Kendi annesinin, kız kardeşinin, teyzesinin, halasının ya da eşinin olduğunu unutup, fikirlerini beğenmediği gazetecilerin ya da başkalarının annesine küfretmeye kadar işi götüren, Yozgat’ta AK Parti’den belediye başkan adayına karşı iktidar partisinin neler yapacağını, savcıların nasıl bir yol izleyeceğini merakla bekliyorum. Ayıp, vallahi ayıp!

Hiç kimsenin bir başkasının namusuna, anasına dil uzatmaya hakkı yoktur. Kendisi gibi düşünmüyor diye karşısındakinin zarar görmesi adına her yolu denemesi ülkem adına gerçekten üzüntü verici.

BU KİMİN SESİ?

Selman Öğüt diye bir adam çıkıyor Kemalizmi “virüs” olarak yorumluyor. Hep dedim, durup dururken bu tiplerin bir yerlerine bir yerden dokunuluyor, onlar da ağız ishali olmuş gibi konuşuyorlar.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e kim el ve dil uzatıyorsa onun mutlaka geçmişine bakmak gerek. Sanırım isminde Türk sözcüğü yer aldığı için Atatürk’e ve düşüncelerine saldırılıyor.

Bir insan üniversite kürsüsünde bunları anlatıyorsa öğrencilerine, yuh olsun! Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde özgürlüğün en alasını yaşayıp bir de ona kim saldırıyorsa onun kanını da analiz etmek gerek. Bunların kimin sesi olduklarını ya da kimin kökünden geldiklerini öğrenmek gerek.

BORÇ BİTMEZ

Yaşadığımız süreci el birliği ile aşmak için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyleriz hep. Salgınla baş gösteren ekonomik çalkantıların zararını gören krediye asıldı. Bireysel kredi müşterilerinin sayısını açıklayan Türkiye Bankalar Birliği, 2019 yılı Temmuz ayında 31.3 milyon kişinin kredi aldığını, bu rakamın 2020 Temmuz’unda 33.4 milyon kişiye ulaştığını açıkladı.

Geçen yıl 527 milyar kredi borcu, bu yıl 769 milyar liraya ulaştı. Kredi kullananların sayısı yüzde 200’ü aştı. İlk defa kredi kullananların sayısı 105 binden 392 bine çıktı. Kısaca bankalara olan ihtiyaç kredisi borcu 220.9 milyar liradan 368.8 milyar liraya çıktı.

Bu rakamlara bakıldığında nüfusun yarısının kredi borcu var. Kredi almaya kolaylık getirildi, herkes bankalara hücum etti, alınan krediler sonrası hazıra dağlar dayanmaz misali eridi gitti, şimdi ödeme zamanı geldi. Dün de belirttim, salgın devam ediyor, önlemler giderek arttırılıyor, millet kara kara geri ödemeyi nasıl yapacağını düşünmeye başladı. Bu tabloda bu borç biter mi, bitmez. Bugünkü borcun yeni doğmuş bebeklerin de borcu olduğunu hatırlatmak isterim.