Garantili Yüzdeler Ne Oldu?

Hani ne oldu?
Vakti evvel herkes atıp tutmuş mangalda kül bırakmamıştı.
O herkesin atıp tutmaları ne benzerdi bizim Recep’in atmalarına.
Hani “Atma Recep din kardeşiyiz” deriz ya.
Tiflis-Trabzon hattı uçak seferleri için verilen vaatler sanki
Recep’in atmaları gibi oldu!
Ne diyordu STK temsilcileri ve kurumlar?
“Yeter ki Tiflis-Trabzon uçak hattı kurulsun.” Ve devam ettiler: “Biz koltuk garantisi veririz.”
Neydi verdikleri garantiler?
“Uçağın yüzde iki doluluk garantisi bizim kurumun.”
“Uçağın yüzde beş doluluk garantisi benim kurumun.”
“Uçağın yüzde 15 doluluk garantisi ise en büyük kurum olan bizim” dediler ve uçağı kaldırdılar.
Sonraki seferler bizlere maalesef “keşke uçak kalkmasaydı da apronda dursaydı” dedirttiler.
Trabzon-Tiflis hattında söylenenlere bakılırsa, uçak her seferini 4-5 yolcuyla yapıyormuş!
Gerçi bu rakamlar bizlere çok absürt geldi, inanmak istemedik amma...
Şunu da göz ardı edemeyiz “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.”
Evet bir yerde kıble kaçağı var ama nerede?
O kıble kaçağının nerede olduğunu tespit etmek lazım.
Kaçağın nerede olduğunu tespit eden olursa bize de haber versin.

ASLINDA PATLAYAN SAĞLIĞIMIZ OLDU!

Uçuşlar başlamadan önce cümbür cemaat bir grup, aileleriyle birlikte Tiflis’e götürülmüştü.
Dönüşte havaalanında gidenleri devlet erkanı karşılamıştı.
Tabii ki Tiflis’ten gelen kafileye yapılan karşılama adeta şova ve şölene dönüştürülmüştü.
Konuyla ilgili açıklamalar yapıldı.
Neredeyse bayram ilan edilmişti.
Sonrası mı?
Sonrasında konuyla ilgili bir tek açıklama yapılmadı, yapılmıyor.
Niye, neden, ne oldu?
Bir açıklama yapmaya gerek duyulmuyor.
Yahu gardaş neden çıtınız çıkmaz?
O kadar hengame bir seyahat için mi yapıldı?
Sağlık turizmi patlayacak diye sizler fetvalar vermediniz mi?
Tiflis-Trabzon hattında yolcu patlaması yaşanacak diye sözler vermediniz mi?
Ne yazık ki patlayan sağlığımız oldu!
Turizm sezonu isminin zikredilmesi ise bir başka bahara kaldı!
Hiç sıkılmadan utanmadan hepimiz hala sağlık turizmi diye feryat figan ediyoruz. Öyle değil mi sevgili Mustafa Yılmaz?
Sanki havanda su dövülüyor he ne dersin!

DEĞİŞECEK GİBİ DEĞİL

Değişim sözü.
Gördüğümüz ve gözlemlediğimiz kadarıyla sadece söylemde kalmış.
AK Parti ilçe kongrelerine bakıyoruz, değişen ve göze çarpan bir tek şey göremiyoruz.
Acaba biz mi yanılıyoruz?
Durun! Kimsenin günahını da almayalım, değişen tek şey var, o da Ortahisar ilçe başkanı.
Selahattin Çebi’den sonra Seyit Hisoğlu bayrağı aldı.
Ha Hisoğlu aldığı bayrağı nasıl taşır, nasıl taşıyacak herkes bunu merak ediyor. Neden herkesin Hisoğlu’nun bayrağı taşımasında tereddüt ettiğini ben şöyle yorumluyorum:
İşte davayı bilmeyen!
İşte davanın içerisinden yani tabanından gelmeyen!
İşte ne bileyim insanlarla iç içe olmayıp onlara dokunmayanın siyasette liderlik yapması çok zor olacak ki Hisoğlu ile ilgili kafalarda soru işareti oluşuyor.
Gerçi bundan sonrası Seyit Hisoğlu’nun kendi bileceği iş. Ancak işi zor!

ALKIŞLAR EKİM’E

Önceki gün Akçaaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim’e bir ziyaretimiz oldu.
Başkan Ekim ile kısa da olsa ilçesine yapacak olduğu veya yaptığı projelerle ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik.
Hemen belirteyim, Başkan Osman Nuri Ekim’i müthiş enerjik ve heyecanlı gördüm.
Nedenini kendisine sorduğumda...
Ekim “Akçabat’ımız için güzel şeylere imza atıyoruz, güzel işler yapıyor, çok daha güzel projeleri hayata geçirmek için gece gündüz çalışıyoruz, Akçaabat’ımızı layık olduğu yere getirmenin uğraşı içerisindeyiz” derken de gözlerinin içi gülüyordu.
Hakikaten Akçaabat’ın her tarafı inşaat alanına dönüşmüş.
Kısa sürede yüzme havuzu açılacakmış.
Çok yakın zamanda da sahil bandında yürüyüş ve bisiklet parkuruna başlanacakmış.
Peşinen söyleyeyim, Ekim, alkışı hak eden belediye başkanlarımızdandır.

ŞİMDİ Mİ KANTARCI?

Dedi ki: "Yıllardır aradığın bu.", şimdi soruyorum büküp boynumu:
Daha önceleri neredeydiniz, daha önceleri neredeydiniz?
Barış Manço diyor, ben demiyorum.
Ben kime diyorum?
Ben TÜRSAB Bölge Başkanı Volkan Kantarca’ya diyorum.
Ne mi diyorum?
“Bay Kantarcı daha önceleri neredeydiniz? İşin özeti.
Uzungöl’de yapılması düşünülen HES projeleri iptal edilmiş.
Anlayacağınız iş bitmiş.
Anlayacağınız HES projelerine milletin sayesinde veleddalin amin denmiş.
İşin ilginç yanı HES’lerin yapılması için her türlü mücadele yapılırken, TÜRSAB Başkanı Volkan Kantarcı’dan ses çıkmamış.
Sonunda HES projeleri iptal olmuş.
Kantarcı oyuna dahil olmaya çalışıp “Yapılan yanlışlara hep birlikte dur demeliyiz” deyivermeye başlamış!
Efendi “atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş.”
Sen hala Üsküdar’a ulaşmaya çalışıyorsun!
Önemli olan milet ayaktayken onlara destek olmak değil midir sevgili Kantarcı?