Çözemediğimiz bir oyun

İlk yarıda takımın ne oynadığını anlayamadım. Ne oynamak istediğini de. Sahaya sürülen onbirin her birine görevler verilmiştir mutlaka.
Ama bütün olarak bakılınca ortada kayda değer bir takım oyunu yoktu.

Yapılan transferler içinde kendini gösteren oyuncu aradık. Olaigbe bir iki hareket yaptı o kadar. Augusto ise Afrika'dan denemeye gelmiş oyuncular gibiydi.
Bu oyuncuları Fatih Tekke aldıysa Allah yardımcısı olsun. Ona rağmen alındılarsa Allah yine yardımcısı olsun.

Sahaya sürülenler vasatı aşamazken yedek kulübesine bakıyorum. Parayı Trabzonspor'un kulübeye gömdüğünü görüyoruz Sikan, Zubkov, Mendy, Cham'a bakınca..

İlk yarı kaleye bulan şutu yok Trabzonspor'un. Şutu yok, pozisyonu yok, organize atağı yok, taktiği yok, futbola dair göze hoş gelen bir hareketi dahi yok. Bunca yoktan bir takım var etmek zaman ister, sabır ister, ciddi emek ister.

Kafalarında ne var bu takımı yönetenlerin, nasıl bir gelecek vizyonları, düşleri var? Bilemiyorum. Orta sahasız bir takım oluşturmak nasıl bir futbol aklıdır? Anlayamıyorum. 35'lik Visca, 36'lık Nwakaeme bu futbol aklının kanatları. Waka sakat ama olmazsa oynayacaktı muhtemelen. Bu takımdan bir şey olur mu? Şu an bu sorunun bendeki cevabı hayır. Onuachu'nun orta sahaya gelerek top dağıttığı bir takımdan gol beklemek, başarı beklemek ne derece mümkün?

İlk yarı hakem bitiş düdüğünü çaldığında herkes birbirine baktı. Biz 45 dakika futbol adına ne izledik diye. 4 yıl sonra stadyumda bir maç izlemeye gelen duayen gazeteci Bülent Gürkan yanımdaydı. Devre arası stattan ayrılmak istedi. O kadar vasat bir oyun vardı çünkü. Ama zamanımızı çalan bu takımı 45 dakika daha izlemesi için onu ikna ettik. Neden ona bu kötülüğü yaptıysak?

Fatih Tekke ilk yarıdaki bu kadroya sabır gösterdi ama ikinci yarı değişiklik yapar mutlaka diye bekledik. Lakin yapmadı. Memnun muydu yoksa takımdan? Yoksa başka çaresi mi yoktu? Bu sorunun cevabını öğrenemeden ikinci yarıyı izlemeye başladık. İkinci yarı değişen bir şey yoktu. Nasıl olsun ki?
65'e kadar devam etti bu vasatlık. 65'de Sikan ve Zubkov girdi. Onuachu ve Visca çıktı. Takımın iyilerindendi Onuachu ama sakatlığından dolayı hafta içi çalışamamıştı.

Kasımpaşa da önceki yılların aksine kötüydü. Trabzonspor kadar olmasa da onlar da izleyenlere bir şey vaat etmiyorlardı. Son bölüme böyle girdik. 75'te Zubkov sahadaki en kapasiteli oyuncu olarak kalitesini gösterdi. Sağdan ona yakışan bir şut çıkardı. Bu top kale direğine takıldı. Dönen topu Augusto boş fileere göndererek Afrika'dan denenmeye gelen oyuncu olmadığını gösterdi! Son 5 dakika Cham ve Mendy girdi. Kasımpaşa geriye düştükten sonra bir varlık gösteremedi. Trabzonspor vasatı aşamadığı maçı kazandı. Tabelada 6 puan var. Bu gerçekten çok hoş bir durum. Futbol böyle bir şey işte.