Başkan değişimi gerçekleşti ve Trabzonlular olarak yeniden futbol maçlarını izlemeye başladık. Hacıosmanoğlu yönetimi hepimizi takımından ayrı düşürmüştü. Muharrem Usta’nın gelişiyle yeniden bir uyanış gerçekleşti. Yeni yönetimin ilk doğrusu geçiş döneminde yerli hocayı tercih etmesi oldu. Başkan Usta eski yönetim gibi gelir gelmez açıklamalar yapmak yerine sessiz kalmayı ve icraat yapmayı tercih etti. Sadi Tekelioğlu Trabzon’un öz evlatlarına ya da en azından gençlerden oluşan bir takıma niyet etti. Ve başardı da. Milyon dolarlık N'doye lig boyunca tek bir gol atarken Araklı altyapısında keşfedilen Muhammet Beşir gençliği ve fizik gücüyle yabancılara fark attı. Trabzonspor elbette yabancı transferleri yapacaktır fakat önce kendi kaynaklarımız demeliyiz. Unutmayalım!

BAŞARI TRABZONLUNUN GENLERİNDE VAR!

Dünya şampiyonu olmuş Erdoğdu ve Trabzon Lisesi’nin oyuncuları nerede? Zamanın altyapı sorumlusu Özkan Sümer ile istişare etmek gerek.

AJAX VE BİLBAO MODELİ

UYGULANSIN Trabzonspor’un sorunu altyapıdan oyuncu gelmeyişi ve yanlış transfer politikası.Hal böyle olunca milyon dolarları sakat ve yaşlı oyunculara harcıyoruz. 310 trilyon borçla baş başa kaldık. Çözüm tarama yöntemi ile oyuncu keşfetmek ve altyapıya Ajax modeli ile yabancı eğitmenler monte etmek. A takım ise bire bir Trabzonlu hocaların elinde olmalı.İddiamız "Sanayi şehri İstanbul’a karşı futbol şehri Trabzon olmalı"...

TRABZONSPOR’UN BİR FİNANS POLİTİKASI VAR MI?

Trabzonspor kulübünde canla başla çalışan bir yönetim göreceğiz inşallah ancak yönetimin önündeki en büyük engel 'DERİN TRABZONSPOR'. Kulübün içinde ve dışında öyle dinamikler var ki geçmiş dönemde en profesyonel başkanlara dahi icraatlarında engel olmuştur. Bugün Trabzonspor A.Ş. finans birimi kredileri kredi çekerek ödüyor. Bu durum Divan toplantılarında ve kongrelerde defalarca eleştirildi. Trabzonspor faizi faizle ödemek zorunda değil. Kulüp yönetimi profesyonel kişilerde olmalı, kulübün ticari sırları olmalı ama yönetim şeffaf olmalı. Neredeyse bütün gayrimenkuller ipotek altında. Divan ve Denetleme Kurulu hesap sormak istediğinde kulüp dışı mekanizmalar devreye giriyor. Siyasetin çarkları kulübün tekerine çomak sokuyor. Derin Trabzonspor ve Mason Locası gibi çalışan eski yöneticiler personel atamalarına doğrudan müdahale ediyor.

Çare: Trabzonspor KURUMSAL kulüp olmalı. Adı Anonim Şirket ama yönetimi İngilizce bilmeyen yeğenlerde kaldı yıllarca. Burası Trabzonspor, bir adı ve efsanesi var. Büyük kulübü-büyük taraftarını ve geleceğini ipotek etme hakkı genel kurulda olmalıdır. Şenol Güneş, 'Trabzonspor anayasası olsun' demişti. Bir anayasa ya da tüzük tadilatı olacaksa ilk madde şu olsun: "Kulüp yöneticisi kulüp ile ticari ilişkiye giremez!" Benim hayalimde bir Trabzonspor var. Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ın itibar kazandırdığı gibi, Sayın Sadri Şener’in cesaret ettiği gibi, Ali Kemal Denizci’nin ruhuna sahip oyunculardan kurulu bir takım.

Projeleri olmalı idarecilerin; Trabzon Belediyesi, yeni projelerde arsa ve girişim desteği vermeli kulübe. Enerjimizi çalan, bizi meşgul eden bir konu da 'Şike' meselesi oldu.Türkiye’de şikenin etkileri yeni yeni siliniyor.İnsanlar yeniden futbol izlemek için formalarını giymeye başladı.Başkan Muharrem Usta Aziz Yıldırım, Dursun Özbek, Fikret Orman üçlüsüyle bir araya gelip bozulan ilişkileri düzeltmek için bir adım atmalı. Çünkü şikeyi yapanlar artık masum! Kupayı gasp eden TFF ve siyasi kanallar oldu. 'Şahıslar kulüplerle ayrı tutulsun' denildi.TFF ve Spor Bakanlığı kupa meselesi kapansın diye çok güzel oyunlar hazırladılar Trabzonspor’a karşı.Bizim rakibimiz ne yazık ki kulüpler değil, TFF ve Spor Bakanlığı'dır. Trabzonsporlular olarak onurlu duruşumuza devam edelim. Saygı ve sevgiyle...