Avcı’nın dokunuşları!

Abdullah Avcı çok tekrar yapmak lazım diyor. Bir şeylerin değişmesi için. Play station değil ki bu oyun hemen her şey bir anda olsun diyerek ön alıyor. Bir takım dokunuşlar yaptığından da söz ediyor. Kayserispor ve Çorumspor karşısında oynanan oyunu açıklamaya, takımın sıradanlığını izah etmeye yetmiyor bu sözleri. Hocanın, Trabzon’a sezon başladıktan sonra geldiğini dikkate alalım ama sahadaki oyuncuların çoğu geçen yıldan öğrencileri. Hem içerde yenildiği Kayserispor’da da hoca değişikliği yaşandı. 5. hafta takımı alan Recep Uçar’la da iyi bir çıkış yakaladılar. Trabzon’a son 6 lig maçının 4’ünü kazanmış 2’sinden beraberlikle ayrılmış olduğu halde gelen Kayseri’nin yendiği takımlar arasında Trabzonspor’un mağlup olduğu Rizespor ve Hatay da vardı. A.Demir ve Sivas ile de berabere kaldılar. Recep Uçar ne yaptı? Mazeret duymuyoruz ondan. Play Station oynamaktan daha fazlasına imza atıyor. Bu fotoğraf yeterli değilse kupadaki rakip Çorumspor’a bakalım. Yeni teknik direktörleri Serkan Özbalta Kasım ayında takımın başına getirildi. Oflu hoca ile 3 maça çıktılar. Deplasmanda lig ikincisi Kocaelispor’a son dakikada yenildiler. Altay ve Adana’yı da 3-0’la geçtiler. Abdullah Avcı’nın ifadesiyle Özbalta sonrası modern futboldan esintiler sunan bir hüviyete büründüler. Küçük bir dokunuştan fazlası yani. Biz de futbolseverler olarak Abdullah hocadan böyle ciddi bir dokunuş bekliyoruz. Onun anlattığı dokunuş şahsen beni şu an tatmin etmiyor. Karagümrük, Kayseri ve Çorum maçlarındaki dokunuşlarından pek memnun olduğumu söyleyemem. O sıkıcı maçların kasetini bile insan tekrar izlemekten imtina eder.

Bir şeyler gelişmiyor şu aşamada hatta bazı şeyler eksiye gidiyor. Mesela Mehmet Can Aydın! İlk maçlarındaki oyunu yok şimdi. Bakasetas kışı yaşıyor şu günlerde. O kadar soğuk futbolu. Abdülkadir ayrı bir yazı konusu! Sezon başından beri takımdaki beklerin gol katkısı yazıyla sıfırmış. Nasıl bir oyun anlayışı ya da nasıl bir takım planlaması var ki böylesine enteresan bir istatistikle karşı karşıyayız. Açıklaması ne olabilir bunun? Çok tekrar yapamadık diyerek savunulamaz bu durum. Kayseri maçında Eren Elmalı’yı gördüm bir pozisyonda. İleri gitmeye korkuyordu adeta. Sanki, yerimi boşaltırsam başıma iş alırım gibi düşünce baloncukları taşıyordu kafasından. Ben hocadan daha fazlasını daha az zamanda bekliyorum. Geçen yıl, süre verin diye diye oyalamıştı bizi. Ve sonrasında bırakıp gitmişti. Bu sene aynı senaryoyu yaşamak istemiyoruz. Böyle bir senaryo hocaya da takıma da taraftara da fayda vermez.

Bu yazıyı Enis Destan’ın günden güne gelişen futbolu ile bitireyim. Avcı, bu sezon onu geliştirsin, parlatsın, yıldızlaştırsın bu bana yeter. Başka bir dokunuş yapmasa bile sezon sonu hocadan ‘razıyım’ derim.