Bu işin şakası ve savsaklaması kalmadı artık. Trabzonspor’un ve Trabzon’un ikbali ile oynandığı, gün gibi ispatlanmıştır. Tüm takkeler düştü, keller gözüktü. Galatasaray’la oynanan iki maçta da sırf Hamzaoğlu’nu ve Denizli’yi istifalardan kurtarmak için Trabzonspor, MHK ve TFF tarafından kasten yakılmıştır.

Fakat bakıyoruz ki; TFF Başkanı Demirören hiç gıkını çıkarmıyor, adeta “Sin, külahın gözükmesin” pozisyonunda. Gelelim MHK’ya.

Bu komite de artık kâmilen istifa etmelidir. Zira yetiştirdiği hakemlerin kaliteleri ortada. Tekrar ediyorum, “Bu hakemlerle Türk futbolu batmıştır, kalite de ortada”. Başkanımızdan tüm oyuncularımıza kadar milleti Ceza Kurulu’na sevk eden TFF, artık Trabzonspor düşmanı ilan edilmiştir. Ne edip edip bizim Federasyon’daki sesimiz İbrahim Usta’yı da susturdular. Yani Trabzonspor’u bir tek elleri ile kümeye atamadılar, ki zorları da bu idi. Ama başaramayacaklar. Trabzonspor’u deforme etmek, taraftardan soğutmak, Anadolu’nun simgesi olma özelliğini silip futbol’u İstanbul Dükalığı’nın malı yapmak için gösterilen tüm gayretlere rağmen; bu olaydan sonra Trabzonspor aksine daha çok sevildi, sempati ve taraftar kazandı. Alevi söndürmek istediler, aksine parladı. İşte İlahi Adalet budur.

GELELİM SALİH’İN KART MESELESİNE; Ha şimdi bunca sıkıntı içerisinde ben şunu hatırlatmak isterim. Osmanlıspor maçında kulüp yönetimi ve taraftarımız elbette bazı protestoya dönük faaliyetler düzenleyecekler. Fakat bana göre bu esnada Salih için daha fazla konuşup, yazıp, ‘yok heykeli dikilsin, yok ayakkabılarının ölçüsü alınıp içine çiçek ekilsin, yok resimli pankartlar tarihe geçsin’ gibi mübalağalı sözler, yazılar ve tepkilerden artık vazgeçilsin. Aşırı ilgi onun da saha içerisinde psikolojisini yanlış yönlere çevirecek ve Salih’in futbolunun zarar görmesine sebep olacak. Bu iş tadında, Salih de rahat bırakılmalıdır artık.

TÜRK HAKEMLİĞİ NEDEN BİTTİ?

Her kim hakemleri 45 yaşında resen emekliye ayırma fikrini ortaya atmış ise hakemliği o katletmiştir. Zira 30 yaşındaki bir hakemin 35 yaşında bir futbolcuyu etki altına alması ilmen mümkün değildir. Zamanımızda sahada 45-50 yaşlarında hakemler olurdu ve oyuncular yaşlarına istinaden bunlara saygı duyardı. Zira adamlar bu meslekte tecrübe ve itibar sahibi olurlardı. Hakkı Gürüzler, Cezmi Başarlar... vs zamanında hiç böyle rezillik olmazdı. Bu yaş tahdidi derhal en az 50 ye çıkarılmalıdır. Hakemleri güya gençleştirip, zırva bir kararla futbolcu kadar koşmasını istemek de neyin nesi? Zaten her köşeye bir hakem dikmişsiniz. İnsan zaten 45 yaşından sonra olgunlaşır, daha sakin ve doğru karar verir ve sayılır...