Öğretmenlerin, Öğrencilerin hayalleri ile oynamayın

Bugün proje okul adı altında yaşanan
öğretmen atamalarını ve söz verilip te
yapılmayan öğretmen mülakatlarını tartışıyoruz. Ülkemizin öğretmenlerini yakasından bir türlü düşülmedi. Öğretmenlerimiz baş tacımızdır. Herkesin hayatına
dokunan öğretmenlerimiz içi her türlü
imkanı sunmak yerine çalışma düzenlerini
siyaset uğruna şekillendirmek ise başlı
başına hata oldu.
Gerçekten ülkemizin her alanda gelişmesinin temelini atacak adres öğretmenlerimizdir. Lütfen düşün onların yakasından. Her gelen müfredat değiştirir,
siyaset adına kendinden olanlara eğitimi
dizayn eder. Arkadaş eğitim siyasete alet
edilmeyecek kadar kutsal bir alandır.
Bunu kutsal yapanda eli öpülesi öğretmenlerimizdir.
Bakın Yazar Selen Karagöz’ün ‘Kar
sıcaktır” başlıkla kaleme aldığı yazısının
bölümleri umarım size bir öğretmenlik
mesleğinin kutsallığını biraz olsun ilgililerine hatırlatır.
“06.45’te yetiştiğim servis aracı il
merkezine doğru devam edecekti ve beni
de köyün yol ayrımında aceleyle indirmişti.
Servis şoförü: “Bu havada köye giden
araç olmaz öğretmen hanım. Ancak öğleden sonra yollar açılır.” diyerek hızla
yoluna devam etti. Biraz şaşkın ve heyecanlı ne yapacağımı düşünürken ben de
dizlerime kadar olan uzun çizmelerimle
yola koyulmuştum bile.
Karlar çizmelerimi gizliyor, akşamdan
sabaha yağan yoğun karın üzerinde zorlukla yürümeye çalışıyorum. Ayak izlerimi
bırakıyordum karla örtülü yola. İçimde
mesleğe adım atmanın heyecanı, kafamda
binlerce soruyla beraber yürüyordum. O
kadar çok şeyi bir anda düşünüyordum
ki ne kadar yol gittiğimin farkında olmadan yaklaşık bir kilometrelik yol yürümüştüm. Dönüp geldiğim yola baktım.
Açtığım izler kapanmaya başlamıştı, lapa
lapa yağan kar göz kamaştırıcı, büyülü
bir atmosfer yaratmıştı. Üşümüyorum
dedim kendime. Kar sıcaktı.
Evet kar yağışı ortama ısı verir ve
hava yumuşar. Bu bilgiyi ilk duyduğumda
garipsemiştim. Şimdi garip gelmiyordu
kulağıma, ayaklarıma hatta ellerime. Bir
anda kendimi sırtüstü karların üzerine
bıraktım. Pamuk bir yatak gibiydi. Kollarımı iki yana açarken kısık gözlerle güneşle selamlaştık. “Kalk! dedi bana, öğrencilerin seni bekliyor.”
Umarım öğretmenlerimizin hayatlarını
alt üst edenlerin, öğretmen olup göreve
başlamak için çırpınan gençlerimizin
önünü tıkayanların, yürekleri ve düşünceleri bir gün karın sıcaklığına kavuşur.

AHİ EVREN HASTANESİ

Sağlık sektörünün yükünü omuzlayan
çalışanların hakkı ödenmez. Kim ne
derse desin, güvenlik görevlisinden, temizlikçisine, sekreterinden, hemşiresine,
doktoruna kadar hepsi hastalarının sağlıklı
yaşam sürebilmesi için mücadele ederler.
İnsan hayatının en değerli hazinesi sağlığıdır desek yalan olmaz. Bu hazineyi
ise koruyan kahramanlar hemşirelerimiz,
doktorlarımızdır. Umut, şifa dağıtarak
bizlerin yaşamını sürdürmesini sağlarlar.
Bölgemizin insanı yaşadığı sağlık sorunun başında kalp rahatsızlığı gelmekte
olduğunu hatırlatarak Trabzon’da bu anlamda yükü sırtlayan Ahi Evren Göğüs
Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin hakkını teslim etmek
gerekir. Sahip olduğu donanım ile verdikleri hizmeti takdir etmemek mümkün
değil.
Acil servise ise ayrı bir parantez
açmak isterim. Günün hangi saati olursa
olsun yolu düşenin en iyi sağlık hizmeti
alabilmesi için ter döken bu servis alkışı
hak ediyor. Hastaları karşı gösterdikleri
yakın ilgi alaka takdire şayan olduğunu
belirtmek isterim.
Sadece Trabzon’a değil çevre illerimizden hatta diğer illerimizden de bu
hastanemize şifa bulmaya gelenler olduğunu biliyorum. Hasta doktor iletişimi
en üst seviyede olan acil serviste kimse
bir yerine süs takmayıp kendi canı gibi
hastaları ile ilgilenen hemşiresine, doktoruna ve diğer görevlilerinin hakkı ödenmez.
Her birimi ile kentin önemli sağlık
merkezi olan bu hastanemizde yürekleri
kalp hastaları için atan başhekiminden
başlayarak en alt seviyede emek veren
herkese teşekkür etmek ve saygı duymak
gerek. Onların emekleri ile sağlıklı bir
şekilde geleceğe yürüyoruz. Bu hastanemizi şehrimize kazandıranları unutmayıp
onları da saygı, minnet ile anmak gerektiğinin altını çiziyorum. Her hastanın
kalbinde sizlere teşekkür saklı olduğunu
bütün sağlık çalışanlarının bilmesini isterim.
***
GÜNÜN SÖZÜ:
İnsan insana çözüm olmalı, düğüm
değil. İnsan insana ilaç olmalı, dert değil.
İnsan insana yoldaş olmalı yük değil.
İnsan insana lazımdır. Ama insan insana.
Ne demişler, eğilirsen basamak olursun,
dik durursan sığınak olursun.