Bak sevgili Sadi hocam şu futbol sizin kulübede olmanızı isteyenleri eler. Tıpkı sizden önceki teknik adamlara ettiği gibi yerle bir eder. Taktik kurmakta zorlanıyorsunuz farkındayım fakat sol açıksız futbol oynanmaz, santraforsuz olmaz, sağ açıksız kanadı kırık kalır...

Kadıköy’de kurduğunuz stratejiyi Avni Aker’e uyarlamışsınız. Rakip bir alt ligden ve de iç sahada oynuyorsunuz. İşin doğrusu, işe yarar bir strateji falan görünmüyor. Kaleci Onur şöyle bir maçta yıldızlaşıyorsa, büyük derdiniz var demektir. Dörtlü savunma şeklen doğru ama orta saha organizasyonunu anlamış değilim. Bir tanesinin yapacağı işi beşi bir yerde yapmaya çalışıyor. Orta sahadaki kalabalık bin pası zorluyorlar. Ne değeri var sormak isterim...

Ekici’nin bir plasesi ve ‘oradan topa vurulur mu?’ durumunda rakibe çarpıp gol olan Aytaç’ın şutu devre bitti...

O pasları ne amaçla yapıyor takım? Araya, arkaya koşu olmadıktan sonra kısa kısa beş metrelik paslarla nereye kadar? Ters toplar yok! Vuramayacaklarını bildiklerinden sanırım orta da yapmıyorlar! Kalenin önünü kapatmış rakip, şut ortamı da yok...

Yani hocam taktik tahtasına yazdıklarınız bir işe yaramıyor, söylemiş olayım. Eğer o Muhammed, Deniz Yılmaz kadar oynayamıyorsa hemen lisansını yırtın. Alt yapıda, 1461’de bir sağ bir de sol açık yoksa oraları da kapatın...

Skora bakmayalım sevgili hocam. Oyunun söylediği bu... Siz oraya bu kadronun yanlış kurulduğunu ispatlamaya gelmediniz. Formaya yakışır futbol için ordasınız...