İlk yarı türlü etkenler içerisinde handikaplı maçlarla inişli çıkışlı grafikler çizen Trabzonspor, devrenin son maçında Kasımpaşa karşısına forvetsiz, defans ağırlıklı olarak çıktı. Eğer bu takımı yeni bir yapılanma bekliyorsa, ‘ileride rakip karşısında hangi bölgelerde sorun yaşayabiliriz?’ mantığını önde tutarsak, sahadaki on bir skor ne olursa olsun doğru karardır.

On beşinci dakikada Kasımpaşaspor’un kazandığı penaltıya söyleyecek bir şeyimiz olmasa bile, baskı altında olan takım da Trabzonspor’du. Mustafa Yumlu ile kazanılan golden sonra Trabzonspor oyunda fazla etkin olmasa da, bir nebze olsun beraberliğin verdiği moralle oyunu kendi alanında karşılayarak, Kasımpaşa’nın arkada bıraktığı boşlukları kullanmayı hedeflese de, Kasımpaşa daha organize ve daha fazla pozisyon bulan takımdı.

İlk yarı Onur’un gösterdiği performans, skor adına önemli idi. İlk yarının tamamına bakıldığında Kasımpaşa hem alan savunmasında hem de ikili mücadelede sahanın her tarafını dengeli paslarla kullanan ve de daha çok pozisyon bulan taraftı. İkinci devre mutlaka Trabzonspor için önemli düşünceleri renklendirecek hamleler beklenmiştir. Lakin şurası da bir gerçek ki, eldeki mevcut kadro buna müsait değildi.

Trabzonspor bu maçı kaybetse de bir olgu var ki, bu takım yeni bir sürece girmiştir. Bundan sonra yönetimle önem arz eden başlangıçlardır. Hepimiz bilmeliyiz ki; yeni başlangıçlarla beraber, 3 aşağı 5 yukarı sonuçlar kendiliğinden gelecektir. Bu maçın bir diğer önemli konusu da, oyunun ritmi arttıkça pozisyon kaybeden ve de akabinde pozisyon yakalayan takım Trabzonspor, rakip alanda biraz daha çoğalabilseydi belki de maçı çevirebilirdi.

Tüm taraftarlar eminim ki, genç yıldızlarımızın oyunda olmalarını arzu ederlerdi. Sadi hocanın yaptığı doğru hamle idi. Onları kazanma adına yapılması gereken de bu idi. Onları önlerinde bekleyen daha nice maçların olduğu unutulmamalıdır. Zira madalyonun öbür yüzü yani onları yetiştiren Sadi hoca onların geleceğini bir maçla riske atamazdı. Zaman önemlidir. Şimdi top yönetimdedir. En azından "Yenemiyorsan yenilmeyeceksin" ilkesini koruduk. Artık yönetimin yapacak olduğu hamleleri beklerken, umutlarımızı da yitirmeyeceğiz.