Ali koç’un Kaybedişi Doğan’a Ders Olur Mu?
Yayın Tarihi: 23.09.2025 - 10:00 | Güncelleme Tarihi: 23.09.2025 - 11:55
Ali Koç, 2018’te F.Bahçe Başkanı olduğu zaman, futbolun gelişimine katkı sunar ümidine kapılmıştım.
F.Bahçe Başkanlarının; Ali Şen ile başlayan Aziz Yıldırım ile zirveye çıkan ‘ötekileştirici’üslupları yerine daha birleştirici daha kuşatıcı bir dil takınır diye düşünmüştüm. Çevreme, TFF’den tut da futbolun tüm paydaşlarının daha liyakatli kadrolar tarafından yönetilmesi için ön ayak olur demiştim. İlk başta dili daha yumuşak ve kuşatıcıydı ama birinci yılı dolmadan maalesef o da diğerleri gibi ‘ötekileştirici’ bir dil kullanmayı seçti. Herkes F.Bahçe’ye düşmandı! Bu dil ilk başlarda iş yaptı. Taraftarını konsolide etti. Şampiyonluk göremediği halde stadında kayda değer, etkileyici bir şekilde istifaya davet edilmedi. Ekonomik ve medya gücüyle üstelik her sene çeşitli transferler yaparak koltukta kaldı. Ta ki son seçime kadar. Beklenmedik bir anda seçimi Sadettin Saran kazandı. Saran’ın öyle kamuoyunu şaşırtıcı, ilgi çekici bir vaadi de olmadı. Bağırıp çağırmadı. Neredeyse sessiz sedasız kazandı. F.Bahçe taraftarı stadın ismini Atatürk yapacağım dediği halde Cobani yapan, Mourinho’yugetirdiği halde ona özellikle bu sezon istediği oyuncuları vaktinde almayan ve en önemlisi tam seçim haftasında siyasi partilerin açık desteğini arkasına aldığını kamuoyuna gösteren Ali Koç’u başkanlıktan indirdi. F.Bahçe siyasetten büyük bir takımdı. Tıpkı Trabzonspor gibi.
Gelelim bu seçimin Ertuğrul Doğan’ı ilgilendiren kısmına. Sayın Doğan bu seçimden ders çıkartmalı. Onun Ali Koç gibi ekonomik gücü de yok. Her sene milyon dolarlık oyuncuları Trabzonspor’a getiremez. Trabzonspor taraftarı, F.BahçelilerinKoç’a sabrettikleri gibi Doğan’a 7 yıl sabretmez. 2023 yılından beri koltukta oturan Doğan’ın pek bir transfer başarısı yok. 30’un üzerinde oyuncu almasına rağmen gelen gideni arattı. 3 teknik adamla çalıştı. Kulübün geleceğine dair bir plan ve program ortaya koyamadı. Sürdürülebilir bir başarı modeli oluşturamadı. Saha içine katkı sağlama adına maalesef çok kötü bir performans sergiledi. Finansal anlamda bazı atraksiyonları oldu, Bankalar Birliği’nden çıkmak gibi ama o kadar çok yanlış yaptı ki bu tür hamleleri de buharlaştı. Mesela yakın zamanda Mendy gibi bir oyuncuyu neden 250 bin Euro’ya Sevilla’yakiraladığını, 4 milyon Euro bonservis ödeyerek transfer ettiği Cham’ı neden 600 bin Euro’ya SlaviaPrag’a kiraladığını açıklayamadığı için bu tür çabalarına pek kıymet verilmedi.
Doğan’ın iyi niyeti, nedendir bilinmez ama yerel medya tarafından sevilmesi ve korunması koltukta kalmasına yetmez. Bir şeyleri düzeltmesi gerekir. Mesela işe Göztepe’nin scout ekibine bakarak başlayabilir. Sonra da kendi scout ekibine bir el atabilir. Göztepe transferde başarılı oluyor da kendi neden olamıyor? Bunu iki scout ekibini karşılaştırdığında pekâlâ görebilir.
Ertuğrul Doğan’a son seçimde belli çevrelerin baskısı sonucu rakip çıkmadı. Ama kulübü böyle yönetmeye devam ederse Saran gibi bir holding patronu değil, aday olması halinde Trabzon’dan her hangi bir tanınmamış birine bile seçim kaybedebilir. Büyük futbol takımlarının taraftarları kulüplerinin çiftlik gibi yönetilmesini asla istemez.