’ın Trabzonspor sevgisi Ziya Bey sahasında başladı. Henüz Karma Ortaokulu’nda 1. sınıf öğrencisiyken hayalinde sadece futbol oynamak vardı Recep’in. Onun için okula gelirken hemen okulun yanında bulunan Trabzonspor’un ilk kulübü ve hemen önündeki Ziya Bey sahasında ne futbolcular yetiştiğini duymuştu. Okuldan sık sık kaçıp Ziya Bey sahasında futbol oynayan ağabeylerini, hatta Trabzonspor amatör ve genç takımların maçlarını izleyerek hayaller kuruyordu. Okul kıyafetlerinin içine formasını, pantolonunun da altına futbol oynama şansı yakalarım diyerek şortunu giyerek günlerce Ziya Bey sahasında bordo-mavili ağabeylerinin idmanlarını seyretti. Bir gün idmana gelmeyen bir ağabeyi için zamanın altyapı hocalarından Dayı Mustafa orada bulunan ve tek seyirci Recep Sakal’ın yanına gelerek "Top oynar mısın ufaklık" diye sordu. Bu söz Sakal’ın adeta dünyasını değiştirdi. Sakal, Dayı Mustafa’ya "Oynarım" cevabını verdi. "Hani forman, şortun, ayakkabıların var mı?" diye sorunca Recep Sakal önce okul gömleğini, ardından altındaki formayı, pantolonunu çıkarıp futbol şortunu gösterdi. Antrenör Dayı Mustafa’nın "Hadi gel" demesiyle Recep Trabzonspor’da ilk idmanına çıktı. Yaşı ve boyu oradakilerden küçük olmasına rağmen oynadığı futbolla, hava toplarına çıkışıyla göz doldurdu. Bu sayede ağabeyinin kefaletiyle lisansını çıkardılar. Recep Sakal Ziya Bey sahasında hayallerine kavuşuyordu. Çok mutluydu. Recep Sakal 1956 Trabzon doğumlu, tabiri caizse bir futbol şeytanıydı. Recep Sakal, 30 yıl aradan sonra yaşam ve futbol öyküsünü ilk kez gazetemize anlattı. Ali Kemal korkusu benim geleceğimi elimden aldı Recep Sakal, “Ali Kemal Denizci kesilecek korkusuyla Trabzonspor’da profesyonel olma şansımı elimden alanları Allah’a havale ediyorum” diye konuştu. Trabzonspor amatör ve genç takımlarında büyük başarılar elde ederek Trabzon’da ilk milli futbolcu unvanını da eline alan bir futbolcuyken zamanın en iyi futbolcusu olarak neden Trabzonspor A takımında forma giyemedin? “O zamanlar 1971’den 1976’ya kadar altın yıllardı. Türkiye’de genç futbolcular içerisinde en çok dikkat çeken futbolcuydum. Büyük hayallerim vardı. Allah vergisi yeteneklerimle hiçbir rakip futbolcudan korkmazdım. Gole yakın ve kaleye en hızlı inen sağ açıktım. Ama Trabzonspor’da oynatılmadım. Çünkü zamanın hocaları A takımda olan Ali Kemal’i keserlerse kaos oluşur düşüncesiyle beni resmen harcadılar. Ali Kemal abiyi kesmeye korktular ve bundan dolayı beni Trabzonspor’da profesyonel yapmadılar ve oynatmadılar. Beni Ali Kemal abimden dolayı Trabzonspor kadrosuna dahil etmediklerini söyleyen zamanın hocalarını ve yöneticilerini Allah’a havale ediyorum. O yıllar herkes beni futbolumuz da benzediği için Ali Kemal abinin kardeşi zannediyordu. Ben de Ali Kemal abiyi çok severim. İkimiz arasında bir sorun yok ama hocalarla büyük sıkıntı vardı. Bölgenin en iyi genç takımı Trabzonspor’du " 13 yaşında Trabzonspor genç takımında Dayı Mustafa hocamızın teşvikiyle çok sevdiğim ve hayaller kurduğum futbolculuğa başladım. Daha sonra genç takımlarda görev yapan Ahmet Suat Özyazıcı hocam ve Özkan Sümer ile futbol kariyerimde üst seviyelere çıktım. O zamanlar Trabzonspor’da bir A takım, bir de genç takım vardı. O zamanki genç takımlarımızda bugünkü Süper Liglerdeki kadro gibi çok kaliteli arkadaşlarımız vardı. Örneğin o zamanların genç takımımızda kalede Alptekin, kardeşi sağbekte Metin, Hüsnü, Raci, Kemal Batur, Garga Şenol, Sadi Tekelioğlu, Gaveci Recep, Krem Yavuz gibi zamanın en iyi gençleri vardı. Bölgenin en iyi genç takımı Trabzonspor’du. Genç milli takıma seçildi O zamanlar o çok kaliteli Trabzon’un gençleriyle bizler hem genç takımda hem de amatör takımda top oynardık. Genç takım maçı pazar günüyse cumartesi amatör takımla maç oynardık. O yıllar amatör takım 4 yıl üst üste Trabzon ve bölge şampiyonu oldu. Amatör karmada hocamız Turgut Kafkas idi. Samsun’a gittiğimiz bir karma maçı sonrası genç milli takıma seçildim. Haksızlıklara uğrayarak Samsun’da şampiyon olamadan Trabzon’a döndük. Galatasaray beni istedi; vermediler Ali Kemal abi beni çok sever ve korurdu. Futbol hayatımı Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer bitirdi. Onlara hakkımı halel etmiyorum. Ben kendime çok iyi bakardım. Hayatımı kazanmak için futbol oynadım ama beni mahvettiler. Zamanında Galatasaray Teknik Direktörü Brian Birch beni izlemiş ve istemiş. O zamanın (1973) yöneticileri beni Galatasaray’a vermediler. Galatasaray bana 40 bin TL para verecekti ve Galatasaray Lisesi’nde okuyacaktım. Hayatımla oynadılar ve transferime izin vermediler. Hakkımı onlara helal etmiyorum. Ben dibine kadar topçuydum ve kendime çok iyi bakardım. Ama beni zamanın kulüp başkanı Salih Erdem ve Özkan Sümer yollamadı. Özkan Sümer 6000 lira karşılığında bana zorla bir Sevr Anlaşması imzalattı. O zamanlar ekmek 25 kuruştu. Ben Trabzonspor’da doğdum, Trabzonspor’da bittim. Öldürdüler hayallerimi. 17 yaşımda genç takımda oynatma zorunluluğu koştular bana. Ben A takıma bu yüzden çıkamadım. Adam gibi yaklaşmazsan... Bir zamanlar genç milli ve gelecek vaad eden süper sağ açık Recep Sakal mütevazı hayatını Sultanbeyli’deki futbol okulunda genç yetenekler yetiştirip ve kamuda memurluk yaparak sürdürüyor. "Şu anda Trabzonspor’da altyapıdan sizin gibi futbolcular gelmemesini neye bağlıyorsunuz" dediğimizde cevabı kısa ve sert oldu: "Altyapılarda görev yapan antrenörlerden ve sorumlularından dolayı futbolcu çıkmıyor. Ben kendi futbol okulumdan Trabzonspor’a çok büyük bir yetenek gönderdim. Benim referansımla gelen genç çocuğa bile adam gibi yaklaşmadılar. Trabzonspor daha nasıl büyük bir kulüp olacak?" Hatırı sayılır insanlar beni Ordu’ya gönderdi Trabzonspor’dan ayrılırken bir çocuğun bebeğini elinden almışlardı. Benim hayallerimi aldılar elimden. Ben süper futbolcuydum ama kendimi hiç izlemedim. Çünkü o yıllar kamera, tv yoktu. Benim hayallerimi elimden aldılar. Sonra Orduspor’a gittim. Trabzon’dan ayrılınca futbol hayatım bitti. Sonra beni isteyen 15 kulüp içerisinde hatırlı dostlar sayesinde 50 liraya Orduspor’la anlaştım. 1977’de İsmet Arıkan hocayla başladım Orduspor’da. Üstün Salih abi, Selim vardı kadromuzda. Zeki Gökçe