Abdullah Avcı, Trabzonspor'a tekrar geri geldiğinde bir yazı kaleme almış ve bu dönüş beni heyecanlandırmadı diye yazmıştım. Riskli bir yazıydı. Yanılabilirdim ama yanılmadım. Hocanın ikinci gelişinde ışık saçtığı tek bir maç var: İstanbul'daki Fenerbahçe maçı. Hocanın ve takımın... Onun dışında galibiyetleri, beraberlikleri, mağlubiyetleri ile hoca çok bir tat, çok bir zevk, çok heyecan yaşatmadı bizlere. Hoca ve takım. Galatasaray maçı da ayna oldu. Bu maç öncesi yaşananlar hocanın Abdülkadir Ömür ile ilgili arka arkaya yaptığı birbirinden farklı açıklamalar, yönetimin aldığı kararlar, Trabzonspor gibi bir takımdan ayrılmak için can atan futbolcuların olması son derece üzücü ve düşündürücüydü. Gelinen süreçte hoca kendini sorgulamalı. Kendi dışında birçok problemi dile getiriyor ama kendi yaptıklarıyla ilgili açıklamaları hiç yok. Abdülkadir Ömür'ü neredeyse her basın toplantısı gündeme getiren kendisi, oyuncunun ho- canın var olduğu süreçte neden hiçbir gelişim gösteremediğinin ise cevabı yok. Gol kralı Umut Bozok neden bu kadar kötü? Mısır milli takımında gollerini sıralayan Trezeguet neden arzu edilen se-viyede değil? Eski Visca'dan neden eser yok? Hocanın şapkayı önünü alıp düşünmesi gerekiyor.

Son 5-1'lik Galatasaray yenilgisinden sonra yaptığı açıklama da şaşırtıcıydı. ‘Rizespor maçında bu mağlubiyeti telafi edeceğiz’ dedi. Evinde Galatasaray'a 5-1 yenilen bir takımın bu hezimeti telafi edeceği maç Rizespor maçı değildir. Bugün Trabzonspor'u zor bir maç bekliyor. Hoca geçiş oyunu oynayan takımlara karşı taktiksel üstünlük kuramıyor. Umarız yanılırız.