Diyanet İşleri Başkanı bayram
namazında hutbeye yine kılıçla çıktı. Cumhuriyet kültürü ile ters düşen bu
hareketlere Erbaş’ın devam etmesi düşündürücü. Kılıçla ne mesajı veriyor
derseniz fetih geleneğinin bitmediğinin deniliyor.
Diğer taraftan AK Partili
Mehmet Metiner, “Bugün başka cemaatlerle temasımız var. Yarın bunlar ne çıkar
bilemeyiz” diyor. Bir tarafta Atatürk’ü hedef alan bir Diyanet İşleri Başkanı,
diğer tarafta cemaatlere dikkat çeken bir AK Partili.
FETÖ’nün açtığı yaralardan
ders çıkarılmadığını gösteriyor Metiner’in sözleri. Defalarca dile getirdik bu
hainlerin boşalttığı alanlara başka cemaatlerin çöreklendiğini. Demek bu
endişeler yanlış değilmiş. Cemaatlerin, tarikatların himayesine giren siyasetçilerin
karşılaştığı en acı olayı FETÖ ile ülke olarak yaşamadık mı ki, hala cemaatler
ile temaslar devam ediyor.
Metiner’in bu söylemlerinden
sonra akıllara acaba Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın bir cemaatle bağımı
var diye bir soru geliyor. Erbaş’ın hutbelere kılıçla çıkması acaba sadece
fetih geleneğinin bitmediğinin yanı sıra bir başka cemaatin işareti olmasın
şeklinde de akıllara bir soru daha gelebilir. Yaşanan gelişmeler ve ifade
edilen sözler o kadar ilginç ki insanı ister istemez endişeye sürüklüyor ve
sorularla baş başa bırakıyor.
FETÖ’nün hala temizlenmediği
ülkemizde cemaatlerle dirsek temasına geçmek ne anlam taşıyor derseniz,
cumhuriyet ve Atatürk’e karşı kapalı kapılar arkasında yeni bir yapılanmanın
yolumu açılıyor diye sormak gerekmez mi?
Metiner, iktidar partisinin
cemaatlerle temasının gelecek adına endişe verici olduğunu, “Yarın bunlardan da
ne çıkar, ihanet ortaya çıktığında anlaşılır” sözleri de bunun örneği.
Siyasetin temasa geçip yol verdiği cemaatlerin yapacağı ihanetin bedelini
millet ve ülke olarak ödetmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
Gelelim Erbaş’ın hutbeden
söylediği, “Bayramların birleştirici, teskin ve teselli edici özelliğine her
zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.” Şimdi yine Erbaş’a sormak gerek
hutbeden yaptığın konuşma ile ülkede kaosa, tartışmalara, neden olurken bu
sözlerin anlamını yada gereğini bilmiyor muydun?
Birleştirici diyeceksin, elde
kılıç minbere çıkıp ülkemizin kurucusunu hakaret edeceksin, yetmezmiş gibi
bugün özgürce yaşadığımız ülkemizin kurtarıcısına bir duayı esirgeyeceksin
sonra çıkıp birleştiricilik ve teselliden bahsedeceksin.
Mübarek günlerde
dargınlıklara ve küskünlüklere son verelim. Bayramın huzurunu hep birlikte
yaşayalım diyeceksin, dün konuştuklarını unutacaksın. Arkadaş sana nasıl inansın
bu millet. Milletimizin aklı ile dalga geçme Allah aşkına.
Fotoğrafın büyüğüne bakalım. Bir tarafta cemaatlerle temasın hala sürdüğü gerçeği, diğer tarafta Diyanet İşleri Başkanının söyledikleri. Toplum olarak herkesin kafasında sayısız soruların oluşmasına neden olan bu gidişatı kalbi ile aklı bir çalışan, milletini, vatanını, bayrağını, milletin seven herkesin iyi değerlendirmesi gerektiğini belirtmek isterim.